1:03
|
119:41
|
Movie - Mustafa Çamran filmi (CHE) Türkçe Altyazı - Farsi sub Turkish
Türkçe Alt Yazılı (Büyük Mücahit\'in hayatının son zamanlarını konu alan etkileyici bir film)
Great Mujahid. An impressive movie based on the last years of his life.
Türkçe Alt Yazılı (Büyük Mücahit\'in hayatının son zamanlarını konu alan etkileyici bir film)
Great Mujahid. An impressive movie based on the last years of his life.
2:39
|
İmam Humeynî (rh. a.) ile Paris\'te Noel - Farsi Sub Turkish
Irak\'tan sınırdışı edildikten sonra Fransa\'ya sürgüne gönderilen İmam Humeynî, başkent Paris\'in yakınındaki Neauphle -- le -- Château kasabasına yerleşir.
O sırada İran\'da...
Irak\'tan sınırdışı edildikten sonra Fransa\'ya sürgüne gönderilen İmam Humeynî, başkent Paris\'in yakınındaki Neauphle -- le -- Château kasabasına yerleşir.
O sırada İran\'da kitleler milyonlar halinde Şâhlık rejimine karşı ayaklanmış, başta başkent Tahran olmak üzere İran\'ın tüm şehirlerinde büyük katılımlı gösteriler düzenlenmektedir. Devrim hareketinin lideri İmam Humeynî\'nin mecburî iskana tabi tutulduğu Paris yakınlarındaki Neauphle -- le -- Château kasabası ise, İmam\'a gelen ziyaretçiler, dünyanın dört bir yanından meraklılar ve gazeteciler ile televizyonculardan dolayı oldukça kalabalık ve gürültülüdür.
İmam Humeyni ile ilgili olarak, komşusu olan Louis adındaki Fransız bir genç bakın neler anlatmaktadır:
\"Bir gün babam eve geldiğinde öfkeli bir vaziyette ceketini çıkardı ve koltuğa yaslanarak şöyle dedi: \'Bu yıl şansım hiç de iyi gitmedi. Bir yandan firmanın iflası ve öte yandan kasabamızın kalabalık hali.\'
Annem de bunun üzerine, \'Merak etmeyin, Ayetullâh Humeyni\'nin birkaç güne kadar İran\'a döneceği söyleniyor. Şâh devrildi devrilecek. O zaman buralar sakinleşir\' dedi.
Annemle babamın bu konuşmalarından sonra, komşumuz olan o ruhanî adamı daha çok merak ettim, İran\'ın dînî liderini görmeye karar verdim. Dışarı çıkıp O\'nun oturduğu evin yanına gittim. Gazetecilerle birlikte bahçe kapısının açılmasını bekledim. Sonra açıldı ve onlarla birlikte ben de içeri girdim.
Yaşlı bir dîn adamı, ağırbaşlı ve sakin halde oturmuş, konuşuyordu. Heybeti, kendini Allâh yoluna adamış büyük insanları andırıyordu. Bir saatlik sürenin nasıl geçtiğini anlayamadım.
Büyük bir hayret içinde eve döndüm ve babama, \'Hz. Mesih gibi birini görmek ister misin?\' diye sordum ve \'Eğer sen de İmam Humeynî\'yi görecek olsan, benim taşıdığım duygunun aynısını taşırsın\' dedim.
Babam beni ciddîye almadı; alaylı bir gülümsemeyle, \'Ne fark eder? O da nihayetinde diğer papazlar gibidir işte\' dedi. Fakat sonunda babamı ikna ettim ve ertesi gün ikimiz birlikte Ayetullâh Humeynî\'yi ziyarete gittik.
O\'nun zaman konusundaki titizliği ilginçti ve dikkatlerimizden kaçmamıştı. Tam zamanında geldi. Herkes O\'na saygı göstermek için ayağa kalktı ve O da konuşmaya başladı. Biraz sonra babamın yüzüne baktım; can-ı gönülden dinliyordu. Gözleri parlıyordu babamın ve artık öfkeli değildi.
Birkaç gün sonra Hz. İsa\'nın doğum günüydü. Hepimiz evde ailece birarada oturmuş, Noel\'i kutluyorduk. Aniden kapı çalındı. Babam kapıya doğru gitti ve ben de peşinden gittim. Kapıda elinde bir demet çiçek ile bir kutu tatlı taşıyan biri duruyordu. Selam verdikten sonra çiçek ve tatlıyı babama uzattı ve \'Bunlar, Ayetullâh Humeynî\'den küçük bir hediye. Hz. İsa (as)\'nın doğum yıldönümü münasebetinden dolayı tebrîklerini iletmek istediler ve kasabada bulunuşundan dolayı sizleri rahatsız edebileceğini düşündüğü için, sizlerden özür dilemek istediler\' dedi.
Babam şaşkınlıktan sapsarı olmuştu; hiç konuşmadan odasına çekildi. Sanki içinde birşey kırılmış gibiydi, gözleri yaşla doldu. Babam bu denli şefkat ve sevgiye şaşırmıştı.
Bir gün önceki sinirli ve rûhsuz adam, babam, duygu yüklü bir insan olmuş ve çocuk gibi ağlıyordu.\"
O günlerde İmam Humeynî\'nin yanında bulunan Müslümanlar ise şunları anlatmaktadırlar:
\"İmam Paris\'te iken Hz. İsa (as)\'nın doğum gününde bizlere şöyle buyurdu: \'Komşular bu gelgitten ve kalabalıktan rahatsız oldular; en iyisi onlara birer hediye alıp gönderin ve benden taraf da özür dileyin.\'
Arkadaşlar birkaç kutu çikolata alıp geldiler. İmam ne aldıklarını sordu, onlar da kutuları gösterdiler. İmam dedi ki, \'Avrupalılar gülü çok severler. Bu yüzden birkaç tane gül gönderin.\'
Noel gecesi Paris\'teki bütün komşulara gül ve hediye dağıttık. Ertesi sabah sokağımız gazeteciler ve halkla dolmuştu. Ben arkadaşlarımdan birine neler olduğunu sordum, \'Gazeteciler dün gece gönderilen güller ve hediyeler hakkında ropörtaj yapmak için gelmişler\' dedi.
İmam\'la röportaj yaptılar ve İmam, Hz. İsa (as) hakkında bazı noktalara değindi. Gazeteciler ve orada bulunan halk o kadar etkilenmişti ki İmam\'ın anlattıklarından.
İmam\'ın bu davranışının (Noel gecesi bütün komşulara gül ve hediye dağıtmasının) teblîğ yönü bundan önceki ropörtajlarla kıyaslanamayacak kadar çoktu. Diyebilirim ki, Avrupalılar\'a İslam\'ın mesajını anlatabilme yönünde İmam\'ın en etkileyici ropörtajı bu ropörtaj olmuştu.\"
More...
Description:
Irak\'tan sınırdışı edildikten sonra Fransa\'ya sürgüne gönderilen İmam Humeynî, başkent Paris\'in yakınındaki Neauphle -- le -- Château kasabasına yerleşir.
O sırada İran\'da kitleler milyonlar halinde Şâhlık rejimine karşı ayaklanmış, başta başkent Tahran olmak üzere İran\'ın tüm şehirlerinde büyük katılımlı gösteriler düzenlenmektedir. Devrim hareketinin lideri İmam Humeynî\'nin mecburî iskana tabi tutulduğu Paris yakınlarındaki Neauphle -- le -- Château kasabası ise, İmam\'a gelen ziyaretçiler, dünyanın dört bir yanından meraklılar ve gazeteciler ile televizyonculardan dolayı oldukça kalabalık ve gürültülüdür.
İmam Humeyni ile ilgili olarak, komşusu olan Louis adındaki Fransız bir genç bakın neler anlatmaktadır:
\"Bir gün babam eve geldiğinde öfkeli bir vaziyette ceketini çıkardı ve koltuğa yaslanarak şöyle dedi: \'Bu yıl şansım hiç de iyi gitmedi. Bir yandan firmanın iflası ve öte yandan kasabamızın kalabalık hali.\'
Annem de bunun üzerine, \'Merak etmeyin, Ayetullâh Humeyni\'nin birkaç güne kadar İran\'a döneceği söyleniyor. Şâh devrildi devrilecek. O zaman buralar sakinleşir\' dedi.
Annemle babamın bu konuşmalarından sonra, komşumuz olan o ruhanî adamı daha çok merak ettim, İran\'ın dînî liderini görmeye karar verdim. Dışarı çıkıp O\'nun oturduğu evin yanına gittim. Gazetecilerle birlikte bahçe kapısının açılmasını bekledim. Sonra açıldı ve onlarla birlikte ben de içeri girdim.
Yaşlı bir dîn adamı, ağırbaşlı ve sakin halde oturmuş, konuşuyordu. Heybeti, kendini Allâh yoluna adamış büyük insanları andırıyordu. Bir saatlik sürenin nasıl geçtiğini anlayamadım.
Büyük bir hayret içinde eve döndüm ve babama, \'Hz. Mesih gibi birini görmek ister misin?\' diye sordum ve \'Eğer sen de İmam Humeynî\'yi görecek olsan, benim taşıdığım duygunun aynısını taşırsın\' dedim.
Babam beni ciddîye almadı; alaylı bir gülümsemeyle, \'Ne fark eder? O da nihayetinde diğer papazlar gibidir işte\' dedi. Fakat sonunda babamı ikna ettim ve ertesi gün ikimiz birlikte Ayetullâh Humeynî\'yi ziyarete gittik.
O\'nun zaman konusundaki titizliği ilginçti ve dikkatlerimizden kaçmamıştı. Tam zamanında geldi. Herkes O\'na saygı göstermek için ayağa kalktı ve O da konuşmaya başladı. Biraz sonra babamın yüzüne baktım; can-ı gönülden dinliyordu. Gözleri parlıyordu babamın ve artık öfkeli değildi.
Birkaç gün sonra Hz. İsa\'nın doğum günüydü. Hepimiz evde ailece birarada oturmuş, Noel\'i kutluyorduk. Aniden kapı çalındı. Babam kapıya doğru gitti ve ben de peşinden gittim. Kapıda elinde bir demet çiçek ile bir kutu tatlı taşıyan biri duruyordu. Selam verdikten sonra çiçek ve tatlıyı babama uzattı ve \'Bunlar, Ayetullâh Humeynî\'den küçük bir hediye. Hz. İsa (as)\'nın doğum yıldönümü münasebetinden dolayı tebrîklerini iletmek istediler ve kasabada bulunuşundan dolayı sizleri rahatsız edebileceğini düşündüğü için, sizlerden özür dilemek istediler\' dedi.
Babam şaşkınlıktan sapsarı olmuştu; hiç konuşmadan odasına çekildi. Sanki içinde birşey kırılmış gibiydi, gözleri yaşla doldu. Babam bu denli şefkat ve sevgiye şaşırmıştı.
Bir gün önceki sinirli ve rûhsuz adam, babam, duygu yüklü bir insan olmuş ve çocuk gibi ağlıyordu.\"
O günlerde İmam Humeynî\'nin yanında bulunan Müslümanlar ise şunları anlatmaktadırlar:
\"İmam Paris\'te iken Hz. İsa (as)\'nın doğum gününde bizlere şöyle buyurdu: \'Komşular bu gelgitten ve kalabalıktan rahatsız oldular; en iyisi onlara birer hediye alıp gönderin ve benden taraf da özür dileyin.\'
Arkadaşlar birkaç kutu çikolata alıp geldiler. İmam ne aldıklarını sordu, onlar da kutuları gösterdiler. İmam dedi ki, \'Avrupalılar gülü çok severler. Bu yüzden birkaç tane gül gönderin.\'
Noel gecesi Paris\'teki bütün komşulara gül ve hediye dağıttık. Ertesi sabah sokağımız gazeteciler ve halkla dolmuştu. Ben arkadaşlarımdan birine neler olduğunu sordum, \'Gazeteciler dün gece gönderilen güller ve hediyeler hakkında ropörtaj yapmak için gelmişler\' dedi.
İmam\'la röportaj yaptılar ve İmam, Hz. İsa (as) hakkında bazı noktalara değindi. Gazeteciler ve orada bulunan halk o kadar etkilenmişti ki İmam\'ın anlattıklarından.
İmam\'ın bu davranışının (Noel gecesi bütün komşulara gül ve hediye dağıtmasının) teblîğ yönü bundan önceki ropörtajlarla kıyaslanamayacak kadar çoktu. Diyebilirim ki, Avrupalılar\'a İslam\'ın mesajını anlatabilme yönünde İmam\'ın en etkileyici ropörtajı bu ropörtaj olmuştu.\"
21:51
|
Movie - Hz. Ali (k.v) ve Kisaca Hayati --- Turkish
Alevi inancında Hz. Alinin doğum tarihi 21 Marttır ve bugün Nevroz (Nevruz) Bayramı kabul edilir. Aleviler arıca bugünün başka kudsiyetlerine de inanırlar. Nevruz da kimi...
Alevi inancında Hz. Alinin doğum tarihi 21 Marttır ve bugün Nevroz (Nevruz) Bayramı kabul edilir. Aleviler arıca bugünün başka kudsiyetlerine de inanırlar. Nevruz da kimi yörelerde 9 güne kadar oruç tutulur, kurbanlar kesilir, kabirler ziyaret edilir ve sadakalar dağıtılır. Ateşler yakılır, halaylar çekilir, türküler söylenir, yaşama coşku ile bağlanarak umutlar yinelenir. Nevruz Alevilikte bir neşe ve Barış bayramıdır.
Hz. Ali, İslam Peygamberi Hz. Muhammedin amcasının oğludur. Onun yanında büyümüş ve eğitimini önemli ölçüde ondan almıştır. İslamiyeti ilk kabul eden kişidir. Ayrıca Hz. Muhammedin kızı Hz. Fatima ile evlenmesi vasıtası ile onun damadıdır. Hz. Muhammedin Ehl-i Beytim yani ailem dediği kişilerden biridir. Hz. Fatimadan doğan çocukları vasıtası ile Peygamber soyunun sürdürücüsüdür.
Hz. Peygamber, kendisinden sonra Halifenin kim olması gerektiği konusunda belirttiği beyan ve Hadisleri doğrultusundan yerine Vekil bırakmak istediği kişidir.
Hz. Peygamber bir çok Hadis ve sohbetinde kendisinden sonra Hz. Aliyi Halife olarak tanıtmıştır. Ne var ki Hz. Peygamberin vefatı ile verilen sözler unutulmuş ve Hz. Ali ile bazı taraftarları Hz. Peygamberin defin işlemleri ile ilgilenirken, diğerleri acele tarafından Ebu Bekiri Halife seçerek bir oldu-bitti vakası ile Hz. Alinin hakkı olan Halifelik makamını gasp etmişlerdir.
Hz. Muhammedin Halifelik makamını Hz. Aliye layık görmesi ve onu önermesi elbette sıradan bir akrabalık ilişkisi olamazdı. Böyle olsa Hz. Muhammedin kendi diğer bazı akrabalarını da bu mantıkla gözetmesi gerekirdi. Hz. Muhammed bir Hadislerinde Hz. Aliyi kast ederek ‚Alinin on sekiz özelliği var ki, bunların hiç biri bu ümmetten hiç kimsede yoktur buyurmuşlardır. Bu özelliklerden bir kısmı sadece akrabalık ilişkisi ve benzeri anlamlarla değerlendirilse bile, diğer başka özellikleri muhakkak ki Hz. Alinin olağanüstü birikim ve yeteneklerinden kaynaklanıyordu.
Hz. Muhammed ‚ Ben İlim şehriyim, Ali onun kapısıdır, İlim isteyen kapısına gelsin derken, diğer bir yanı ile de muhakkak ki Hz. Alinin bilgeliğine dikkat çekiyordu.
Hz. Alinin en önemli özelliklerinden bir kaçı, insani ahlâk, yiğitlik, mazlumu koruma, cömertlik, yardımseverlik, erdem, vefa, olgunluk ve yola bağlılık konusunda güvenilir olmaktır. 1400 yıllık tarih boyuna dillere destan olacak ölçüde sevenlerinin gönlünde taht kurmasının hikmetlerinden biri budur.
Alevi-Bektaşiliğin temel ahlak ilkesi olan Eline, Diline, Beline sahip olmak anlayışı Hz. Alide simdelenir. Onu bu yolun ana ilkesi haline getirir. Onun günsel yaşam ilkeleri ve yüzlerce söz ve konuşmalarını içeren deyimlerini bir araya getirdiğimizde bu anlamın ne kadar doğru olduğu çok net bir şekilde ortaya çıkar.
Hz. Alinin öğretileri arasında en çok öne çıkan öğelerden biri onun büyük ilim sahibi olması ve bunu insanlarla paylaşmak istemesidir. Ayrıca ilimi iyi anlamak, halkın yararına kullanmak, yolu gözetmek anlaşılmalıdır.
Gereksiz ve yanılgılı konuşmamayı özellikle gözetmekte, barış içinde ve hoşgörülü olmayı telkin etmektedir. Zulmü ve insanlara haksızlığı şiddetle men etmekte, defalarca haksızlığa uğranılsa dahi, insanların kendilerine haksızlık edenlere zulüm yapmamalarını ısrarla vurgulamaktadır.
Her türlü yalan, dolan, iftira, ikiyüzlülük ve kem sözden insanları caydırmaya çabalar. Mütevaziliği ve alçakgönüllüğü öven, cahil ve yeterince erdem sahibi olanlardan mesafeli durulmasını öneren, dayanışmayı, dürüstlüğü ve adaleti bayrak edinen bir ulu zattır Hz. Ali. İnsan olmanın temel ilkelerinden biri olarak da nefsin köreltilmesini (kontrol altına alınmasını) tavsiye eder ve uygular.
Hiç bir insanı kınamayı hoş görmediği gibi, insanları mensup olduğu kavimler (ırklar) konusunda da eşit tutar. İnsan haklarına son derece uyan ve saygı duyan, Kul hakkını kutsal gören, insanların kula hakkına riayet etmelerini, müslüman olmasalar dahi tüm insanlara adaletle yaklaşılmasını telkin eder.
Kimsesizleri, yetimleri, dulları, köleleri, yaşlıları, bedensel özürlüleri ve çaresizleri korur. Onlara toplumun dayanışma ruhu ile sahip çıkmalarını, onlara umut verilmesini ister.
Hz. Ali, gönül zenginliğini, mal zenginliğinden üstün tutar. Erdemi, olgunluğu; kişinin kendisini bilmesi olarak görür. Dünyevi tutkulardan uzak mutasavvıf bir kişilik sergiler. Şöhret ve zenginliği önemsemez. İnsanların gönül gözünü açmalarını ve tasavvufa yönelmelerini telkin eder
More...
Description:
Alevi inancında Hz. Alinin doğum tarihi 21 Marttır ve bugün Nevroz (Nevruz) Bayramı kabul edilir. Aleviler arıca bugünün başka kudsiyetlerine de inanırlar. Nevruz da kimi yörelerde 9 güne kadar oruç tutulur, kurbanlar kesilir, kabirler ziyaret edilir ve sadakalar dağıtılır. Ateşler yakılır, halaylar çekilir, türküler söylenir, yaşama coşku ile bağlanarak umutlar yinelenir. Nevruz Alevilikte bir neşe ve Barış bayramıdır.
Hz. Ali, İslam Peygamberi Hz. Muhammedin amcasının oğludur. Onun yanında büyümüş ve eğitimini önemli ölçüde ondan almıştır. İslamiyeti ilk kabul eden kişidir. Ayrıca Hz. Muhammedin kızı Hz. Fatima ile evlenmesi vasıtası ile onun damadıdır. Hz. Muhammedin Ehl-i Beytim yani ailem dediği kişilerden biridir. Hz. Fatimadan doğan çocukları vasıtası ile Peygamber soyunun sürdürücüsüdür.
Hz. Peygamber, kendisinden sonra Halifenin kim olması gerektiği konusunda belirttiği beyan ve Hadisleri doğrultusundan yerine Vekil bırakmak istediği kişidir.
Hz. Peygamber bir çok Hadis ve sohbetinde kendisinden sonra Hz. Aliyi Halife olarak tanıtmıştır. Ne var ki Hz. Peygamberin vefatı ile verilen sözler unutulmuş ve Hz. Ali ile bazı taraftarları Hz. Peygamberin defin işlemleri ile ilgilenirken, diğerleri acele tarafından Ebu Bekiri Halife seçerek bir oldu-bitti vakası ile Hz. Alinin hakkı olan Halifelik makamını gasp etmişlerdir.
Hz. Muhammedin Halifelik makamını Hz. Aliye layık görmesi ve onu önermesi elbette sıradan bir akrabalık ilişkisi olamazdı. Böyle olsa Hz. Muhammedin kendi diğer bazı akrabalarını da bu mantıkla gözetmesi gerekirdi. Hz. Muhammed bir Hadislerinde Hz. Aliyi kast ederek ‚Alinin on sekiz özelliği var ki, bunların hiç biri bu ümmetten hiç kimsede yoktur buyurmuşlardır. Bu özelliklerden bir kısmı sadece akrabalık ilişkisi ve benzeri anlamlarla değerlendirilse bile, diğer başka özellikleri muhakkak ki Hz. Alinin olağanüstü birikim ve yeteneklerinden kaynaklanıyordu.
Hz. Muhammed ‚ Ben İlim şehriyim, Ali onun kapısıdır, İlim isteyen kapısına gelsin derken, diğer bir yanı ile de muhakkak ki Hz. Alinin bilgeliğine dikkat çekiyordu.
Hz. Alinin en önemli özelliklerinden bir kaçı, insani ahlâk, yiğitlik, mazlumu koruma, cömertlik, yardımseverlik, erdem, vefa, olgunluk ve yola bağlılık konusunda güvenilir olmaktır. 1400 yıllık tarih boyuna dillere destan olacak ölçüde sevenlerinin gönlünde taht kurmasının hikmetlerinden biri budur.
Alevi-Bektaşiliğin temel ahlak ilkesi olan Eline, Diline, Beline sahip olmak anlayışı Hz. Alide simdelenir. Onu bu yolun ana ilkesi haline getirir. Onun günsel yaşam ilkeleri ve yüzlerce söz ve konuşmalarını içeren deyimlerini bir araya getirdiğimizde bu anlamın ne kadar doğru olduğu çok net bir şekilde ortaya çıkar.
Hz. Alinin öğretileri arasında en çok öne çıkan öğelerden biri onun büyük ilim sahibi olması ve bunu insanlarla paylaşmak istemesidir. Ayrıca ilimi iyi anlamak, halkın yararına kullanmak, yolu gözetmek anlaşılmalıdır.
Gereksiz ve yanılgılı konuşmamayı özellikle gözetmekte, barış içinde ve hoşgörülü olmayı telkin etmektedir. Zulmü ve insanlara haksızlığı şiddetle men etmekte, defalarca haksızlığa uğranılsa dahi, insanların kendilerine haksızlık edenlere zulüm yapmamalarını ısrarla vurgulamaktadır.
Her türlü yalan, dolan, iftira, ikiyüzlülük ve kem sözden insanları caydırmaya çabalar. Mütevaziliği ve alçakgönüllüğü öven, cahil ve yeterince erdem sahibi olanlardan mesafeli durulmasını öneren, dayanışmayı, dürüstlüğü ve adaleti bayrak edinen bir ulu zattır Hz. Ali. İnsan olmanın temel ilkelerinden biri olarak da nefsin köreltilmesini (kontrol altına alınmasını) tavsiye eder ve uygular.
Hiç bir insanı kınamayı hoş görmediği gibi, insanları mensup olduğu kavimler (ırklar) konusunda da eşit tutar. İnsan haklarına son derece uyan ve saygı duyan, Kul hakkını kutsal gören, insanların kula hakkına riayet etmelerini, müslüman olmasalar dahi tüm insanlara adaletle yaklaşılmasını telkin eder.
Kimsesizleri, yetimleri, dulları, köleleri, yaşlıları, bedensel özürlüleri ve çaresizleri korur. Onlara toplumun dayanışma ruhu ile sahip çıkmalarını, onlara umut verilmesini ister.
Hz. Ali, gönül zenginliğini, mal zenginliğinden üstün tutar. Erdemi, olgunluğu; kişinin kendisini bilmesi olarak görür. Dünyevi tutkulardan uzak mutasavvıf bir kişilik sergiler. Şöhret ve zenginliği önemsemez. İnsanların gönül gözünü açmalarını ve tasavvufa yönelmelerini telkin eder
8:15
|
3:40
|
Sionizm Şeyxləri - Azeri
Əziz dostlar, bu cür fitnələrə qarşı ayıq olun! Düşmən bir çox əlaltılarını, bizim əqidəmizdə göstərərək onların vasitəsilə zehinləri qarışdırmaq istəyir. Onların...
Əziz dostlar, bu cür fitnələrə qarşı ayıq olun! Düşmən bir çox əlaltılarını, bizim əqidəmizdə göstərərək onların vasitəsilə zehinləri qarışdırmaq istəyir. Onların Əsas hədəfi, müsəlmanları terrorçu İsrailə qarşı olan nifrətini və təzyiqini aradan aparmaq və məzlum müsəlmanlara olan dəstəyi kəsməkdir. Ona görə də “din alimi” cildinə girmiş, düşmən dəyirmanını sulayan xainlərin zahiri sizi aldatmasın.
Bəzən zərərli əmmaməlilər gözəl bir gül şəklində görsənirlər. Amma həqiqi gülə zərər verirlər.
More...
Description:
Əziz dostlar, bu cür fitnələrə qarşı ayıq olun! Düşmən bir çox əlaltılarını, bizim əqidəmizdə göstərərək onların vasitəsilə zehinləri qarışdırmaq istəyir. Onların Əsas hədəfi, müsəlmanları terrorçu İsrailə qarşı olan nifrətini və təzyiqini aradan aparmaq və məzlum müsəlmanlara olan dəstəyi kəsməkdir. Ona görə də “din alimi” cildinə girmiş, düşmən dəyirmanını sulayan xainlərin zahiri sizi aldatmasın.
Bəzən zərərli əmmaməlilər gözəl bir gül şəklində görsənirlər. Amma həqiqi gülə zərər verirlər.
2:09
|
AYƏTULLAH XAMENEİ : İMAM XOMEYNİ VƏ ÖZÜNƏ İNAM - 04 June 2013 - Azeri Azerbaijani
SəhərTV,Xəbərlər –İslam İnqilabının banisi İmam Xomeyni(r.ə)-in vəfatının ildönümü günü münasibətilə İran xalqı ölkə boyu xüsusi mərasimlərdə iştirak...
SəhərTV,Xəbərlər –İslam İnqilabının banisi İmam Xomeyni(r.ə)-in vəfatının ildönümü günü münasibətilə İran xalqı ölkə boyu xüsusi mərasimlərdə iştirak edərək, İmamın xatirəsini yad edib.
Məşhəd, Qum, Şiraz və digər şəhərlərdə müqəddəs məkanlar, imamzadələr, məscidlər, hüseyniyələr və digər müqəddəs məkanlarda təşkil edilmiş mərasimlərdə natiqlər İmamın fəzilətləri, həyat və yaradıcılığı habelə, mübarizələri haqda danışıblar. Əhli Beyt məddahları da İmamın qəmində mərsiyə və növhə oxuyublar.
İmam aşiqləri həmçinin əzadarlıq mərasimlərində iştirak edərək, öz əziz rəhbərlərinin qəmində göz yaşları axıdaraq, o həzrətin ideyaları ilə əhd-peymanlarını təzələyiblər.
İmam Xomeyni(r.ə)in vəfatının ildönümü günü mərasimi bu gün axşam namazından sonraya kimi davam edəcək.
More...
Description:
SəhərTV,Xəbərlər –İslam İnqilabının banisi İmam Xomeyni(r.ə)-in vəfatının ildönümü günü münasibətilə İran xalqı ölkə boyu xüsusi mərasimlərdə iştirak edərək, İmamın xatirəsini yad edib.
Məşhəd, Qum, Şiraz və digər şəhərlərdə müqəddəs məkanlar, imamzadələr, məscidlər, hüseyniyələr və digər müqəddəs məkanlarda təşkil edilmiş mərasimlərdə natiqlər İmamın fəzilətləri, həyat və yaradıcılığı habelə, mübarizələri haqda danışıblar. Əhli Beyt məddahları da İmamın qəmində mərsiyə və növhə oxuyublar.
İmam aşiqləri həmçinin əzadarlıq mərasimlərində iştirak edərək, öz əziz rəhbərlərinin qəmində göz yaşları axıdaraq, o həzrətin ideyaları ilə əhd-peymanlarını təzələyiblər.
İmam Xomeyni(r.ə)in vəfatının ildönümü günü mərasimi bu gün axşam namazından sonraya kimi davam edəcək.
69:01
|
Selahattin Özgündüz Hocanın Kudüs Günü Konuşması (2013) - Turkish
KÜKRE ÖZGÜNDÜZ YIKILSIN İSRAİL! SLOGANLARI EŞLİĞİNDE İMAM HUMEYNİ\\\'NİN (ra) ÜMMETE MİRASI KUDÜS GÜNÜ YAPMIŞ OLDUĞU BU KONUŞMA DEĞERLİ HOCAMIZIN GERÇEK NİYETİNİ...
KÜKRE ÖZGÜNDÜZ YIKILSIN İSRAİL! SLOGANLARI EŞLİĞİNDE İMAM HUMEYNİ\\\'NİN (ra) ÜMMETE MİRASI KUDÜS GÜNÜ YAPMIŞ OLDUĞU BU KONUŞMA DEĞERLİ HOCAMIZIN GERÇEK NİYETİNİ ORTAYA KOYUYOR...BU SALONUN GİRİŞİNDE YERDE GASIP israil VE BÜYÜK ŞEYTAN amerika\\\'nın BAYRAKLARI YERLERE PASPAS YAPILMIŞTI VE HERKES ÜZERİNE BASIYORDU! SİYASET NEDİR ANLAMAZ,HASEDİ VE KİNİ BENLİĞİNİ KUŞATMIŞ GAFİLLER BU DAVA ADAMINI ŞİMDİLERDE HAİN,REHBER DÜŞMANI İLAN ETTİLER...KONUŞMAYI SONUNA KADAR DİNLEYİN.DÜŞTÜĞÜNÜZ YANLIŞIN FARKINA VARIN VE TÖVBE EDİN.ALLAH BU MEKTEBE ZERRE KADAR KİM HİZMET ETMİŞ İSE ONDAN RAZI OLSUN.
More...
Description:
KÜKRE ÖZGÜNDÜZ YIKILSIN İSRAİL! SLOGANLARI EŞLİĞİNDE İMAM HUMEYNİ\\\'NİN (ra) ÜMMETE MİRASI KUDÜS GÜNÜ YAPMIŞ OLDUĞU BU KONUŞMA DEĞERLİ HOCAMIZIN GERÇEK NİYETİNİ ORTAYA KOYUYOR...BU SALONUN GİRİŞİNDE YERDE GASIP israil VE BÜYÜK ŞEYTAN amerika\\\'nın BAYRAKLARI YERLERE PASPAS YAPILMIŞTI VE HERKES ÜZERİNE BASIYORDU! SİYASET NEDİR ANLAMAZ,HASEDİ VE KİNİ BENLİĞİNİ KUŞATMIŞ GAFİLLER BU DAVA ADAMINI ŞİMDİLERDE HAİN,REHBER DÜŞMANI İLAN ETTİLER...KONUŞMAYI SONUNA KADAR DİNLEYİN.DÜŞTÜĞÜNÜZ YANLIŞIN FARKINA VARIN VE TÖVBE EDİN.ALLAH BU MEKTEBE ZERRE KADAR KİM HİZMET ETMİŞ İSE ONDAN RAZI OLSUN.
Altın ve Bakır - İran Filmi - Türkçe Altyazılı - Persian Sub Turkish
Kimyagerler, tabiatta bir maddeyi başka bir maddeye çevirme kabiliyeti taşıyan \"iksir\" veya \"kimya\" adlı bir maddenin varlığına inanmış ve asırlarca bu maddeyi...
Kimyagerler, tabiatta bir maddeyi başka bir maddeye çevirme kabiliyeti taşıyan \"iksir\" veya \"kimya\" adlı bir maddenin varlığına inanmış ve asırlarca bu maddeyi arayıp durmuşlardır.
İksir; eriten, birleştiren ve tamamlayıcı bir unsurdur. Bakırı altına çevirir... Bu özelliklerin her üçü de aşkta vardır, hem eritici, hem birleştirici, hem tamamlayıcıdır. Ancak, en önemli boyutu \"tamamlayıcı ve kemale erdirici\" oluşudur. Bu nedenle Farsça şiir söyleyen şairler ötedenberi aşk\'a iksir, tabib, ilaç, derman, Eflatun, Calinus vb. isimler de vermişlerdir.
Aşk mutlak iksirdir, kimyanın özelliğini taşır, yani maddelerin yapısını değiştirir, insanlar da bir tür maddedir zaten...
Gönlü gönül eden aşktır,
Aşk olmasa gönül de bir avuç topraktır.
...Sevgi ve aşk tembeli çalışkan, hantalı atılgan ve hatta aptalı zekileştirir...
...Cimriyi eli açık; sabırsızı sabırlı ve tahammüllü insana dönüştüren güç, aşktan başkası değildir...
(Ayetullah Murtaza Mutahhari\'nin \"Sevgi İksiri\"nden..)
Evet..: \"Altın ve Bakır\".. Bir Mollanın aşkı.. Herşeyi değiştirecek bir iksir..
Homayoun Assadian (Humayun Esediyan)\'ın yönetmenliğini yaptığı bu İran Filminde, ahund (molla) olmak için din eğitimi gören Seyyid; hanımının MS (Multipl Skleroz) hastalığı teşhisinden sonra, edindiği İslami ilmini hayata geçirmek zorundadır..
Esediyan, filmi \"Altın ve Bakır\"da, Tahran\'daki günlük hayat ile, en derin ve en temel İslami öğretiyi, yani aşkı; Hafız-ı Şirazi\'nin şiirsel diliyle birleştiriyor.
Sevgi acıları tatlılaştırır
Bakırı altına dönüştürür. (Celaleddin Rumi)
More...
Description:
Kimyagerler, tabiatta bir maddeyi başka bir maddeye çevirme kabiliyeti taşıyan \"iksir\" veya \"kimya\" adlı bir maddenin varlığına inanmış ve asırlarca bu maddeyi arayıp durmuşlardır.
İksir; eriten, birleştiren ve tamamlayıcı bir unsurdur. Bakırı altına çevirir... Bu özelliklerin her üçü de aşkta vardır, hem eritici, hem birleştirici, hem tamamlayıcıdır. Ancak, en önemli boyutu \"tamamlayıcı ve kemale erdirici\" oluşudur. Bu nedenle Farsça şiir söyleyen şairler ötedenberi aşk\'a iksir, tabib, ilaç, derman, Eflatun, Calinus vb. isimler de vermişlerdir.
Aşk mutlak iksirdir, kimyanın özelliğini taşır, yani maddelerin yapısını değiştirir, insanlar da bir tür maddedir zaten...
Gönlü gönül eden aşktır,
Aşk olmasa gönül de bir avuç topraktır.
...Sevgi ve aşk tembeli çalışkan, hantalı atılgan ve hatta aptalı zekileştirir...
...Cimriyi eli açık; sabırsızı sabırlı ve tahammüllü insana dönüştüren güç, aşktan başkası değildir...
(Ayetullah Murtaza Mutahhari\'nin \"Sevgi İksiri\"nden..)
Evet..: \"Altın ve Bakır\".. Bir Mollanın aşkı.. Herşeyi değiştirecek bir iksir..
Homayoun Assadian (Humayun Esediyan)\'ın yönetmenliğini yaptığı bu İran Filminde, ahund (molla) olmak için din eğitimi gören Seyyid; hanımının MS (Multipl Skleroz) hastalığı teşhisinden sonra, edindiği İslami ilmini hayata geçirmek zorundadır..
Esediyan, filmi \"Altın ve Bakır\"da, Tahran\'daki günlük hayat ile, en derin ve en temel İslami öğretiyi, yani aşkı; Hafız-ı Şirazi\'nin şiirsel diliyle birleştiriyor.
Sevgi acıları tatlılaştırır
Bakırı altına dönüştürür. (Celaleddin Rumi)
4:10
|
9:16
|
3:25
|
3:58
|
[Latmiya] Seyyid Taleh Boradigahi - Boyanıb qana namaz uste Huseyn (Official Video) Azari
Latmiya Azari
Seyyid Taleh Boradigahi - Boyanıb qana namaz uste Huseyn
Appele Music :http://wedia.link/kD47Z
Spotify : http://wedia.link/fOHc7
Deezer : http://wedia.link/9gykX
Fizy :...
Latmiya Azari
Seyyid Taleh Boradigahi - Boyanıb qana namaz uste Huseyn
Appele Music :http://wedia.link/kD47Z
Spotify : http://wedia.link/fOHc7
Deezer : http://wedia.link/9gykX
Fizy : http://wedia.link/0aETd
Söz : Ustad Kəlami
Mus : Seyyid Taleh
Boyanıb qana namaz üstə Hüseyn
Can verir razu niyaz üstə Hüseyn
Qan vuzusi - abirusi - Qəd əqəmtəssəla
Qətligahi - Səcdəgahi - Türbəti Kərbəla
Cəngə məşğulidi sultani Hicaz
Bu tamamə gəlib ol məhrəmi raz
Dedi : olmuş Ağacan vaxtı namaz
Ona səs verdi niyaz üstə Hüseyn
Dedi : Allah səni məcur eləsin
Əhli təkbir ilə məhşur elesin
Döndü ta qətligəhi tur eləsin
Fəxr edib Musiyə raz üstə Hüseyn
Boyanıb qana namaz üstə Hüseyn
Qamətin bağladı təkbirə imam
O namaza dedi ərş əhli salam
Dövrədən atdılar ox, sındı qiyam
Yıxılıb suzu güdaz üstə Hüseyn
Ey Xudavəndi əzizo əzəli
Səcdə eylir sənə dilbəndi Əli
Qalxizam dərgəhinə qanlı əli
Sənə şakirdi namaz üstə Hüseyn
Can verir razu niyaz üstə Hüseyn
Qan vuzusi - abirusi - Qəd əqəmtəssəla
Qətligahi - Səcdəgahi - Türbəti Kərbəla
Fatimə oğlunu yormaz yaralar
Görsə qanlı üzünü gül saralar
Qatili başı bədəndən aralar
Öpər ol tiği boğaz üstə Hüseyn
Ey Xuda, Fatimənin oğludu bu
Can verir teşnə axır çöllərə su
Naz edər xəncərə xəşgidə gəlu
Ağladır ərşi bu naz üstə Hüseyn
Boyanıb qana namaz üstə Hüseyn
Allah - Allah
Allah - Allah
La ilahə illallah
Rəsmi kanalımıza abunə olun 👇
http://wedia.link/UPbm1
Facebook 👇
http://wedia.link/4pLbA
instagram 👇
http://wedia.link/p3N5X
Tiktok 👇
http://wedia.link/C7OzV
Twitter 👇
http://wedia.link/ZuDU3
(tam adı: Asadov Tale Mirhadi oğlu) - Azərbaycanlı ilahiyyatçı - din xadimi; Əhlibeyt (a,s) Məddahı, mərsiyyəxan.
”Azərbaycan İlahi nəğmələr qrupu” -nun rəhbəri.
Asadov Taleh Mirhadi oglu 1988-ci il avqust ayının 2-si, Masallı rayonunun Boradigah qəsəbəsində dünyaya göz açıb. Dindar ailədə böyüyən Tale, uşaqlıqdan dini elmlərə, mərsiyyəyə maraq göstərib. Ailəsi ilə Rusiyada yaşadığına görə təqribən 8-9 yaşında ikən məhərrəm ayında məsciddə mərsiyyə oxuyarmış. Orta məktəbin yarısını Rusiyada, yarısını isə Masallı rayonu Boradigah qəsəbəsində yerləşən Nizami Gəncəvi adına 1 saylı orta məktəbdə oxuyub. Atasından dini təhsil alan Tale 16-yaşında ikən Bakıya köçür və orada İslam universitetinə daxil olur. Gənc yaşlarında artıq tanınmağa başlayır və fəaliyyətini islami toy məclislərində davam etdirir. Ailədə 3 qardaşdırlar. İki qardaşınada ustadlıq edən Tale onları da Əhlibeyt Meddahı yetişdirir. Seyyid Fariq ve Seyyid Peyman Talenin dogma qardaşlarıdır və hər ikisi Əhlibeyt Məddahıdırlar.
Kanaldakı Videolar \"WediaCorp Azərbaycan\" Şirkəti Tərəfindən Müəllif Hüququ ilə Qorunur.
Hörmətlə: \"WediaCorp Azərbaycan\" Sizlərin dəyərini qazanan və sizlərə dəyər verən №1 şirkət!
#seyyidtaleh #huseyn #boyanibqana
More...
Description:
Latmiya Azari
Seyyid Taleh Boradigahi - Boyanıb qana namaz uste Huseyn
Appele Music :http://wedia.link/kD47Z
Spotify : http://wedia.link/fOHc7
Deezer : http://wedia.link/9gykX
Fizy : http://wedia.link/0aETd
Söz : Ustad Kəlami
Mus : Seyyid Taleh
Boyanıb qana namaz üstə Hüseyn
Can verir razu niyaz üstə Hüseyn
Qan vuzusi - abirusi - Qəd əqəmtəssəla
Qətligahi - Səcdəgahi - Türbəti Kərbəla
Cəngə məşğulidi sultani Hicaz
Bu tamamə gəlib ol məhrəmi raz
Dedi : olmuş Ağacan vaxtı namaz
Ona səs verdi niyaz üstə Hüseyn
Dedi : Allah səni məcur eləsin
Əhli təkbir ilə məhşur elesin
Döndü ta qətligəhi tur eləsin
Fəxr edib Musiyə raz üstə Hüseyn
Boyanıb qana namaz üstə Hüseyn
Qamətin bağladı təkbirə imam
O namaza dedi ərş əhli salam
Dövrədən atdılar ox, sındı qiyam
Yıxılıb suzu güdaz üstə Hüseyn
Ey Xudavəndi əzizo əzəli
Səcdə eylir sənə dilbəndi Əli
Qalxizam dərgəhinə qanlı əli
Sənə şakirdi namaz üstə Hüseyn
Can verir razu niyaz üstə Hüseyn
Qan vuzusi - abirusi - Qəd əqəmtəssəla
Qətligahi - Səcdəgahi - Türbəti Kərbəla
Fatimə oğlunu yormaz yaralar
Görsə qanlı üzünü gül saralar
Qatili başı bədəndən aralar
Öpər ol tiği boğaz üstə Hüseyn
Ey Xuda, Fatimənin oğludu bu
Can verir teşnə axır çöllərə su
Naz edər xəncərə xəşgidə gəlu
Ağladır ərşi bu naz üstə Hüseyn
Boyanıb qana namaz üstə Hüseyn
Allah - Allah
Allah - Allah
La ilahə illallah
Rəsmi kanalımıza abunə olun 👇
http://wedia.link/UPbm1
Facebook 👇
http://wedia.link/4pLbA
instagram 👇
http://wedia.link/p3N5X
Tiktok 👇
http://wedia.link/C7OzV
Twitter 👇
http://wedia.link/ZuDU3
(tam adı: Asadov Tale Mirhadi oğlu) - Azərbaycanlı ilahiyyatçı - din xadimi; Əhlibeyt (a,s) Məddahı, mərsiyyəxan.
”Azərbaycan İlahi nəğmələr qrupu” -nun rəhbəri.
Asadov Taleh Mirhadi oglu 1988-ci il avqust ayının 2-si, Masallı rayonunun Boradigah qəsəbəsində dünyaya göz açıb. Dindar ailədə böyüyən Tale, uşaqlıqdan dini elmlərə, mərsiyyəyə maraq göstərib. Ailəsi ilə Rusiyada yaşadığına görə təqribən 8-9 yaşında ikən məhərrəm ayında məsciddə mərsiyyə oxuyarmış. Orta məktəbin yarısını Rusiyada, yarısını isə Masallı rayonu Boradigah qəsəbəsində yerləşən Nizami Gəncəvi adına 1 saylı orta məktəbdə oxuyub. Atasından dini təhsil alan Tale 16-yaşında ikən Bakıya köçür və orada İslam universitetinə daxil olur. Gənc yaşlarında artıq tanınmağa başlayır və fəaliyyətini islami toy məclislərində davam etdirir. Ailədə 3 qardaşdırlar. İki qardaşınada ustadlıq edən Tale onları da Əhlibeyt Meddahı yetişdirir. Seyyid Fariq ve Seyyid Peyman Talenin dogma qardaşlarıdır və hər ikisi Əhlibeyt Məddahıdırlar.
Kanaldakı Videolar \"WediaCorp Azərbaycan\" Şirkəti Tərəfindən Müəllif Hüququ ilə Qorunur.
Hörmətlə: \"WediaCorp Azərbaycan\" Sizlərin dəyərini qazanan və sizlərə dəyər verən №1 şirkət!
#seyyidtaleh #huseyn #boyanibqana
38:09
|
SİRAT-İMAM XOMEYNİNİN GETDİYİ YOL - Azeri Azerbaijani
SəhərTV,Xəbərlər –İslam İnqilabının banisi İmam Xomeyni(r.ə)-in vəfatının ildönümü günü münasibətilə İran xalqı ölkə boyu xüsusi mərasimlərdə iştirak...
SəhərTV,Xəbərlər –İslam İnqilabının banisi İmam Xomeyni(r.ə)-in vəfatının ildönümü günü münasibətilə İran xalqı ölkə boyu xüsusi mərasimlərdə iştirak edərək, İmamın xatirəsini yad edib.
Məşhəd, Qum, Şiraz və digər şəhərlərdə müqəddəs məkanlar, imamzadələr, məscidlər, hüseyniyələr və digər müqəddəs məkanlarda təşkil edilmiş mərasimlərdə natiqlər İmamın fəzilətləri, həyat və yaradıcılığı habelə, mübarizələri haqda danışıblar. Əhli Beyt məddahları da İmamın qəmində mərsiyə və növhə oxuyublar.
İmam aşiqləri həmçinin əzadarlıq mərasimlərində iştirak edərək, öz əziz rəhbərlərinin qəmində göz yaşları axıdaraq, o həzrətin ideyaları ilə əhd-peymanlarını təzələyiblər.
İmam Xomeyni(r.ə)in vəfatının ildönümü günü mərasimi bu gün axşam namazından sonraya kimi davam edəcək.
More...
Description:
SəhərTV,Xəbərlər –İslam İnqilabının banisi İmam Xomeyni(r.ə)-in vəfatının ildönümü günü münasibətilə İran xalqı ölkə boyu xüsusi mərasimlərdə iştirak edərək, İmamın xatirəsini yad edib.
Məşhəd, Qum, Şiraz və digər şəhərlərdə müqəddəs məkanlar, imamzadələr, məscidlər, hüseyniyələr və digər müqəddəs məkanlarda təşkil edilmiş mərasimlərdə natiqlər İmamın fəzilətləri, həyat və yaradıcılığı habelə, mübarizələri haqda danışıblar. Əhli Beyt məddahları da İmamın qəmində mərsiyə və növhə oxuyublar.
İmam aşiqləri həmçinin əzadarlıq mərasimlərində iştirak edərək, öz əziz rəhbərlərinin qəmində göz yaşları axıdaraq, o həzrətin ideyaları ilə əhd-peymanlarını təzələyiblər.
İmam Xomeyni(r.ə)in vəfatının ildönümü günü mərasimi bu gün axşam namazından sonraya kimi davam edəcək.
2:47
|
Təvəlla və Təbərra - Ayətullah Xamenei - Farsi Sub Azeri
Din, məhəbbət və nifrətdən ibarətdir.
Yaxşılara məhəbbət..
Yaxşılıqlara məhəbbət..
Şeytanların zülmünə tuş gələn insanlara məhəbbət..
Digər tərəfdən isə,...
Din, məhəbbət və nifrətdən ibarətdir.
Yaxşılara məhəbbət..
Yaxşılıqlara məhəbbət..
Şeytanların zülmünə tuş gələn insanlara məhəbbət..
Digər tərəfdən isə, şeytana kin bəsləmək, pis varlıqlara nifrət etmək...
Seyyid Əli Xamenei - Təvəlla və Təbərra
Ayatollah Khamenei
Vilayat-fagih
More...
Description:
Din, məhəbbət və nifrətdən ibarətdir.
Yaxşılara məhəbbət..
Yaxşılıqlara məhəbbət..
Şeytanların zülmünə tuş gələn insanlara məhəbbət..
Digər tərəfdən isə, şeytana kin bəsləmək, pis varlıqlara nifrət etmək...
Seyyid Əli Xamenei - Təvəlla və Təbərra
Ayatollah Khamenei
Vilayat-fagih
3:29
|
Seyyid Hasan Nasrullah – Suriye\'nin Suçu! - Arabic subTurkish
Hizbullah\'ın Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah\'ın konuşmasından – Suriye\'nin Suçu!
\'\'...Tüm bilgi ve belgeler ve dünyadaki tüm itiraflar teyit ediyor ki, Suriye\'nin hedef...
Hizbullah\'ın Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah\'ın konuşmasından – Suriye\'nin Suçu!
\'\'...Tüm bilgi ve belgeler ve dünyadaki tüm itiraflar teyit ediyor ki, Suriye\'nin hedef alınmasının tek sebebi bağımsız bir devlet oluşudur.Çünkü, Suriye devleti; Amerika ve bölgedeki işbirlikçilerin, eş başkanların heymesinden uzaktır.Çünkü, Suriye devleti; milliyetçi ve Arap ideallerine sadık kalmıştır.Ve gayrı meşru Siyonist Rejim\'e karşı mücadeleyi sürdürmektedir.Ve Filistin direnişi, Golan Tepeleri ve işgal edilmiş Arap ülkeleri ile birliktedir.Sebebi yalnız bu, başka değil! (Suriye aleyhindeki bu komplo) direniş eksenine dahil bir ülke olduğundandır.Gerçekten Arap olup, ihanet etmeyen ülkedir! Ve İsrail\'e hayır diyen ve karşısında duran, Lübnan ve Filistin direnişlerine askeri destek olan tek devlettir! Suriye\'nin suçu işte budur!\'\'
www.islamivahdet.com
Facebook: https://www.facebook.com/islamivahdet...
Twitter: https://twitter.com/islamivahdet
YouTube: https://www.youtube.com/channel/UCIoQ...
More...
Description:
Hizbullah\'ın Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah\'ın konuşmasından – Suriye\'nin Suçu!
\'\'...Tüm bilgi ve belgeler ve dünyadaki tüm itiraflar teyit ediyor ki, Suriye\'nin hedef alınmasının tek sebebi bağımsız bir devlet oluşudur.Çünkü, Suriye devleti; Amerika ve bölgedeki işbirlikçilerin, eş başkanların heymesinden uzaktır.Çünkü, Suriye devleti; milliyetçi ve Arap ideallerine sadık kalmıştır.Ve gayrı meşru Siyonist Rejim\'e karşı mücadeleyi sürdürmektedir.Ve Filistin direnişi, Golan Tepeleri ve işgal edilmiş Arap ülkeleri ile birliktedir.Sebebi yalnız bu, başka değil! (Suriye aleyhindeki bu komplo) direniş eksenine dahil bir ülke olduğundandır.Gerçekten Arap olup, ihanet etmeyen ülkedir! Ve İsrail\'e hayır diyen ve karşısında duran, Lübnan ve Filistin direnişlerine askeri destek olan tek devlettir! Suriye\'nin suçu işte budur!\'\'
www.islamivahdet.com
Facebook: https://www.facebook.com/islamivahdet...
Twitter: https://twitter.com/islamivahdet
YouTube: https://www.youtube.com/channel/UCIoQ...
1:00
|
Orta Şərq deyil, Qərbi Asiya - Ayətullah Xamenei - Farsi Sub Azeri Sub English
Seyyid Əli Xamenei - Orta Şərq deyil, Qərbi Asiya
Ayatollah Khamenei
Vilayat-fagih
\"Yaxın Şərq\", \"Uzaq Şərq\" və \"Orta Şərq\" kəlimələri...
Seyyid Əli Xamenei - Orta Şərq deyil, Qərbi Asiya
Ayatollah Khamenei
Vilayat-fagih
\"Yaxın Şərq\", \"Uzaq Şərq\" və \"Orta Şərq\" kəlimələri doğru deyildir.
Uzaq deyərkən haradan uzaq? Avropadan.
Haraya yaxın? Avropaya.
Bu Avropanın dünyanın mərkəzi olması anlamını verir.
Hər hansı bir yer Avropadan uzaqdırsa, \"Uzaq Şərq\" deyə adlandırılır.
Hər hansı bir yer Avropaya yaxındırsa \"Yaxın Şərq\" deyə adlandırılır.
Əgər ikisinin arasında olarsa \" Orta Şərq\" deyilir.
Bu avropalıların öz baxışlarına görə belə təqdim edilir.
Ancaq bu bizim üçün qəbul edilə bilməz.
Asiya bir qitədir. Bir şərq, bir qərb və orta hissəsi var. Biz həmin hissənin qərb tərəfində yerləşirik. Bu səbəbdən də ölkəmizə \"Orta Şərq\" deyil, \"Qərbi Asiya\" deməliyk. Mən bu bölgəyə \"Orta Şərq\" deyil, \"Qərbi Asiya\" deyilməsi mövzusunda israr edirəm.
Seyyid Əli Xamenei
More...
Description:
Seyyid Əli Xamenei - Orta Şərq deyil, Qərbi Asiya
Ayatollah Khamenei
Vilayat-fagih
\"Yaxın Şərq\", \"Uzaq Şərq\" və \"Orta Şərq\" kəlimələri doğru deyildir.
Uzaq deyərkən haradan uzaq? Avropadan.
Haraya yaxın? Avropaya.
Bu Avropanın dünyanın mərkəzi olması anlamını verir.
Hər hansı bir yer Avropadan uzaqdırsa, \"Uzaq Şərq\" deyə adlandırılır.
Hər hansı bir yer Avropaya yaxındırsa \"Yaxın Şərq\" deyə adlandırılır.
Əgər ikisinin arasında olarsa \" Orta Şərq\" deyilir.
Bu avropalıların öz baxışlarına görə belə təqdim edilir.
Ancaq bu bizim üçün qəbul edilə bilməz.
Asiya bir qitədir. Bir şərq, bir qərb və orta hissəsi var. Biz həmin hissənin qərb tərəfində yerləşirik. Bu səbəbdən də ölkəmizə \"Orta Şərq\" deyil, \"Qərbi Asiya\" deməliyk. Mən bu bölgəyə \"Orta Şərq\" deyil, \"Qərbi Asiya\" deyilməsi mövzusunda israr edirəm.
Seyyid Əli Xamenei
4:38
|
Seyyid Haşim Haydari - Amerika Velayet-i Fakih\'ten Korkuyor - Arabic sub Turkish
Seyyid Haşim Haydari\'nin konuşmasında \"Irak\" kelimesi yerine hangi İslam ülkesinin adını yazarsak yazalım, senaryonun her ülkede aynı olduğunu görürüz.Ümmeti, Velayet-i...
Seyyid Haşim Haydari\'nin konuşmasında \"Irak\" kelimesi yerine hangi İslam ülkesinin adını yazarsak yazalım, senaryonun her ülkede aynı olduğunu görürüz.Ümmeti, Velayet-i Fakih\'ten uzaklaştırmak için kullanılan üç silah her yerde aynı: 1-Kavmiyetçilik/Milliyetçilik, 2-Mezhepçilik, 3-Ulusalcılık/Devletçilik
www.islamivahdet.com
Facebook: https://www.facebook.com/islamivahdet...
Twitter: https://twitter.com/islamivahdet
YouTube: https://www.youtube.com/channel/UCIoQ...
More...
Description:
Seyyid Haşim Haydari\'nin konuşmasında \"Irak\" kelimesi yerine hangi İslam ülkesinin adını yazarsak yazalım, senaryonun her ülkede aynı olduğunu görürüz.Ümmeti, Velayet-i Fakih\'ten uzaklaştırmak için kullanılan üç silah her yerde aynı: 1-Kavmiyetçilik/Milliyetçilik, 2-Mezhepçilik, 3-Ulusalcılık/Devletçilik
www.islamivahdet.com
Facebook: https://www.facebook.com/islamivahdet...
Twitter: https://twitter.com/islamivahdet
YouTube: https://www.youtube.com/channel/UCIoQ...
2:08
|
Siyonist gizli servisi başkanı Ami Ayalon, İsrail\\\'in İran\\\'ı zayıflatma planlarını anlatıyor - English Sub
Siyonist gizli servisi Shin Bet\\\'in eski başkanı Ami Ayalon, İsrail\\\'in, İran İslam Cumhuriyeti\\\'ne tek başına karşı koyabilmesinin imkansız olduğunu itiraf edip, İran\\\'ı...
Siyonist gizli servisi Shin Bet\\\'in eski başkanı Ami Ayalon, İsrail\\\'in, İran İslam Cumhuriyeti\\\'ne tek başına karşı koyabilmesinin imkansız olduğunu itiraf edip, İran\\\'ı zayıflatmanın tek yolunun, ortadoğudaki sözde müslüman liderlerin mezhepçilik kanalıyla İran\\\'a karşı duracak bir koalisyon kurmalarıyla mümkün olabileceğini söylüyor. Ki, İnşaAllah bunda başarılı olamayacaklar. \\\"Onlar bir tuzak kurdu. Buna karşılık Allah da bir tuzak kurdu. Allah tuzak kuranların hayırlısıdır.
More...
Description:
Siyonist gizli servisi Shin Bet\\\'in eski başkanı Ami Ayalon, İsrail\\\'in, İran İslam Cumhuriyeti\\\'ne tek başına karşı koyabilmesinin imkansız olduğunu itiraf edip, İran\\\'ı zayıflatmanın tek yolunun, ortadoğudaki sözde müslüman liderlerin mezhepçilik kanalıyla İran\\\'a karşı duracak bir koalisyon kurmalarıyla mümkün olabileceğini söylüyor. Ki, İnşaAllah bunda başarılı olamayacaklar. \\\"Onlar bir tuzak kurdu. Buna karşılık Allah da bir tuzak kurdu. Allah tuzak kuranların hayırlısıdır.
3:58
|
Biz öldürərik! (We kill / Mikoshim) - Hamid Zamani - Farsi Sub Azeri
Kim-kimə, kimə nə, kim bunları düşünür ki?
\"BBC\" bizimlə, \"CNN\" bizimlə
Biz bilirik ki, insan haqları yalandır, öldürərik
Amansızca və gülərək...
Kim-kimə, kimə nə, kim bunları düşünür ki?
\"BBC\" bizimlə, \"CNN\" bizimlə
Biz bilirik ki, insan haqları yalandır, öldürərik
Amansızca və gülərək öldürərik
\"Birləşmiş Millətlər Təşkilatı\" nə demək? Öldürərik!
Öldürərik, öldürərik, öldürərik!
More...
Description:
Kim-kimə, kimə nə, kim bunları düşünür ki?
\"BBC\" bizimlə, \"CNN\" bizimlə
Biz bilirik ki, insan haqları yalandır, öldürərik
Amansızca və gülərək öldürərik
\"Birləşmiş Millətlər Təşkilatı\" nə demək? Öldürərik!
Öldürərik, öldürərik, öldürərik!
11:33
|
[AZERBAIJANI] Vali Amr Muslimeen Ayatullah Ali Khamenei - HAJJ Message 2011
Ayetullah Uzma Seyyid Ali Hamaney\'in Hicri 1432 (2011) Yılı Hac Mesajı
Bismillahirrahmanirrahim
Hamd alemlerin Rabbine aittir. Allah\'ın salatı ve salamı yaratıkların efendisi...
Ayetullah Uzma Seyyid Ali Hamaney\'in Hicri 1432 (2011) Yılı Hac Mesajı
Bismillahirrahmanirrahim
Hamd alemlerin Rabbine aittir. Allah\'ın salatı ve salamı yaratıkların efendisi Muhammed Mustafa\'ya, onun pak Ehl-i Beyt\'ine ve seçkin ashabına olsun.
Hac baharı ilahi ihtişam, manevi güzellik ve sefasıyla ulaşmıştır. Müminlerin iştiyaklı gönülleri tevhit ve vahdet Ka\'besinin etrafına dönmekte; Mekke, Mina, Müzdelife ve Arafat \"İnsanların arasında Haccı ilan et…\" nidasına icabet ederek Gafur ve Kerim olan Allah\'ın misafirliği ile şereflenen mutlu insanların bir araya geldikleri menziller ve ilahi ayetlerin nurunun yayıldığı ve her kese güvenlik şemsiyesinin gerildiği hidayet odağı mübarek evler durumuna gelmişlerdir.
Kalbinizi zikir ve huşunun safa ve zemzeminde yıkayın. İç gözünüzü Hak Teala\'nın apaçık alametlerini görmek için açın, gerçek kulluğun nişanesi olan ihlas ve teslime yönelin. Teslimiyet ile İsmail\'ini kurbanlığa götüren o büyük babanın anısını defalarca gönlünüzde canlandırın ve bu yolla Yüce Allah\'ın, kendi muhabbetini kazanmak için önünüze açtığı yolu algılayın ve bu yolda adım atmayı imana dayanan azim ve niyete dönüştürün.
İbrahim\'in makamı o apaçık nişanelerden biridir. İbrahim\'in makamı bir yandan ihlas ve fedakarlık makamı, diğer yandan nefsani isteklere ve dönemin Nemrud\'une karşı çıkış makamıdır.
Bu iki unsur biz İslam ümmetinin kurtuluş yoludur. Bizden her birimizin İslam yolunda şecaat, azim ve kararlılığı, Hz. Adem\'den Hatem\'e kadar ilahi mesajlarının taşıyıcılarının insanlığa sundukları ve takipçilerine dünya ve ahiret mutluluğunu vaat ettikleri çağrılarına icabet ve onlara uymak sayılır.
Bu büyük hac toplantısında hacı adayları İslam dünyasının en önemli konu ve sorun-larıyla ilgilenmeleri gerekir. Günümüzde bu meselelerin başında bazı önemli İslam ülkelerinde cereyan eden İslami kıyam ve inkılaplar gelir. Geçen yılın hac merasimleri esnasında ve bu yıl İslam ümmetinin takdirini değiştirebilecek, maddi ve manevi ilerleme, izzete dayalı aydın bir geleceği müjdeleyen gelişmeler ve olaylar vuku buldu. Mısır\'da, Tunus\'ta ve Libya\'da diktatörlerin ve bağımlı tağutların egemenliklerine son verilmiş ve diğer bazı ülkelerde de halkın kıyamı zalimlerin saraylarını yıkılmak eşiğine getirmiştir.
Ümmetimizin tarihinde açılan bu yeni faslın ortaya çıkardığı gerçekler bize hayat bahşeden derslerdir. Bu gerçekler, müslü-man milletlerin bütün muhasebelerinde dikkate alınmalıdır. Bunları şöyle sıralaya-biliriz:
Birincisi, günümüzde on yıllar boyunca yabancıların siyasi tasallutu altında yaşamış milletlerin içinden öz güvenle tehlike meydanına atılan, egemen güçlerle karşı koymaya çalışan ve var olan durumu değiştirmeye çalışan yeni bir genç nesil ortaya çıkmıştır.
İkincisi, laik yöneticilerin çaba ve tahakkümüne rağmen ve onların bu ülkelerdeki dine karşı açık ve gizli çabalarına rağmen İslam muhteşem ve apaçık bir güçle sahnededir, gönüllerin hidayetçisi olarak söz ve amelde milyonluk kitlelerin toplantılarına canlılık ve hayat veren bir pınar durumundadır. Ma\'zeneler, tekbirler ve İslami sloganlar bunu ifade eden gerçeklerdir. Tunus\'ta gerçekleşen son seçimler de bu iddiayı kanıtlayan kesin bir delildir. Hiç şüphesiz diğer ülkelerde de serbest seçimler gerçekleşecek olursa Tunus\'ta gerçekleşen sonuçtan farklı bir sonuç ortaya çıkmaz.
Üçüncüsü, bu yıldaki olaylar herkese gösterdi ki Aziz ve Kadir Allah milletlerin iradesinde öyle bir güç vermiştir ki hiçbir güç ona karşı koyacak bir güce sahip değildir.
Dördüncüsü, müstekbir devletler ve onların başında Amerika onlarca yıl boyunca türlü türlü siyası ve güvenlik oyunlarına başvurarak bölge ülkelerini kendi emirlerine boyun eğdirmiş, kendi zanlarınca iktisadı, kültürel ve siyasi sultaları için engelsiz bir ortam oluşturmuşlardı. Şimdi bu devletler milletlerin nefretlerinin hedefi durumundadırlar. Kesinlikle bilmemiz gere-kir ki bu inkılaplardan meydana gelen nizamlar asla önceki zillet dolu denklemlere boyun eğmeyecektir. Bu bölgenin siyasi coğrafyası milletlerin eliyle ve onların izzeti ve tam bir bağımsızlığı yönünde seyredecektir.
Beşincisi, Batı\'nın münafık ve aldatıcı yapısı, bu ülkelerin halkları nezdinde artık iyice bilinmektedir. Mısır\'da, Tunus\'ta ve Libya\'da, Amerika ve Avrupa ellerinden geldiği kadar kendi maşalarını korumak için çalışmışlardır. Ancak milletlerin iradesi onların isteklerine üstün geldiğinde halkın yüzüne aldatıcı gülücükler sunmaya başladılar.
Son bir yılda gerçekleşen olaylarda meydana gelen ilahi açık alametler bu saydıklarımızdan daha fazladır. Tefekkür ehli için bu alametleri görmek zor değildir.
Ancak bütün bunlara rağmen bugün İslam ümmeti ve özellikle kıyam eden milletler iki temel unsura muhtaçtırlar.
1- Direnişi sürdürmek ve azimlerin gevşemesini önlemek:
Yüce Allah\'ın Kur\'an\'da Peygamber\'ine emri şöyledir: \"Artık sen ve seninle beraber bulunan ve tövbe etmiş olanlarla birlikte, nasıl emredildiyse öylece dos-doğru hareket et.\" (Hud: 112)
Yine Hz. Musa\'nın dilinden şöyle diyor:
\"Musa kavmine, \"Allah\'tan yardım dileyin ve sabredin. Kuşkusuz yeryüzü Allah\'ındır; onu kullarından dilediğine miras bırakır ve (güzel) son takvalı-larındır.\" dedi.\" (A\'raf: 128)
Kıyam etmiş milletler için bu dönemde takvanın somut örneği kendi mübarek hareketlerini sürdürmeleridir. Kendilerine iyi sonuç vaat edilen takvalıların taşımaları gereken en önemli takva unsuru da bundan ibarettir.
2- Uluslararası hilelere ve bu hareketlerden darbe alan güçlere karşı uyanıklık:
Düşmanlar boş durmazlar; bütün siyasi, güvenlik ve mali güçleriyle bu ülkelerde elden çıkan güç ve nüfuzlarını yeniden elde etmek için çalışırlar. Onların ellerindeki vesile aldatma ve tehditten ibarettir. Tecrübe göstermiştir ki elit kesim arasında onlara araç ve vesile olacak kimseler bulunurlar, bunlarda olan korku, ihtiras ve gaflet bilerek veya bilmeyerek düşmana hizmet etmelerine yol açar. Gençler, din alimleri ve aydınlar bu tür sapmaları dikkatle gözetlemelidirler.
En önemli tehlike bu ülkelerin yeni siyasi yapılarında küfür ve istikbar cephesinin müdahale etmesi ve etkili olmasıdır. Onlar bütün çabalarıyla yeni kurulan nizamların İslami ve halkçı bir yapıya sahip olmaması için çalışacaklardır. Bu ülkelerdeki samimi kimseler ve ülkelerinin izzet, onur ve ilerlemesine önem veren her kes yeni kurulacak nizamların tam manada İslami ve halkçı bir içeriğe sahip olması yolunda çaba göstermek durumundadırlar. Bu arada hazırlanacak anayasaların önemli bir konumu vardır. Milli birliliği korumanın yanı sıra, mezhebi, kabilevi ve dil farklılıklarını resmiyete tanımak gelecek-teki zaferlerin şartıdır.
Mısır\'da, Tunus\'ta ve Libya\'da kıyam eden şecaatli halk, diğer uyanık ve mücadeleci milletler bilmelidirler ki onların Amerika\'nın ve diğer müstekbirlerin zulüm ve oyunlarından kurtulmaları dünyadaki güç dengesinin onların lehine değişmesine bağlıdır. Müslümanlar, sorunlarını ciddi bir anlamda emperyalistlere rağmen çözebil-meleri için kendilerini dünyadaki bir güç olacak düzeye ulaştırmalıdırlar. Bu da sadece İslam ülkelerinin gönül birliği ve işbirliği ile mümkün olabilir. Bu İmam Humeyni\'nin unutulmaz vasiyetidir. Amerika ve Nato habis ve diktatör Kazzafi\'yi bahane ederek aylarca Libya halkının başına ateş yağdırdılar. Kaddafi Libya milletinin şecaatli kıyamından önce onların yakın dostlarından sayılır onu bağırlarına basıyor ve onun aracılığı ile Libya\'nın servetini yağmalıyorlardı. Onu aldatmak için elini sıkıyor veya öpüyorlardı…
Halkın kıyamından sonra onu bahane ederek Libya\'nın bütün altyapısını tahrip ettiler. Hangi ülke halkın Nato tarafından katledilmesine ve Libya\'nın tahribine engel olabilirdi? Kan içen ve vahşi Batılı güçlerin diş ve pençeleri kırılmadıkça sürekli İslam ülkeleri için bu tür tehlikeler söz konusu olacaktır. Bundan kurtuluş ancak İslam dünyasının güç bloğu oluşmayla mümkün olur.
Bugün Batı, Amerika ve Siyonizm her zamankinden daha çok zayıflamışlardır. İktisadi sorunlar, Afganistan ve Irak\'ta birbirini izleyen yenilgiler, Amerika ve diğer Batı ülkelerinde her gün geçtikçe genişleyen köklü itirazlar, Filistin ve Lübnan halklarının fedakarca mücadeleleri, Yemen, Bahreyn ve Amerika\'nın nüfuzu altında olan ülkelerin halklarının kahra-manca kıyamları, İslam ümmetine ve özellikle yeni İnkılap etmiş ülkelere büyük müjdeleri içermektedir. İslam dünyasındaki mümin kardeş ve bacılar özellikle Mısır, Tunus ve Libya\'daki halklar, uluslararası İslam gücünü kurmak için bu fırsattan en güzel şekilde yararlanmalıdırlar. Aydın kesim ve bu hareketlerin öncüleri Yüce Allah\'a tevekkül etmeli; Onun yardım vadine güvenmelidirler ve İslam ümmeti için açılan bu yeni sayfayı kendi kalıcı çabalarıyla Allah\'ın rızasını kazanmak için bir vesile kılmalıdırlar.
Allah\'ın selamı salih kullarına olsun.
Seyyid Ali Hüseyni Hamaney
29 Zilkade 1432
More...
Description:
Ayetullah Uzma Seyyid Ali Hamaney\'in Hicri 1432 (2011) Yılı Hac Mesajı
Bismillahirrahmanirrahim
Hamd alemlerin Rabbine aittir. Allah\'ın salatı ve salamı yaratıkların efendisi Muhammed Mustafa\'ya, onun pak Ehl-i Beyt\'ine ve seçkin ashabına olsun.
Hac baharı ilahi ihtişam, manevi güzellik ve sefasıyla ulaşmıştır. Müminlerin iştiyaklı gönülleri tevhit ve vahdet Ka\'besinin etrafına dönmekte; Mekke, Mina, Müzdelife ve Arafat \"İnsanların arasında Haccı ilan et…\" nidasına icabet ederek Gafur ve Kerim olan Allah\'ın misafirliği ile şereflenen mutlu insanların bir araya geldikleri menziller ve ilahi ayetlerin nurunun yayıldığı ve her kese güvenlik şemsiyesinin gerildiği hidayet odağı mübarek evler durumuna gelmişlerdir.
Kalbinizi zikir ve huşunun safa ve zemzeminde yıkayın. İç gözünüzü Hak Teala\'nın apaçık alametlerini görmek için açın, gerçek kulluğun nişanesi olan ihlas ve teslime yönelin. Teslimiyet ile İsmail\'ini kurbanlığa götüren o büyük babanın anısını defalarca gönlünüzde canlandırın ve bu yolla Yüce Allah\'ın, kendi muhabbetini kazanmak için önünüze açtığı yolu algılayın ve bu yolda adım atmayı imana dayanan azim ve niyete dönüştürün.
İbrahim\'in makamı o apaçık nişanelerden biridir. İbrahim\'in makamı bir yandan ihlas ve fedakarlık makamı, diğer yandan nefsani isteklere ve dönemin Nemrud\'une karşı çıkış makamıdır.
Bu iki unsur biz İslam ümmetinin kurtuluş yoludur. Bizden her birimizin İslam yolunda şecaat, azim ve kararlılığı, Hz. Adem\'den Hatem\'e kadar ilahi mesajlarının taşıyıcılarının insanlığa sundukları ve takipçilerine dünya ve ahiret mutluluğunu vaat ettikleri çağrılarına icabet ve onlara uymak sayılır.
Bu büyük hac toplantısında hacı adayları İslam dünyasının en önemli konu ve sorun-larıyla ilgilenmeleri gerekir. Günümüzde bu meselelerin başında bazı önemli İslam ülkelerinde cereyan eden İslami kıyam ve inkılaplar gelir. Geçen yılın hac merasimleri esnasında ve bu yıl İslam ümmetinin takdirini değiştirebilecek, maddi ve manevi ilerleme, izzete dayalı aydın bir geleceği müjdeleyen gelişmeler ve olaylar vuku buldu. Mısır\'da, Tunus\'ta ve Libya\'da diktatörlerin ve bağımlı tağutların egemenliklerine son verilmiş ve diğer bazı ülkelerde de halkın kıyamı zalimlerin saraylarını yıkılmak eşiğine getirmiştir.
Ümmetimizin tarihinde açılan bu yeni faslın ortaya çıkardığı gerçekler bize hayat bahşeden derslerdir. Bu gerçekler, müslü-man milletlerin bütün muhasebelerinde dikkate alınmalıdır. Bunları şöyle sıralaya-biliriz:
Birincisi, günümüzde on yıllar boyunca yabancıların siyasi tasallutu altında yaşamış milletlerin içinden öz güvenle tehlike meydanına atılan, egemen güçlerle karşı koymaya çalışan ve var olan durumu değiştirmeye çalışan yeni bir genç nesil ortaya çıkmıştır.
İkincisi, laik yöneticilerin çaba ve tahakkümüne rağmen ve onların bu ülkelerdeki dine karşı açık ve gizli çabalarına rağmen İslam muhteşem ve apaçık bir güçle sahnededir, gönüllerin hidayetçisi olarak söz ve amelde milyonluk kitlelerin toplantılarına canlılık ve hayat veren bir pınar durumundadır. Ma\'zeneler, tekbirler ve İslami sloganlar bunu ifade eden gerçeklerdir. Tunus\'ta gerçekleşen son seçimler de bu iddiayı kanıtlayan kesin bir delildir. Hiç şüphesiz diğer ülkelerde de serbest seçimler gerçekleşecek olursa Tunus\'ta gerçekleşen sonuçtan farklı bir sonuç ortaya çıkmaz.
Üçüncüsü, bu yıldaki olaylar herkese gösterdi ki Aziz ve Kadir Allah milletlerin iradesinde öyle bir güç vermiştir ki hiçbir güç ona karşı koyacak bir güce sahip değildir.
Dördüncüsü, müstekbir devletler ve onların başında Amerika onlarca yıl boyunca türlü türlü siyası ve güvenlik oyunlarına başvurarak bölge ülkelerini kendi emirlerine boyun eğdirmiş, kendi zanlarınca iktisadı, kültürel ve siyasi sultaları için engelsiz bir ortam oluşturmuşlardı. Şimdi bu devletler milletlerin nefretlerinin hedefi durumundadırlar. Kesinlikle bilmemiz gere-kir ki bu inkılaplardan meydana gelen nizamlar asla önceki zillet dolu denklemlere boyun eğmeyecektir. Bu bölgenin siyasi coğrafyası milletlerin eliyle ve onların izzeti ve tam bir bağımsızlığı yönünde seyredecektir.
Beşincisi, Batı\'nın münafık ve aldatıcı yapısı, bu ülkelerin halkları nezdinde artık iyice bilinmektedir. Mısır\'da, Tunus\'ta ve Libya\'da, Amerika ve Avrupa ellerinden geldiği kadar kendi maşalarını korumak için çalışmışlardır. Ancak milletlerin iradesi onların isteklerine üstün geldiğinde halkın yüzüne aldatıcı gülücükler sunmaya başladılar.
Son bir yılda gerçekleşen olaylarda meydana gelen ilahi açık alametler bu saydıklarımızdan daha fazladır. Tefekkür ehli için bu alametleri görmek zor değildir.
Ancak bütün bunlara rağmen bugün İslam ümmeti ve özellikle kıyam eden milletler iki temel unsura muhtaçtırlar.
1- Direnişi sürdürmek ve azimlerin gevşemesini önlemek:
Yüce Allah\'ın Kur\'an\'da Peygamber\'ine emri şöyledir: \"Artık sen ve seninle beraber bulunan ve tövbe etmiş olanlarla birlikte, nasıl emredildiyse öylece dos-doğru hareket et.\" (Hud: 112)
Yine Hz. Musa\'nın dilinden şöyle diyor:
\"Musa kavmine, \"Allah\'tan yardım dileyin ve sabredin. Kuşkusuz yeryüzü Allah\'ındır; onu kullarından dilediğine miras bırakır ve (güzel) son takvalı-larındır.\" dedi.\" (A\'raf: 128)
Kıyam etmiş milletler için bu dönemde takvanın somut örneği kendi mübarek hareketlerini sürdürmeleridir. Kendilerine iyi sonuç vaat edilen takvalıların taşımaları gereken en önemli takva unsuru da bundan ibarettir.
2- Uluslararası hilelere ve bu hareketlerden darbe alan güçlere karşı uyanıklık:
Düşmanlar boş durmazlar; bütün siyasi, güvenlik ve mali güçleriyle bu ülkelerde elden çıkan güç ve nüfuzlarını yeniden elde etmek için çalışırlar. Onların ellerindeki vesile aldatma ve tehditten ibarettir. Tecrübe göstermiştir ki elit kesim arasında onlara araç ve vesile olacak kimseler bulunurlar, bunlarda olan korku, ihtiras ve gaflet bilerek veya bilmeyerek düşmana hizmet etmelerine yol açar. Gençler, din alimleri ve aydınlar bu tür sapmaları dikkatle gözetlemelidirler.
En önemli tehlike bu ülkelerin yeni siyasi yapılarında küfür ve istikbar cephesinin müdahale etmesi ve etkili olmasıdır. Onlar bütün çabalarıyla yeni kurulan nizamların İslami ve halkçı bir yapıya sahip olmaması için çalışacaklardır. Bu ülkelerdeki samimi kimseler ve ülkelerinin izzet, onur ve ilerlemesine önem veren her kes yeni kurulacak nizamların tam manada İslami ve halkçı bir içeriğe sahip olması yolunda çaba göstermek durumundadırlar. Bu arada hazırlanacak anayasaların önemli bir konumu vardır. Milli birliliği korumanın yanı sıra, mezhebi, kabilevi ve dil farklılıklarını resmiyete tanımak gelecek-teki zaferlerin şartıdır.
Mısır\'da, Tunus\'ta ve Libya\'da kıyam eden şecaatli halk, diğer uyanık ve mücadeleci milletler bilmelidirler ki onların Amerika\'nın ve diğer müstekbirlerin zulüm ve oyunlarından kurtulmaları dünyadaki güç dengesinin onların lehine değişmesine bağlıdır. Müslümanlar, sorunlarını ciddi bir anlamda emperyalistlere rağmen çözebil-meleri için kendilerini dünyadaki bir güç olacak düzeye ulaştırmalıdırlar. Bu da sadece İslam ülkelerinin gönül birliği ve işbirliği ile mümkün olabilir. Bu İmam Humeyni\'nin unutulmaz vasiyetidir. Amerika ve Nato habis ve diktatör Kazzafi\'yi bahane ederek aylarca Libya halkının başına ateş yağdırdılar. Kaddafi Libya milletinin şecaatli kıyamından önce onların yakın dostlarından sayılır onu bağırlarına basıyor ve onun aracılığı ile Libya\'nın servetini yağmalıyorlardı. Onu aldatmak için elini sıkıyor veya öpüyorlardı…
Halkın kıyamından sonra onu bahane ederek Libya\'nın bütün altyapısını tahrip ettiler. Hangi ülke halkın Nato tarafından katledilmesine ve Libya\'nın tahribine engel olabilirdi? Kan içen ve vahşi Batılı güçlerin diş ve pençeleri kırılmadıkça sürekli İslam ülkeleri için bu tür tehlikeler söz konusu olacaktır. Bundan kurtuluş ancak İslam dünyasının güç bloğu oluşmayla mümkün olur.
Bugün Batı, Amerika ve Siyonizm her zamankinden daha çok zayıflamışlardır. İktisadi sorunlar, Afganistan ve Irak\'ta birbirini izleyen yenilgiler, Amerika ve diğer Batı ülkelerinde her gün geçtikçe genişleyen köklü itirazlar, Filistin ve Lübnan halklarının fedakarca mücadeleleri, Yemen, Bahreyn ve Amerika\'nın nüfuzu altında olan ülkelerin halklarının kahra-manca kıyamları, İslam ümmetine ve özellikle yeni İnkılap etmiş ülkelere büyük müjdeleri içermektedir. İslam dünyasındaki mümin kardeş ve bacılar özellikle Mısır, Tunus ve Libya\'daki halklar, uluslararası İslam gücünü kurmak için bu fırsattan en güzel şekilde yararlanmalıdırlar. Aydın kesim ve bu hareketlerin öncüleri Yüce Allah\'a tevekkül etmeli; Onun yardım vadine güvenmelidirler ve İslam ümmeti için açılan bu yeni sayfayı kendi kalıcı çabalarıyla Allah\'ın rızasını kazanmak için bir vesile kılmalıdırlar.
Allah\'ın selamı salih kullarına olsun.
Seyyid Ali Hüseyni Hamaney
29 Zilkade 1432
2:50
|
Vəhdəti qoruyun! - Ayətullah Xamenei - Farsi Sub Azeri
Böyük İmamımız (r) müsəlmanlar arasındakı vəhdətin carçısı idi. O, Məsumlara (ə) bağlı olduğunu iddia edənlərdən etiqadı ilə, iradəsi ilə, eşqi ilə...
Böyük İmamımız (r) müsəlmanlar arasındakı vəhdətin carçısı idi. O, Məsumlara (ə) bağlı olduğunu iddia edənlərdən etiqadı ilə, iradəsi ilə, eşqi ilə vilayətə daha çox bağlı idi.
Əgər görsəniz ki, sizin cəmiyyətinizdə və aranızda bunun əksinə əməl edənlər varsa həmin şəxsləri özünüzdən kənarlaşdırın və öz etirazınızı onlara bildirin. Bunlar zərər verirlər, zərbə vururlar. Vəhdəti qoruyun!
Biz (vəhdət məsələsinə) İslam gözüylə baxırıq. İslami baxış qardaşlıq, birlik, bağlılıq və səmimiyyətdir. Kim bu baxışla müxalif olub başqa yol seçərsə, İslam siyasi nizamının əleyhinə zidd hərəkət etmiş olar.
Seyyid Ali Xamenei - Vəhdəti qoruyun!
Özünə Şiə deyən bir kimsə Əhli-sünnətin müqəddəslərinə xəyanət edərsə, o da düşmənin muzdurudur. Baxmayaraq ki, nə etdiyini bilmir.
O Şiələr ki, məlumatsızlıq, qəflət və bəzən də qərəz üzündən bu səhvə yol verirlər. Biz şiələrin arasından bəzilərini tanıyırıq ki, onların problemləri tək nadanlıq deyil, onlar sünnilərin müqəddəslərinə söyərək, sünni və şiə arasında ixtilaf salmağa vəzifələndiriliblər. Mən qeyd edim ki, hər iki tərəfin bu rəftarı şərii baxımından haramdır və qanuna ziddir!
Seyid Əli Xamanei (h)
More...
Description:
Böyük İmamımız (r) müsəlmanlar arasındakı vəhdətin carçısı idi. O, Məsumlara (ə) bağlı olduğunu iddia edənlərdən etiqadı ilə, iradəsi ilə, eşqi ilə vilayətə daha çox bağlı idi.
Əgər görsəniz ki, sizin cəmiyyətinizdə və aranızda bunun əksinə əməl edənlər varsa həmin şəxsləri özünüzdən kənarlaşdırın və öz etirazınızı onlara bildirin. Bunlar zərər verirlər, zərbə vururlar. Vəhdəti qoruyun!
Biz (vəhdət məsələsinə) İslam gözüylə baxırıq. İslami baxış qardaşlıq, birlik, bağlılıq və səmimiyyətdir. Kim bu baxışla müxalif olub başqa yol seçərsə, İslam siyasi nizamının əleyhinə zidd hərəkət etmiş olar.
Seyyid Ali Xamenei - Vəhdəti qoruyun!
Özünə Şiə deyən bir kimsə Əhli-sünnətin müqəddəslərinə xəyanət edərsə, o da düşmənin muzdurudur. Baxmayaraq ki, nə etdiyini bilmir.
O Şiələr ki, məlumatsızlıq, qəflət və bəzən də qərəz üzündən bu səhvə yol verirlər. Biz şiələrin arasından bəzilərini tanıyırıq ki, onların problemləri tək nadanlıq deyil, onlar sünnilərin müqəddəslərinə söyərək, sünni və şiə arasında ixtilaf salmağa vəzifələndiriliblər. Mən qeyd edim ki, hər iki tərəfin bu rəftarı şərii baxımından haramdır və qanuna ziddir!
Seyid Əli Xamanei (h)
2:42
|
Ayetullah Müctehidi Tehranî♦️Zulüm🔥 - Farsi sub Trukish
Ayetullah Müctehidi Tehranî
♦️Zulüm🔥
İmam Sadık (a.s.) buyuruyorlar ki: \\\"Günahların bölümleri vardır.\\\"(işlediğimiz günahların).
Bazı...
Ayetullah Müctehidi Tehranî
♦️Zulüm🔥
İmam Sadık (a.s.) buyuruyorlar ki: \\\"Günahların bölümleri vardır.\\\"(işlediğimiz günahların).
Bazı günahlar var ki; nimetleri değiştiriyor, nimetleri senden alıyorlar ya da onları değiştiriyorlar. Ve o nedir?
Nimeti değiştiren günahlar zulümdür, diye yazılmıştır.
Kumeyl duasında da var:
\\\"اَللّهُمَّ اغْفِرْ لِي الذُّنُوبَ الَّتي تُغَيِّرُ النِّعَمَ\\\"
Evet bu rivayette diyor: O günah ki nimeti değiştiriyor (onları bağışla Allah\\\'ım).
İyi bir oğlun vardı ama şimdi yolunu şaşırdı, neden?
Çünkü sen günah işledin, bu nimet değişti.
Daha düne kadar harika bir çocuktu ama şimdi sigara içiyor, eroin kullanıyor. Neden?
Çünkü sen günah işledin. Eğer sen günah işlemeseydin o nimet değişmeyecekti.
İyi, ahlaklı bir bayandı ama bugün birden kötü ahlaklı oldu.
Ben gelini, damadı olan birini tanıyorum; eşini boşadı. Gelini damadı vardı, 50 yıl birlikte yaşadılar. Eşi kötü ahlaklı oldu. Bilmiyorum ne oldu da aralarında anlaşmazlık oldu.
O halde bazı günahlar vardır ki nimetleri değiştiriyor. Ve o neydi? Söyleyin; zulümdü.
Zulüm nedir? Moturuna gaz vererek komşuna eziyet ediyorsun. Birisi gece evin arkasında motoruna gaz veriyor ve ben uyanıyorum, bu zulümdür.
Birisi bir yere misafirlerliğe gidiyor ve orada sigara içen kişinin sigarasının dumanı zulümdür.
Ben gitmiyorum rahatım, onlar gidiyorlar.
O sigara içenin sigarasının dumanından eşin çocuğun da etkileniyorsa bu da zulümdür.
Biz çok fazla zulüm yapıyoruz. Ve sonra diyoruz ki neden böyle oldu?! Zulmettin ve Allah nimeti elinden aldı veya nimeti değiştirdi. Zulümü her zaman bıçağı alıp birinin karnını delik deşik etmek olarak düşünüyoruz, sanıyoruz ki zulüm budur.
Sigara içtiğinizde eğer dumanı başkasını rahatsız ederse buda zulümdür. Bağırırsanız zulümdür. Motora gaz verirseniz zulümdür. Arabanızı sokağın başına park ettiniz ve başka bir araç dönüp sokağın diğer tarafına gitmek istiyor ama gidemiyor.
Hastası var hastaneye yetiştirmek istiyor; aracını öyle bir yerde park etmiş ki başka bir araç sokağın diğer tarafına geçmek istiyor ama geçemiyor, bu zulümdür.
O kadar zulüm var ki, keşke vaiz bunları söyleseydi de bin tane yol gösterseydi. Arabanı sokağın başına park etme, milletin evinin arkasına park etme, evin garajın önüne park etme, bazen caminin garajının çıkışına hem araç park ediyorlar, müderris girip çıkmak istiyor ve sıkıntı yaşıyor, zulüm çoktur. Ondan sonra diyorlar neden benim oğlum kötü oldu, neden benim eşim kötü ahlaklı oldu, neden komşum kötü oldu. O halde nimetleri değiştiren günahlar nedir anladınız mı?! Zulümdür. Kumeyl duasında da gece gündüz okuyoruz;
\\\"اَللّهُمَّ اغْفِرْ لِي الذُّنُوبَ الَّتي تُغَيِّرُ النِّعَمَ\\\",
(Allah\\\'ım nimetleri değiştiren günahlarımı bağışla)
Şimdi nimetleri değiştiren günahlar belli oldu. Nedir? Zulümdür.
More...
Description:
Ayetullah Müctehidi Tehranî
♦️Zulüm🔥
İmam Sadık (a.s.) buyuruyorlar ki: \\\"Günahların bölümleri vardır.\\\"(işlediğimiz günahların).
Bazı günahlar var ki; nimetleri değiştiriyor, nimetleri senden alıyorlar ya da onları değiştiriyorlar. Ve o nedir?
Nimeti değiştiren günahlar zulümdür, diye yazılmıştır.
Kumeyl duasında da var:
\\\"اَللّهُمَّ اغْفِرْ لِي الذُّنُوبَ الَّتي تُغَيِّرُ النِّعَمَ\\\"
Evet bu rivayette diyor: O günah ki nimeti değiştiriyor (onları bağışla Allah\\\'ım).
İyi bir oğlun vardı ama şimdi yolunu şaşırdı, neden?
Çünkü sen günah işledin, bu nimet değişti.
Daha düne kadar harika bir çocuktu ama şimdi sigara içiyor, eroin kullanıyor. Neden?
Çünkü sen günah işledin. Eğer sen günah işlemeseydin o nimet değişmeyecekti.
İyi, ahlaklı bir bayandı ama bugün birden kötü ahlaklı oldu.
Ben gelini, damadı olan birini tanıyorum; eşini boşadı. Gelini damadı vardı, 50 yıl birlikte yaşadılar. Eşi kötü ahlaklı oldu. Bilmiyorum ne oldu da aralarında anlaşmazlık oldu.
O halde bazı günahlar vardır ki nimetleri değiştiriyor. Ve o neydi? Söyleyin; zulümdü.
Zulüm nedir? Moturuna gaz vererek komşuna eziyet ediyorsun. Birisi gece evin arkasında motoruna gaz veriyor ve ben uyanıyorum, bu zulümdür.
Birisi bir yere misafirlerliğe gidiyor ve orada sigara içen kişinin sigarasının dumanı zulümdür.
Ben gitmiyorum rahatım, onlar gidiyorlar.
O sigara içenin sigarasının dumanından eşin çocuğun da etkileniyorsa bu da zulümdür.
Biz çok fazla zulüm yapıyoruz. Ve sonra diyoruz ki neden böyle oldu?! Zulmettin ve Allah nimeti elinden aldı veya nimeti değiştirdi. Zulümü her zaman bıçağı alıp birinin karnını delik deşik etmek olarak düşünüyoruz, sanıyoruz ki zulüm budur.
Sigara içtiğinizde eğer dumanı başkasını rahatsız ederse buda zulümdür. Bağırırsanız zulümdür. Motora gaz verirseniz zulümdür. Arabanızı sokağın başına park ettiniz ve başka bir araç dönüp sokağın diğer tarafına gitmek istiyor ama gidemiyor.
Hastası var hastaneye yetiştirmek istiyor; aracını öyle bir yerde park etmiş ki başka bir araç sokağın diğer tarafına geçmek istiyor ama geçemiyor, bu zulümdür.
O kadar zulüm var ki, keşke vaiz bunları söyleseydi de bin tane yol gösterseydi. Arabanı sokağın başına park etme, milletin evinin arkasına park etme, evin garajın önüne park etme, bazen caminin garajının çıkışına hem araç park ediyorlar, müderris girip çıkmak istiyor ve sıkıntı yaşıyor, zulüm çoktur. Ondan sonra diyorlar neden benim oğlum kötü oldu, neden benim eşim kötü ahlaklı oldu, neden komşum kötü oldu. O halde nimetleri değiştiren günahlar nedir anladınız mı?! Zulümdür. Kumeyl duasında da gece gündüz okuyoruz;
\\\"اَللّهُمَّ اغْفِرْ لِي الذُّنُوبَ الَّتي تُغَيِّرُ النِّعَمَ\\\",
(Allah\\\'ım nimetleri değiştiren günahlarımı bağışla)
Şimdi nimetleri değiştiren günahlar belli oldu. Nedir? Zulümdür.
69:01
|
[2/2] Resulullahın Babası - Kurban - Dubbed in Turkish
Yayın Formatı: 3 VCD
Yönetmen: Abbas Moradiyan, Mustafa Pür Hamidi
Oyuncular: Mahmud Meşrute, Haydar Nikayin, Ziya Tahiri, M. Rıza Ebulhaseni
B e n i k i k u r b a n l ı ğ ı n o ğ...
Yayın Formatı: 3 VCD
Yönetmen: Abbas Moradiyan, Mustafa Pür Hamidi
Oyuncular: Mahmud Meşrute, Haydar Nikayin, Ziya Tahiri, M. Rıza Ebulhaseni
B e n i k i k u r b a n l ı ğ ı n o ğ l u y u m. Hz. Muhammed (S.A.A)
O n u n B a b a s ı (Abdülmuttalibin Kurbanı)
Mekkenin büyük önderi Abdülmuttalib, saklı hazineleri ve zemzemi rüyâsında görerek ortaya çıkarmak gibi büyük ilâhi ikramların tanığıdır. Ancak kendisine muhalefet edenlerin karşısında on iki yaşındaki bir tek oğluyla yalnızdır. Rabbine yakarıp, kendisine on oğul verirse bunlardan birini kurban edeceğini vaad eder. Kabul olan duâsında verdiği bu söz yıllar sonra yine rüyâsında hatırlatılır. Bütün oğulları bu duâya borçlu oldukları canlarını vermekte tereddüt etmeyeceklerini söyleseler de çekilen kura tüm Mekkeyi yasa boğar. A h l â k ı, c ö m e r t l i ğ i ve g ü z e l l i ğ i ile babasının düşmanlarınca bile sevilip takdîr edilen, Mekkenin Ayı olarak meşhûr olmuş, Abdülmuttalipin de en sevdiği A b d u l l a h tır kurbanlık.
More...
Description:
Yayın Formatı: 3 VCD
Yönetmen: Abbas Moradiyan, Mustafa Pür Hamidi
Oyuncular: Mahmud Meşrute, Haydar Nikayin, Ziya Tahiri, M. Rıza Ebulhaseni
B e n i k i k u r b a n l ı ğ ı n o ğ l u y u m. Hz. Muhammed (S.A.A)
O n u n B a b a s ı (Abdülmuttalibin Kurbanı)
Mekkenin büyük önderi Abdülmuttalib, saklı hazineleri ve zemzemi rüyâsında görerek ortaya çıkarmak gibi büyük ilâhi ikramların tanığıdır. Ancak kendisine muhalefet edenlerin karşısında on iki yaşındaki bir tek oğluyla yalnızdır. Rabbine yakarıp, kendisine on oğul verirse bunlardan birini kurban edeceğini vaad eder. Kabul olan duâsında verdiği bu söz yıllar sonra yine rüyâsında hatırlatılır. Bütün oğulları bu duâya borçlu oldukları canlarını vermekte tereddüt etmeyeceklerini söyleseler de çekilen kura tüm Mekkeyi yasa boğar. A h l â k ı, c ö m e r t l i ğ i ve g ü z e l l i ğ i ile babasının düşmanlarınca bile sevilip takdîr edilen, Mekkenin Ayı olarak meşhûr olmuş, Abdülmuttalipin de en sevdiği A b d u l l a h tır kurbanlık.
[1/2] Resulullahın Babası - Kurban - Dubbed in Turkish
Yayın Formatı: 3 VCD
Yönetmen: Abbas Moradiyan, Mustafa Pür Hamidi
Oyuncular: Mahmud Meşrute, Haydar Nikayin, Ziya Tahiri, M. Rıza Ebulhaseni
B e n i k i k u r b a n l ı ğ ı n o ğ...
Yayın Formatı: 3 VCD
Yönetmen: Abbas Moradiyan, Mustafa Pür Hamidi
Oyuncular: Mahmud Meşrute, Haydar Nikayin, Ziya Tahiri, M. Rıza Ebulhaseni
B e n i k i k u r b a n l ı ğ ı n o ğ l u y u m. Hz. Muhammed (S.A.A)
O n u n B a b a s ı (Abdülmuttalibin Kurbanı)
Mekkenin büyük önderi Abdülmuttalib, saklı hazineleri ve zemzemi rüyâsında görerek ortaya çıkarmak gibi büyük ilâhi ikramların tanığıdır. Ancak kendisine muhalefet edenlerin karşısında on iki yaşındaki bir tek oğluyla yalnızdır. Rabbine yakarıp, kendisine on oğul verirse bunlardan birini kurban edeceğini vaad eder. Kabul olan duâsında verdiği bu söz yıllar sonra yine rüyâsında hatırlatılır. Bütün oğulları bu duâya borçlu oldukları canlarını vermekte tereddüt etmeyeceklerini söyleseler de çekilen kura tüm Mekkeyi yasa boğar. A h l â k ı, c ö m e r t l i ğ i ve g ü z e l l i ğ i ile babasının düşmanlarınca bile sevilip takdîr edilen, Mekkenin Ayı olarak meşhûr olmuş, Abdülmuttalipin de en sevdiği A b d u l l a h tır kurbanlık.
More...
Description:
Yayın Formatı: 3 VCD
Yönetmen: Abbas Moradiyan, Mustafa Pür Hamidi
Oyuncular: Mahmud Meşrute, Haydar Nikayin, Ziya Tahiri, M. Rıza Ebulhaseni
B e n i k i k u r b a n l ı ğ ı n o ğ l u y u m. Hz. Muhammed (S.A.A)
O n u n B a b a s ı (Abdülmuttalibin Kurbanı)
Mekkenin büyük önderi Abdülmuttalib, saklı hazineleri ve zemzemi rüyâsında görerek ortaya çıkarmak gibi büyük ilâhi ikramların tanığıdır. Ancak kendisine muhalefet edenlerin karşısında on iki yaşındaki bir tek oğluyla yalnızdır. Rabbine yakarıp, kendisine on oğul verirse bunlardan birini kurban edeceğini vaad eder. Kabul olan duâsında verdiği bu söz yıllar sonra yine rüyâsında hatırlatılır. Bütün oğulları bu duâya borçlu oldukları canlarını vermekte tereddüt etmeyeceklerini söyleseler de çekilen kura tüm Mekkeyi yasa boğar. A h l â k ı, c ö m e r t l i ğ i ve g ü z e l l i ğ i ile babasının düşmanlarınca bile sevilip takdîr edilen, Mekkenin Ayı olarak meşhûr olmuş, Abdülmuttalipin de en sevdiği A b d u l l a h tır kurbanlık.
Tavafi i Fatime Zehrasë a.s. - Arabic sub Albanian
Elegji e bukur, poezi për Hz. Fatimenë a.s., e shkruar nga Nasri Hixhazi, muzika nga Jusuf Kemal, grafika dhe e kënduar nga Hadi Shatila.
Hz. Fatimeja, nëna e Velajatit dhe e Ymmetit, Zonja e...
Elegji e bukur, poezi për Hz. Fatimenë a.s., e shkruar nga Nasri Hixhazi, muzika nga Jusuf Kemal, grafika dhe e kënduar nga Hadi Shatila.
Hz. Fatimeja, nëna e Velajatit dhe e Ymmetit, Zonja e botëve, bashkëshortja e të madhit Ali dhe vajza e profetit të fundit hyjnor, Muhamed Mustafaja a.s. vdiq si rezultat i vrasjes që u ekzekutua nga turma që sulmoj shtëpinë e saj me urdhrin e kalifit uzurpator të kohës.
Tragjedia ndodhi në momentin kur Aliu a.s. me dhunë dhe duar lidhur u dërgua tek kalifi uzurpator i kohës për të dhënë besnikërinë ndërsa këshilltari i kalifit dërgoi ushtrinë në shtëpinë e Fatimesë a.s. për të marr edhe pëlqimin e saj. Dihej se profeti Muhamed a.s. kishte thënë se secili që lëndon Fatimenë më ka lënduar mua dhe kështu ka zemëruar Allahun dhe secili që gëzon Fatimenë më ka gëzuar mua dhe kështu ka gëzuar Allahun.
Komandanti kur kërkoi të hyj në shtëpinë e Fatimesë a.s. ajo nuk dha leje duke kërkuar strehim tek ajeti kuranor se pa leje nuk hyhet te shtëpia e profetit a.s. dhe kur dëgjoi këtë komandanti u kthye prapa. Kur dëgjoi këtë këshilltari i kalifit uzurpator ai vet me një turmë rrugaçësh sulmoi shtëpinë e Fatimesë a.s. që në kohën kur pejgamberi ishte i gjallë quhej Shtëpia e sigurisë ndërsa pas tragjedisë që i ndodhi asaj u quajt Shtëpia e pikëllimit. Shtëpia kishte derën e hyrjes në oborr dhe turma sulmoi derën e oborrit ndërsa Hz. Fatimeja a.s. pasi që nuk kishte perçen e saj shpejtoi të hyj në shtëpi dhe të mbulohet. Turma e tërbuar sulmoi derën e oborrit dhe e theu ndërsa Hz. Fatimeja a.s. u fsheh pas derës së hyrjes së shtëpisë së saj. Turma më tutje vazhdoi të sulmon derën dhe me shkurre dhe me degë ata ndezën zjarrin në derë dhe e shtynë atë të dobësuar nga zjarri. Pas derës, e frikësuar nga këto bandit dhe rrugaç, fshihej Fatimeja a.s. ndërsa turma me dhunë hapi derën dhe e shtypi atë pas dere. Nga një cope druri të thyer i cili ishte i ashpër si gozhda u dhunua briri i Hz. Fatimesë a.s. dhe në këtë mënyrë vrau foshnjën e saj gjashtë muajsh në barkun e saj, Muhsinin a.s. shehidi më i vogël në historinë islame, djali i Aliut a.s. që nuk arriti të sheh dritën e dynjasë. Pas këtij incidenti turma e tërbuar u tërhoq ndërsa Hz. Fatimeja a.s. nga gjakosjet humbi fëmijën dhe filloi të përgatitet për takim me babain e saj. Ajo gjatë sulmit dhe plagosjes nuk thërriti në emrin e burrit të saj sepse e dinte se poqë se Aliu ndo nxirrte shpatën nga millet nuk do ngelte as Islam e as fe tek arabët dhe po ashtu do thyente besën që ia kishte dhënë profetit a.s. në ndodhinë e njohur si e Enjte e zezë (Sahih Buhari, në gjuhën shqipe, Vëllimi 1, hadithi 114). Ajo dinte se Aliu, Luani i Zotit, nga dashuria ndaj saj do vriste të gjithë vrasësit e saj dhe rrugaçët dhe kështu do bëhej përçarje në Ymmetin dhe në vend të emrit të burrit të saj ajo thirri emrin e Mehdiut a.s., shpëtimtarit që do vinte të hakmerr vrasjen e saj, të burrit të saj dhe të fëmijëve të saj.
Ajo e dinte se uzurpatorët siç uzurpuan trashëgimin e saj nga babai i saj Fedek dhe uzurpuan pushtetin e burrit të saj që ishte caktuar nga Allahu ata do të mundohen ta vendosin në harresë këtë incident dhe ajo mu për këtë nga burri i saj dëshiroi që të varroset fshehurazi që mos të dihet varri i saj dhe kështu vdekja e saj të dëshmon se ajo ishte lënduar dhe zemëruar nga udhëheqësit e asaj kohe dhe sot e kësaj dite kjo dëshmi qëndron përpara myslimanëve dhe i pyet: ku është varri i bijës së profetit a.s. dhe pse ajo fshehu varrin e saj ku është varri i Fatimesë a.s.?
Falënderojmë z. Muhamedali Husejni i cili asistoi në përkthimin nga anglishtja njashtu falënderojmë poetin dhe stafin që në mënyre aq të bukur dhe reale parafytyruan këtë tragjedi me këtë video projekt të bukur.
Allahu qoftë i kënaqur nga gjithë ata.
More...
Description:
Elegji e bukur, poezi për Hz. Fatimenë a.s., e shkruar nga Nasri Hixhazi, muzika nga Jusuf Kemal, grafika dhe e kënduar nga Hadi Shatila.
Hz. Fatimeja, nëna e Velajatit dhe e Ymmetit, Zonja e botëve, bashkëshortja e të madhit Ali dhe vajza e profetit të fundit hyjnor, Muhamed Mustafaja a.s. vdiq si rezultat i vrasjes që u ekzekutua nga turma që sulmoj shtëpinë e saj me urdhrin e kalifit uzurpator të kohës.
Tragjedia ndodhi në momentin kur Aliu a.s. me dhunë dhe duar lidhur u dërgua tek kalifi uzurpator i kohës për të dhënë besnikërinë ndërsa këshilltari i kalifit dërgoi ushtrinë në shtëpinë e Fatimesë a.s. për të marr edhe pëlqimin e saj. Dihej se profeti Muhamed a.s. kishte thënë se secili që lëndon Fatimenë më ka lënduar mua dhe kështu ka zemëruar Allahun dhe secili që gëzon Fatimenë më ka gëzuar mua dhe kështu ka gëzuar Allahun.
Komandanti kur kërkoi të hyj në shtëpinë e Fatimesë a.s. ajo nuk dha leje duke kërkuar strehim tek ajeti kuranor se pa leje nuk hyhet te shtëpia e profetit a.s. dhe kur dëgjoi këtë komandanti u kthye prapa. Kur dëgjoi këtë këshilltari i kalifit uzurpator ai vet me një turmë rrugaçësh sulmoi shtëpinë e Fatimesë a.s. që në kohën kur pejgamberi ishte i gjallë quhej Shtëpia e sigurisë ndërsa pas tragjedisë që i ndodhi asaj u quajt Shtëpia e pikëllimit. Shtëpia kishte derën e hyrjes në oborr dhe turma sulmoi derën e oborrit ndërsa Hz. Fatimeja a.s. pasi që nuk kishte perçen e saj shpejtoi të hyj në shtëpi dhe të mbulohet. Turma e tërbuar sulmoi derën e oborrit dhe e theu ndërsa Hz. Fatimeja a.s. u fsheh pas derës së hyrjes së shtëpisë së saj. Turma më tutje vazhdoi të sulmon derën dhe me shkurre dhe me degë ata ndezën zjarrin në derë dhe e shtynë atë të dobësuar nga zjarri. Pas derës, e frikësuar nga këto bandit dhe rrugaç, fshihej Fatimeja a.s. ndërsa turma me dhunë hapi derën dhe e shtypi atë pas dere. Nga një cope druri të thyer i cili ishte i ashpër si gozhda u dhunua briri i Hz. Fatimesë a.s. dhe në këtë mënyrë vrau foshnjën e saj gjashtë muajsh në barkun e saj, Muhsinin a.s. shehidi më i vogël në historinë islame, djali i Aliut a.s. që nuk arriti të sheh dritën e dynjasë. Pas këtij incidenti turma e tërbuar u tërhoq ndërsa Hz. Fatimeja a.s. nga gjakosjet humbi fëmijën dhe filloi të përgatitet për takim me babain e saj. Ajo gjatë sulmit dhe plagosjes nuk thërriti në emrin e burrit të saj sepse e dinte se poqë se Aliu ndo nxirrte shpatën nga millet nuk do ngelte as Islam e as fe tek arabët dhe po ashtu do thyente besën që ia kishte dhënë profetit a.s. në ndodhinë e njohur si e Enjte e zezë (Sahih Buhari, në gjuhën shqipe, Vëllimi 1, hadithi 114). Ajo dinte se Aliu, Luani i Zotit, nga dashuria ndaj saj do vriste të gjithë vrasësit e saj dhe rrugaçët dhe kështu do bëhej përçarje në Ymmetin dhe në vend të emrit të burrit të saj ajo thirri emrin e Mehdiut a.s., shpëtimtarit që do vinte të hakmerr vrasjen e saj, të burrit të saj dhe të fëmijëve të saj.
Ajo e dinte se uzurpatorët siç uzurpuan trashëgimin e saj nga babai i saj Fedek dhe uzurpuan pushtetin e burrit të saj që ishte caktuar nga Allahu ata do të mundohen ta vendosin në harresë këtë incident dhe ajo mu për këtë nga burri i saj dëshiroi që të varroset fshehurazi që mos të dihet varri i saj dhe kështu vdekja e saj të dëshmon se ajo ishte lënduar dhe zemëruar nga udhëheqësit e asaj kohe dhe sot e kësaj dite kjo dëshmi qëndron përpara myslimanëve dhe i pyet: ku është varri i bijës së profetit a.s. dhe pse ajo fshehu varrin e saj ku është varri i Fatimesë a.s.?
Falënderojmë z. Muhamedali Husejni i cili asistoi në përkthimin nga anglishtja njashtu falënderojmë poetin dhe stafin që në mënyre aq të bukur dhe reale parafytyruan këtë tragjedi me këtë video projekt të bukur.
Allahu qoftë i kënaqur nga gjithë ata.
1:34
|
Rehber Adının Masum İmamlarla Anılmasına Tepki Gösterdi ! - Farsi sub Turkish
Bazen görüyorsunuz ki,slogan atarken Emirel Müminin (as) mübarek adını veya Hz. Veliyyi Asr\'ın (af) mübarek adını söylüyorlar ve ardından da benim adımı...
Bazen görüyorsunuz ki,slogan atarken Emirel Müminin (as) mübarek adını veya Hz. Veliyyi Asr\'ın (af) mübarek adını söylüyorlar ve ardından da benim adımı söylüyorlar.
Bu hali izlerken, bedenim esiyor.
Asıl nurun hakikatleri ile, bizim gibi karanlıklarda boğulmuş olanlar mukayese olamaz.
Biz, bugünün dünyasının çirkefli havasında olanlarız.
Onların (as) en zayıf ve küçük şakirtleri nere, biz nere...
Onların kölesi olan kamber nere, biz nere...
İmam Huseyn\'e (as) feda olmuş, zenci Habeşi hizmetçisi nere, biz nere...
Bizim, o kölenin ayağının altının mübarek tozu kadar bile değerimiz yoktur.
Ama, bu bir hakikattir ki, biz kendi Hak yolumuzu tanıyan Müslümanlarız.
Kendi kararımızı vermişiz.
Kendi gücümüzü bu yolda koymuşuz ve sonuna kadar da devam ettireceğiz.
More...
Description:
Bazen görüyorsunuz ki,slogan atarken Emirel Müminin (as) mübarek adını veya Hz. Veliyyi Asr\'ın (af) mübarek adını söylüyorlar ve ardından da benim adımı söylüyorlar.
Bu hali izlerken, bedenim esiyor.
Asıl nurun hakikatleri ile, bizim gibi karanlıklarda boğulmuş olanlar mukayese olamaz.
Biz, bugünün dünyasının çirkefli havasında olanlarız.
Onların (as) en zayıf ve küçük şakirtleri nere, biz nere...
Onların kölesi olan kamber nere, biz nere...
İmam Huseyn\'e (as) feda olmuş, zenci Habeşi hizmetçisi nere, biz nere...
Bizim, o kölenin ayağının altının mübarek tozu kadar bile değerimiz yoktur.
Ama, bu bir hakikattir ki, biz kendi Hak yolumuzu tanıyan Müslümanlarız.
Kendi kararımızı vermişiz.
Kendi gücümüzü bu yolda koymuşuz ve sonuna kadar da devam ettireceğiz.
64:45
|
CEVŞEN-İ KEBİR DUASI - Arabic Sub Turkish
Ehl-i Beyt (a.s) vasıtasıyla nakledilen bu değerli duânın özellikle Ramazan ayında bilhassa Kadir gecelerinde okunması tavsiye edilmiştir. Gerçi bu dua her zaman için okunabilir....
Ehl-i Beyt (a.s) vasıtasıyla nakledilen bu değerli duânın özellikle Ramazan ayında bilhassa Kadir gecelerinde okunması tavsiye edilmiştir. Gerçi bu dua her zaman için okunabilir. Biz bu duayı Merhum şeyh Abbas Kummî\\\'nin Mefâtih-ü Cinan adlı eserinden nakletmekteyiz. Merhum Kummî kitâbında bu duâ hakkında şu izahı vermiştir.
Beled-ûl Emin ve Misbâh-ı Kef\\\'emi\\\'nin nakline göre bu duâyı Hz. Seyyid-us Sâcidin İmam Zeynelabidin (a.s) babalarından, onlar da Resu-i Ekrem\\\'den (s.a.a) nakletmişlerdir. Resul-i Ekrem (s.a.a) savaşların birinde vücudunu rahatsız eden ağır bir zırh giymişti. O sırada Cebrâil (a.s) nâzil olarak Resulullah\\\'a (s.a.a) şöyle arzetti:
Ey Muhammed Rabb\\\'inin sana selamı var. O zırhını çıkarıp bu duayı okumanı buyuruyor. Bu duâ senin ve ümmetin için güven vesilesidir.\\\" Sonra duanın fazileti hakkında bir takım açıklamada bulunuyor ki onların hepsini açıklamanın yeri değildir. Ez cümle şöyle buyuruyor.
Kim bu duayı kefenine yazarsa Allah onu (cehennem) ateşiyle azap etmekten hayâ eder. Kim bu duayı Ramazan ayının başında halis niyetle okursa Allah Teala ona Kadir gecesini nasip eder ve onun için yetmiş bin melek yaratır ki Hak Teâlâ\\\'yı takdis ve tespih ederler; bütün bunların sevâbı bu duâyı okuyana yazılır.\\\" Yine şöyle buyuruyor: \\\"Kim bu duâyı Ramazân ayında üç defa okursa, Hak Teâlâ cesedini cehennem âteşine haram kılar; cenneti ona vâdeder; onu günahlardan koruyacak iki melek görevlendirir ve hayatı boyunca Allah\\\'ın emânında olur. Rivâyetin sonunda İmam Hüseyin\\\'ın (a.s) şöyle buyurduğu nakledilmiştir: \\\"Babam Emir-ü Mu\\\'minin Ali (a.s) bana bu duayı hıfzetmemi, o\\\'nun kefenine yazmamı, onu âileme öğretmemi ve onları duayı okumaya teşvik etmemi vasiyet etti. Bu duâda ism-i A\\\'zam da olmak üzere bin isim vardır.\\\"
More...
Description:
Ehl-i Beyt (a.s) vasıtasıyla nakledilen bu değerli duânın özellikle Ramazan ayında bilhassa Kadir gecelerinde okunması tavsiye edilmiştir. Gerçi bu dua her zaman için okunabilir. Biz bu duayı Merhum şeyh Abbas Kummî\\\'nin Mefâtih-ü Cinan adlı eserinden nakletmekteyiz. Merhum Kummî kitâbında bu duâ hakkında şu izahı vermiştir.
Beled-ûl Emin ve Misbâh-ı Kef\\\'emi\\\'nin nakline göre bu duâyı Hz. Seyyid-us Sâcidin İmam Zeynelabidin (a.s) babalarından, onlar da Resu-i Ekrem\\\'den (s.a.a) nakletmişlerdir. Resul-i Ekrem (s.a.a) savaşların birinde vücudunu rahatsız eden ağır bir zırh giymişti. O sırada Cebrâil (a.s) nâzil olarak Resulullah\\\'a (s.a.a) şöyle arzetti:
Ey Muhammed Rabb\\\'inin sana selamı var. O zırhını çıkarıp bu duayı okumanı buyuruyor. Bu duâ senin ve ümmetin için güven vesilesidir.\\\" Sonra duanın fazileti hakkında bir takım açıklamada bulunuyor ki onların hepsini açıklamanın yeri değildir. Ez cümle şöyle buyuruyor.
Kim bu duayı kefenine yazarsa Allah onu (cehennem) ateşiyle azap etmekten hayâ eder. Kim bu duayı Ramazan ayının başında halis niyetle okursa Allah Teala ona Kadir gecesini nasip eder ve onun için yetmiş bin melek yaratır ki Hak Teâlâ\\\'yı takdis ve tespih ederler; bütün bunların sevâbı bu duâyı okuyana yazılır.\\\" Yine şöyle buyuruyor: \\\"Kim bu duâyı Ramazân ayında üç defa okursa, Hak Teâlâ cesedini cehennem âteşine haram kılar; cenneti ona vâdeder; onu günahlardan koruyacak iki melek görevlendirir ve hayatı boyunca Allah\\\'ın emânında olur. Rivâyetin sonunda İmam Hüseyin\\\'ın (a.s) şöyle buyurduğu nakledilmiştir: \\\"Babam Emir-ü Mu\\\'minin Ali (a.s) bana bu duayı hıfzetmemi, o\\\'nun kefenine yazmamı, onu âileme öğretmemi ve onları duayı okumaya teşvik etmemi vasiyet etti. Bu duâda ism-i A\\\'zam da olmak üzere bin isim vardır.\\\"