1:53
|
1:28
|
4:31
|
2:20
|
3:40
|
Əmir Rövşən - Nərgiz gülü (gole nargis) - Farsi Sub Azeri
Ey hər iki aləm iffəti, nərgiz gülü
Xəyalın zehnimdən getmir heç zaman
Camalın Allah cilvəsidi
Gəl ey can, şəbi-hicranı yaraq birlikdə
Gəl ya Məhdi, yağış səsi ilə
Ey...
Ey hər iki aləm iffəti, nərgiz gülü
Xəyalın zehnimdən getmir heç zaman
Camalın Allah cilvəsidi
Gəl ey can, şəbi-hicranı yaraq birlikdə
Gəl ya Məhdi, yağış səsi ilə
Ey Allahın dumanlı rəhməti...
More...
Description:
Ey hər iki aləm iffəti, nərgiz gülü
Xəyalın zehnimdən getmir heç zaman
Camalın Allah cilvəsidi
Gəl ey can, şəbi-hicranı yaraq birlikdə
Gəl ya Məhdi, yağış səsi ilə
Ey Allahın dumanlı rəhməti...
3:42
|
Arzudan reallığa doğru.. (Media yalanları) - Farsi Sub Azeri
Sionizmin himayə etdiyi media vasitələri vəhhabiləri sünni adlandıraraq və dezinformasiya ilə, sünni və şiə arasında təfriqə salmağa can atırlar. Halbuki, bu iki qardaş məzhəb...
Sionizmin himayə etdiyi media vasitələri vəhhabiləri sünni adlandıraraq və dezinformasiya ilə, sünni və şiə arasında təfriqə salmağa can atırlar. Halbuki, bu iki qardaş məzhəb arasında heç bir qarşıdurma olmayıb. Əksinə, İslam ölkələrində vahid düşmən olan sionizm və vəhhabi fitnəsinə qarşı birlikdə mübarizə aparırlar.
More...
Description:
Sionizmin himayə etdiyi media vasitələri vəhhabiləri sünni adlandıraraq və dezinformasiya ilə, sünni və şiə arasında təfriqə salmağa can atırlar. Halbuki, bu iki qardaş məzhəb arasında heç bir qarşıdurma olmayıb. Əksinə, İslam ölkələrində vahid düşmən olan sionizm və vəhhabi fitnəsinə qarşı birlikdə mübarizə aparırlar.
1:00
|
İmam Hamaney: İngiliz Şiiliği ve Amerikan Sünniliği bir makasın iki kolu gibidir - Farsi sub Turkish
İmam Hamaney\'in 30.Vahdet konferansındaki önemli mesajı:\'\'Müslümanları karşı karşıya getirip bölmeye çalıştıran İngiliz Şiiliği ve Amerikan Sünniliği bir makasın iki kolu...
İmam Hamaney\'in 30.Vahdet konferansındaki önemli mesajı:\'\'Müslümanları karşı karşıya getirip bölmeye çalıştıran İngiliz Şiiliği ve Amerikan Sünniliği bir makasın iki kolu gibidir.Şeytanın istediği de bu tefrikadır.\'\'
www.islamivahdet.com
Facebook: https://www.facebook.com/islamivahdet...
Twitter: https://twitter.com/islamivahdet
YouTube: https://www.youtube.com/channel/UCIoQ...
More...
Description:
İmam Hamaney\'in 30.Vahdet konferansındaki önemli mesajı:\'\'Müslümanları karşı karşıya getirip bölmeye çalıştıran İngiliz Şiiliği ve Amerikan Sünniliği bir makasın iki kolu gibidir.Şeytanın istediği de bu tefrikadır.\'\'
www.islamivahdet.com
Facebook: https://www.facebook.com/islamivahdet...
Twitter: https://twitter.com/islamivahdet
YouTube: https://www.youtube.com/channel/UCIoQ...
11:33
|
[AZERBAIJANI] Vali Amr Muslimeen Ayatullah Ali Khamenei - HAJJ Message 2011
Ayetullah Uzma Seyyid Ali Hamaney\'in Hicri 1432 (2011) Yılı Hac Mesajı
Bismillahirrahmanirrahim
Hamd alemlerin Rabbine aittir. Allah\'ın salatı ve salamı yaratıkların efendisi...
Ayetullah Uzma Seyyid Ali Hamaney\'in Hicri 1432 (2011) Yılı Hac Mesajı
Bismillahirrahmanirrahim
Hamd alemlerin Rabbine aittir. Allah\'ın salatı ve salamı yaratıkların efendisi Muhammed Mustafa\'ya, onun pak Ehl-i Beyt\'ine ve seçkin ashabına olsun.
Hac baharı ilahi ihtişam, manevi güzellik ve sefasıyla ulaşmıştır. Müminlerin iştiyaklı gönülleri tevhit ve vahdet Ka\'besinin etrafına dönmekte; Mekke, Mina, Müzdelife ve Arafat \"İnsanların arasında Haccı ilan et…\" nidasına icabet ederek Gafur ve Kerim olan Allah\'ın misafirliği ile şereflenen mutlu insanların bir araya geldikleri menziller ve ilahi ayetlerin nurunun yayıldığı ve her kese güvenlik şemsiyesinin gerildiği hidayet odağı mübarek evler durumuna gelmişlerdir.
Kalbinizi zikir ve huşunun safa ve zemzeminde yıkayın. İç gözünüzü Hak Teala\'nın apaçık alametlerini görmek için açın, gerçek kulluğun nişanesi olan ihlas ve teslime yönelin. Teslimiyet ile İsmail\'ini kurbanlığa götüren o büyük babanın anısını defalarca gönlünüzde canlandırın ve bu yolla Yüce Allah\'ın, kendi muhabbetini kazanmak için önünüze açtığı yolu algılayın ve bu yolda adım atmayı imana dayanan azim ve niyete dönüştürün.
İbrahim\'in makamı o apaçık nişanelerden biridir. İbrahim\'in makamı bir yandan ihlas ve fedakarlık makamı, diğer yandan nefsani isteklere ve dönemin Nemrud\'une karşı çıkış makamıdır.
Bu iki unsur biz İslam ümmetinin kurtuluş yoludur. Bizden her birimizin İslam yolunda şecaat, azim ve kararlılığı, Hz. Adem\'den Hatem\'e kadar ilahi mesajlarının taşıyıcılarının insanlığa sundukları ve takipçilerine dünya ve ahiret mutluluğunu vaat ettikleri çağrılarına icabet ve onlara uymak sayılır.
Bu büyük hac toplantısında hacı adayları İslam dünyasının en önemli konu ve sorun-larıyla ilgilenmeleri gerekir. Günümüzde bu meselelerin başında bazı önemli İslam ülkelerinde cereyan eden İslami kıyam ve inkılaplar gelir. Geçen yılın hac merasimleri esnasında ve bu yıl İslam ümmetinin takdirini değiştirebilecek, maddi ve manevi ilerleme, izzete dayalı aydın bir geleceği müjdeleyen gelişmeler ve olaylar vuku buldu. Mısır\'da, Tunus\'ta ve Libya\'da diktatörlerin ve bağımlı tağutların egemenliklerine son verilmiş ve diğer bazı ülkelerde de halkın kıyamı zalimlerin saraylarını yıkılmak eşiğine getirmiştir.
Ümmetimizin tarihinde açılan bu yeni faslın ortaya çıkardığı gerçekler bize hayat bahşeden derslerdir. Bu gerçekler, müslü-man milletlerin bütün muhasebelerinde dikkate alınmalıdır. Bunları şöyle sıralaya-biliriz:
Birincisi, günümüzde on yıllar boyunca yabancıların siyasi tasallutu altında yaşamış milletlerin içinden öz güvenle tehlike meydanına atılan, egemen güçlerle karşı koymaya çalışan ve var olan durumu değiştirmeye çalışan yeni bir genç nesil ortaya çıkmıştır.
İkincisi, laik yöneticilerin çaba ve tahakkümüne rağmen ve onların bu ülkelerdeki dine karşı açık ve gizli çabalarına rağmen İslam muhteşem ve apaçık bir güçle sahnededir, gönüllerin hidayetçisi olarak söz ve amelde milyonluk kitlelerin toplantılarına canlılık ve hayat veren bir pınar durumundadır. Ma\'zeneler, tekbirler ve İslami sloganlar bunu ifade eden gerçeklerdir. Tunus\'ta gerçekleşen son seçimler de bu iddiayı kanıtlayan kesin bir delildir. Hiç şüphesiz diğer ülkelerde de serbest seçimler gerçekleşecek olursa Tunus\'ta gerçekleşen sonuçtan farklı bir sonuç ortaya çıkmaz.
Üçüncüsü, bu yıldaki olaylar herkese gösterdi ki Aziz ve Kadir Allah milletlerin iradesinde öyle bir güç vermiştir ki hiçbir güç ona karşı koyacak bir güce sahip değildir.
Dördüncüsü, müstekbir devletler ve onların başında Amerika onlarca yıl boyunca türlü türlü siyası ve güvenlik oyunlarına başvurarak bölge ülkelerini kendi emirlerine boyun eğdirmiş, kendi zanlarınca iktisadı, kültürel ve siyasi sultaları için engelsiz bir ortam oluşturmuşlardı. Şimdi bu devletler milletlerin nefretlerinin hedefi durumundadırlar. Kesinlikle bilmemiz gere-kir ki bu inkılaplardan meydana gelen nizamlar asla önceki zillet dolu denklemlere boyun eğmeyecektir. Bu bölgenin siyasi coğrafyası milletlerin eliyle ve onların izzeti ve tam bir bağımsızlığı yönünde seyredecektir.
Beşincisi, Batı\'nın münafık ve aldatıcı yapısı, bu ülkelerin halkları nezdinde artık iyice bilinmektedir. Mısır\'da, Tunus\'ta ve Libya\'da, Amerika ve Avrupa ellerinden geldiği kadar kendi maşalarını korumak için çalışmışlardır. Ancak milletlerin iradesi onların isteklerine üstün geldiğinde halkın yüzüne aldatıcı gülücükler sunmaya başladılar.
Son bir yılda gerçekleşen olaylarda meydana gelen ilahi açık alametler bu saydıklarımızdan daha fazladır. Tefekkür ehli için bu alametleri görmek zor değildir.
Ancak bütün bunlara rağmen bugün İslam ümmeti ve özellikle kıyam eden milletler iki temel unsura muhtaçtırlar.
1- Direnişi sürdürmek ve azimlerin gevşemesini önlemek:
Yüce Allah\'ın Kur\'an\'da Peygamber\'ine emri şöyledir: \"Artık sen ve seninle beraber bulunan ve tövbe etmiş olanlarla birlikte, nasıl emredildiyse öylece dos-doğru hareket et.\" (Hud: 112)
Yine Hz. Musa\'nın dilinden şöyle diyor:
\"Musa kavmine, \"Allah\'tan yardım dileyin ve sabredin. Kuşkusuz yeryüzü Allah\'ındır; onu kullarından dilediğine miras bırakır ve (güzel) son takvalı-larındır.\" dedi.\" (A\'raf: 128)
Kıyam etmiş milletler için bu dönemde takvanın somut örneği kendi mübarek hareketlerini sürdürmeleridir. Kendilerine iyi sonuç vaat edilen takvalıların taşımaları gereken en önemli takva unsuru da bundan ibarettir.
2- Uluslararası hilelere ve bu hareketlerden darbe alan güçlere karşı uyanıklık:
Düşmanlar boş durmazlar; bütün siyasi, güvenlik ve mali güçleriyle bu ülkelerde elden çıkan güç ve nüfuzlarını yeniden elde etmek için çalışırlar. Onların ellerindeki vesile aldatma ve tehditten ibarettir. Tecrübe göstermiştir ki elit kesim arasında onlara araç ve vesile olacak kimseler bulunurlar, bunlarda olan korku, ihtiras ve gaflet bilerek veya bilmeyerek düşmana hizmet etmelerine yol açar. Gençler, din alimleri ve aydınlar bu tür sapmaları dikkatle gözetlemelidirler.
En önemli tehlike bu ülkelerin yeni siyasi yapılarında küfür ve istikbar cephesinin müdahale etmesi ve etkili olmasıdır. Onlar bütün çabalarıyla yeni kurulan nizamların İslami ve halkçı bir yapıya sahip olmaması için çalışacaklardır. Bu ülkelerdeki samimi kimseler ve ülkelerinin izzet, onur ve ilerlemesine önem veren her kes yeni kurulacak nizamların tam manada İslami ve halkçı bir içeriğe sahip olması yolunda çaba göstermek durumundadırlar. Bu arada hazırlanacak anayasaların önemli bir konumu vardır. Milli birliliği korumanın yanı sıra, mezhebi, kabilevi ve dil farklılıklarını resmiyete tanımak gelecek-teki zaferlerin şartıdır.
Mısır\'da, Tunus\'ta ve Libya\'da kıyam eden şecaatli halk, diğer uyanık ve mücadeleci milletler bilmelidirler ki onların Amerika\'nın ve diğer müstekbirlerin zulüm ve oyunlarından kurtulmaları dünyadaki güç dengesinin onların lehine değişmesine bağlıdır. Müslümanlar, sorunlarını ciddi bir anlamda emperyalistlere rağmen çözebil-meleri için kendilerini dünyadaki bir güç olacak düzeye ulaştırmalıdırlar. Bu da sadece İslam ülkelerinin gönül birliği ve işbirliği ile mümkün olabilir. Bu İmam Humeyni\'nin unutulmaz vasiyetidir. Amerika ve Nato habis ve diktatör Kazzafi\'yi bahane ederek aylarca Libya halkının başına ateş yağdırdılar. Kaddafi Libya milletinin şecaatli kıyamından önce onların yakın dostlarından sayılır onu bağırlarına basıyor ve onun aracılığı ile Libya\'nın servetini yağmalıyorlardı. Onu aldatmak için elini sıkıyor veya öpüyorlardı…
Halkın kıyamından sonra onu bahane ederek Libya\'nın bütün altyapısını tahrip ettiler. Hangi ülke halkın Nato tarafından katledilmesine ve Libya\'nın tahribine engel olabilirdi? Kan içen ve vahşi Batılı güçlerin diş ve pençeleri kırılmadıkça sürekli İslam ülkeleri için bu tür tehlikeler söz konusu olacaktır. Bundan kurtuluş ancak İslam dünyasının güç bloğu oluşmayla mümkün olur.
Bugün Batı, Amerika ve Siyonizm her zamankinden daha çok zayıflamışlardır. İktisadi sorunlar, Afganistan ve Irak\'ta birbirini izleyen yenilgiler, Amerika ve diğer Batı ülkelerinde her gün geçtikçe genişleyen köklü itirazlar, Filistin ve Lübnan halklarının fedakarca mücadeleleri, Yemen, Bahreyn ve Amerika\'nın nüfuzu altında olan ülkelerin halklarının kahra-manca kıyamları, İslam ümmetine ve özellikle yeni İnkılap etmiş ülkelere büyük müjdeleri içermektedir. İslam dünyasındaki mümin kardeş ve bacılar özellikle Mısır, Tunus ve Libya\'daki halklar, uluslararası İslam gücünü kurmak için bu fırsattan en güzel şekilde yararlanmalıdırlar. Aydın kesim ve bu hareketlerin öncüleri Yüce Allah\'a tevekkül etmeli; Onun yardım vadine güvenmelidirler ve İslam ümmeti için açılan bu yeni sayfayı kendi kalıcı çabalarıyla Allah\'ın rızasını kazanmak için bir vesile kılmalıdırlar.
Allah\'ın selamı salih kullarına olsun.
Seyyid Ali Hüseyni Hamaney
29 Zilkade 1432
More...
Description:
Ayetullah Uzma Seyyid Ali Hamaney\'in Hicri 1432 (2011) Yılı Hac Mesajı
Bismillahirrahmanirrahim
Hamd alemlerin Rabbine aittir. Allah\'ın salatı ve salamı yaratıkların efendisi Muhammed Mustafa\'ya, onun pak Ehl-i Beyt\'ine ve seçkin ashabına olsun.
Hac baharı ilahi ihtişam, manevi güzellik ve sefasıyla ulaşmıştır. Müminlerin iştiyaklı gönülleri tevhit ve vahdet Ka\'besinin etrafına dönmekte; Mekke, Mina, Müzdelife ve Arafat \"İnsanların arasında Haccı ilan et…\" nidasına icabet ederek Gafur ve Kerim olan Allah\'ın misafirliği ile şereflenen mutlu insanların bir araya geldikleri menziller ve ilahi ayetlerin nurunun yayıldığı ve her kese güvenlik şemsiyesinin gerildiği hidayet odağı mübarek evler durumuna gelmişlerdir.
Kalbinizi zikir ve huşunun safa ve zemzeminde yıkayın. İç gözünüzü Hak Teala\'nın apaçık alametlerini görmek için açın, gerçek kulluğun nişanesi olan ihlas ve teslime yönelin. Teslimiyet ile İsmail\'ini kurbanlığa götüren o büyük babanın anısını defalarca gönlünüzde canlandırın ve bu yolla Yüce Allah\'ın, kendi muhabbetini kazanmak için önünüze açtığı yolu algılayın ve bu yolda adım atmayı imana dayanan azim ve niyete dönüştürün.
İbrahim\'in makamı o apaçık nişanelerden biridir. İbrahim\'in makamı bir yandan ihlas ve fedakarlık makamı, diğer yandan nefsani isteklere ve dönemin Nemrud\'une karşı çıkış makamıdır.
Bu iki unsur biz İslam ümmetinin kurtuluş yoludur. Bizden her birimizin İslam yolunda şecaat, azim ve kararlılığı, Hz. Adem\'den Hatem\'e kadar ilahi mesajlarının taşıyıcılarının insanlığa sundukları ve takipçilerine dünya ve ahiret mutluluğunu vaat ettikleri çağrılarına icabet ve onlara uymak sayılır.
Bu büyük hac toplantısında hacı adayları İslam dünyasının en önemli konu ve sorun-larıyla ilgilenmeleri gerekir. Günümüzde bu meselelerin başında bazı önemli İslam ülkelerinde cereyan eden İslami kıyam ve inkılaplar gelir. Geçen yılın hac merasimleri esnasında ve bu yıl İslam ümmetinin takdirini değiştirebilecek, maddi ve manevi ilerleme, izzete dayalı aydın bir geleceği müjdeleyen gelişmeler ve olaylar vuku buldu. Mısır\'da, Tunus\'ta ve Libya\'da diktatörlerin ve bağımlı tağutların egemenliklerine son verilmiş ve diğer bazı ülkelerde de halkın kıyamı zalimlerin saraylarını yıkılmak eşiğine getirmiştir.
Ümmetimizin tarihinde açılan bu yeni faslın ortaya çıkardığı gerçekler bize hayat bahşeden derslerdir. Bu gerçekler, müslü-man milletlerin bütün muhasebelerinde dikkate alınmalıdır. Bunları şöyle sıralaya-biliriz:
Birincisi, günümüzde on yıllar boyunca yabancıların siyasi tasallutu altında yaşamış milletlerin içinden öz güvenle tehlike meydanına atılan, egemen güçlerle karşı koymaya çalışan ve var olan durumu değiştirmeye çalışan yeni bir genç nesil ortaya çıkmıştır.
İkincisi, laik yöneticilerin çaba ve tahakkümüne rağmen ve onların bu ülkelerdeki dine karşı açık ve gizli çabalarına rağmen İslam muhteşem ve apaçık bir güçle sahnededir, gönüllerin hidayetçisi olarak söz ve amelde milyonluk kitlelerin toplantılarına canlılık ve hayat veren bir pınar durumundadır. Ma\'zeneler, tekbirler ve İslami sloganlar bunu ifade eden gerçeklerdir. Tunus\'ta gerçekleşen son seçimler de bu iddiayı kanıtlayan kesin bir delildir. Hiç şüphesiz diğer ülkelerde de serbest seçimler gerçekleşecek olursa Tunus\'ta gerçekleşen sonuçtan farklı bir sonuç ortaya çıkmaz.
Üçüncüsü, bu yıldaki olaylar herkese gösterdi ki Aziz ve Kadir Allah milletlerin iradesinde öyle bir güç vermiştir ki hiçbir güç ona karşı koyacak bir güce sahip değildir.
Dördüncüsü, müstekbir devletler ve onların başında Amerika onlarca yıl boyunca türlü türlü siyası ve güvenlik oyunlarına başvurarak bölge ülkelerini kendi emirlerine boyun eğdirmiş, kendi zanlarınca iktisadı, kültürel ve siyasi sultaları için engelsiz bir ortam oluşturmuşlardı. Şimdi bu devletler milletlerin nefretlerinin hedefi durumundadırlar. Kesinlikle bilmemiz gere-kir ki bu inkılaplardan meydana gelen nizamlar asla önceki zillet dolu denklemlere boyun eğmeyecektir. Bu bölgenin siyasi coğrafyası milletlerin eliyle ve onların izzeti ve tam bir bağımsızlığı yönünde seyredecektir.
Beşincisi, Batı\'nın münafık ve aldatıcı yapısı, bu ülkelerin halkları nezdinde artık iyice bilinmektedir. Mısır\'da, Tunus\'ta ve Libya\'da, Amerika ve Avrupa ellerinden geldiği kadar kendi maşalarını korumak için çalışmışlardır. Ancak milletlerin iradesi onların isteklerine üstün geldiğinde halkın yüzüne aldatıcı gülücükler sunmaya başladılar.
Son bir yılda gerçekleşen olaylarda meydana gelen ilahi açık alametler bu saydıklarımızdan daha fazladır. Tefekkür ehli için bu alametleri görmek zor değildir.
Ancak bütün bunlara rağmen bugün İslam ümmeti ve özellikle kıyam eden milletler iki temel unsura muhtaçtırlar.
1- Direnişi sürdürmek ve azimlerin gevşemesini önlemek:
Yüce Allah\'ın Kur\'an\'da Peygamber\'ine emri şöyledir: \"Artık sen ve seninle beraber bulunan ve tövbe etmiş olanlarla birlikte, nasıl emredildiyse öylece dos-doğru hareket et.\" (Hud: 112)
Yine Hz. Musa\'nın dilinden şöyle diyor:
\"Musa kavmine, \"Allah\'tan yardım dileyin ve sabredin. Kuşkusuz yeryüzü Allah\'ındır; onu kullarından dilediğine miras bırakır ve (güzel) son takvalı-larındır.\" dedi.\" (A\'raf: 128)
Kıyam etmiş milletler için bu dönemde takvanın somut örneği kendi mübarek hareketlerini sürdürmeleridir. Kendilerine iyi sonuç vaat edilen takvalıların taşımaları gereken en önemli takva unsuru da bundan ibarettir.
2- Uluslararası hilelere ve bu hareketlerden darbe alan güçlere karşı uyanıklık:
Düşmanlar boş durmazlar; bütün siyasi, güvenlik ve mali güçleriyle bu ülkelerde elden çıkan güç ve nüfuzlarını yeniden elde etmek için çalışırlar. Onların ellerindeki vesile aldatma ve tehditten ibarettir. Tecrübe göstermiştir ki elit kesim arasında onlara araç ve vesile olacak kimseler bulunurlar, bunlarda olan korku, ihtiras ve gaflet bilerek veya bilmeyerek düşmana hizmet etmelerine yol açar. Gençler, din alimleri ve aydınlar bu tür sapmaları dikkatle gözetlemelidirler.
En önemli tehlike bu ülkelerin yeni siyasi yapılarında küfür ve istikbar cephesinin müdahale etmesi ve etkili olmasıdır. Onlar bütün çabalarıyla yeni kurulan nizamların İslami ve halkçı bir yapıya sahip olmaması için çalışacaklardır. Bu ülkelerdeki samimi kimseler ve ülkelerinin izzet, onur ve ilerlemesine önem veren her kes yeni kurulacak nizamların tam manada İslami ve halkçı bir içeriğe sahip olması yolunda çaba göstermek durumundadırlar. Bu arada hazırlanacak anayasaların önemli bir konumu vardır. Milli birliliği korumanın yanı sıra, mezhebi, kabilevi ve dil farklılıklarını resmiyete tanımak gelecek-teki zaferlerin şartıdır.
Mısır\'da, Tunus\'ta ve Libya\'da kıyam eden şecaatli halk, diğer uyanık ve mücadeleci milletler bilmelidirler ki onların Amerika\'nın ve diğer müstekbirlerin zulüm ve oyunlarından kurtulmaları dünyadaki güç dengesinin onların lehine değişmesine bağlıdır. Müslümanlar, sorunlarını ciddi bir anlamda emperyalistlere rağmen çözebil-meleri için kendilerini dünyadaki bir güç olacak düzeye ulaştırmalıdırlar. Bu da sadece İslam ülkelerinin gönül birliği ve işbirliği ile mümkün olabilir. Bu İmam Humeyni\'nin unutulmaz vasiyetidir. Amerika ve Nato habis ve diktatör Kazzafi\'yi bahane ederek aylarca Libya halkının başına ateş yağdırdılar. Kaddafi Libya milletinin şecaatli kıyamından önce onların yakın dostlarından sayılır onu bağırlarına basıyor ve onun aracılığı ile Libya\'nın servetini yağmalıyorlardı. Onu aldatmak için elini sıkıyor veya öpüyorlardı…
Halkın kıyamından sonra onu bahane ederek Libya\'nın bütün altyapısını tahrip ettiler. Hangi ülke halkın Nato tarafından katledilmesine ve Libya\'nın tahribine engel olabilirdi? Kan içen ve vahşi Batılı güçlerin diş ve pençeleri kırılmadıkça sürekli İslam ülkeleri için bu tür tehlikeler söz konusu olacaktır. Bundan kurtuluş ancak İslam dünyasının güç bloğu oluşmayla mümkün olur.
Bugün Batı, Amerika ve Siyonizm her zamankinden daha çok zayıflamışlardır. İktisadi sorunlar, Afganistan ve Irak\'ta birbirini izleyen yenilgiler, Amerika ve diğer Batı ülkelerinde her gün geçtikçe genişleyen köklü itirazlar, Filistin ve Lübnan halklarının fedakarca mücadeleleri, Yemen, Bahreyn ve Amerika\'nın nüfuzu altında olan ülkelerin halklarının kahra-manca kıyamları, İslam ümmetine ve özellikle yeni İnkılap etmiş ülkelere büyük müjdeleri içermektedir. İslam dünyasındaki mümin kardeş ve bacılar özellikle Mısır, Tunus ve Libya\'daki halklar, uluslararası İslam gücünü kurmak için bu fırsattan en güzel şekilde yararlanmalıdırlar. Aydın kesim ve bu hareketlerin öncüleri Yüce Allah\'a tevekkül etmeli; Onun yardım vadine güvenmelidirler ve İslam ümmeti için açılan bu yeni sayfayı kendi kalıcı çabalarıyla Allah\'ın rızasını kazanmak için bir vesile kılmalıdırlar.
Allah\'ın selamı salih kullarına olsun.
Seyyid Ali Hüseyni Hamaney
29 Zilkade 1432
69:01
|
[2/2] Resulullahın Babası - Kurban - Dubbed in Turkish
Yayın Formatı: 3 VCD
Yönetmen: Abbas Moradiyan, Mustafa Pür Hamidi
Oyuncular: Mahmud Meşrute, Haydar Nikayin, Ziya Tahiri, M. Rıza Ebulhaseni
B e n i k i k u r b a n l ı ğ ı n o ğ...
Yayın Formatı: 3 VCD
Yönetmen: Abbas Moradiyan, Mustafa Pür Hamidi
Oyuncular: Mahmud Meşrute, Haydar Nikayin, Ziya Tahiri, M. Rıza Ebulhaseni
B e n i k i k u r b a n l ı ğ ı n o ğ l u y u m. Hz. Muhammed (S.A.A)
O n u n B a b a s ı (Abdülmuttalibin Kurbanı)
Mekkenin büyük önderi Abdülmuttalib, saklı hazineleri ve zemzemi rüyâsında görerek ortaya çıkarmak gibi büyük ilâhi ikramların tanığıdır. Ancak kendisine muhalefet edenlerin karşısında on iki yaşındaki bir tek oğluyla yalnızdır. Rabbine yakarıp, kendisine on oğul verirse bunlardan birini kurban edeceğini vaad eder. Kabul olan duâsında verdiği bu söz yıllar sonra yine rüyâsında hatırlatılır. Bütün oğulları bu duâya borçlu oldukları canlarını vermekte tereddüt etmeyeceklerini söyleseler de çekilen kura tüm Mekkeyi yasa boğar. A h l â k ı, c ö m e r t l i ğ i ve g ü z e l l i ğ i ile babasının düşmanlarınca bile sevilip takdîr edilen, Mekkenin Ayı olarak meşhûr olmuş, Abdülmuttalipin de en sevdiği A b d u l l a h tır kurbanlık.
More...
Description:
Yayın Formatı: 3 VCD
Yönetmen: Abbas Moradiyan, Mustafa Pür Hamidi
Oyuncular: Mahmud Meşrute, Haydar Nikayin, Ziya Tahiri, M. Rıza Ebulhaseni
B e n i k i k u r b a n l ı ğ ı n o ğ l u y u m. Hz. Muhammed (S.A.A)
O n u n B a b a s ı (Abdülmuttalibin Kurbanı)
Mekkenin büyük önderi Abdülmuttalib, saklı hazineleri ve zemzemi rüyâsında görerek ortaya çıkarmak gibi büyük ilâhi ikramların tanığıdır. Ancak kendisine muhalefet edenlerin karşısında on iki yaşındaki bir tek oğluyla yalnızdır. Rabbine yakarıp, kendisine on oğul verirse bunlardan birini kurban edeceğini vaad eder. Kabul olan duâsında verdiği bu söz yıllar sonra yine rüyâsında hatırlatılır. Bütün oğulları bu duâya borçlu oldukları canlarını vermekte tereddüt etmeyeceklerini söyleseler de çekilen kura tüm Mekkeyi yasa boğar. A h l â k ı, c ö m e r t l i ğ i ve g ü z e l l i ğ i ile babasının düşmanlarınca bile sevilip takdîr edilen, Mekkenin Ayı olarak meşhûr olmuş, Abdülmuttalipin de en sevdiği A b d u l l a h tır kurbanlık.
[1/2] Resulullahın Babası - Kurban - Dubbed in Turkish
Yayın Formatı: 3 VCD
Yönetmen: Abbas Moradiyan, Mustafa Pür Hamidi
Oyuncular: Mahmud Meşrute, Haydar Nikayin, Ziya Tahiri, M. Rıza Ebulhaseni
B e n i k i k u r b a n l ı ğ ı n o ğ...
Yayın Formatı: 3 VCD
Yönetmen: Abbas Moradiyan, Mustafa Pür Hamidi
Oyuncular: Mahmud Meşrute, Haydar Nikayin, Ziya Tahiri, M. Rıza Ebulhaseni
B e n i k i k u r b a n l ı ğ ı n o ğ l u y u m. Hz. Muhammed (S.A.A)
O n u n B a b a s ı (Abdülmuttalibin Kurbanı)
Mekkenin büyük önderi Abdülmuttalib, saklı hazineleri ve zemzemi rüyâsında görerek ortaya çıkarmak gibi büyük ilâhi ikramların tanığıdır. Ancak kendisine muhalefet edenlerin karşısında on iki yaşındaki bir tek oğluyla yalnızdır. Rabbine yakarıp, kendisine on oğul verirse bunlardan birini kurban edeceğini vaad eder. Kabul olan duâsında verdiği bu söz yıllar sonra yine rüyâsında hatırlatılır. Bütün oğulları bu duâya borçlu oldukları canlarını vermekte tereddüt etmeyeceklerini söyleseler de çekilen kura tüm Mekkeyi yasa boğar. A h l â k ı, c ö m e r t l i ğ i ve g ü z e l l i ğ i ile babasının düşmanlarınca bile sevilip takdîr edilen, Mekkenin Ayı olarak meşhûr olmuş, Abdülmuttalipin de en sevdiği A b d u l l a h tır kurbanlık.
More...
Description:
Yayın Formatı: 3 VCD
Yönetmen: Abbas Moradiyan, Mustafa Pür Hamidi
Oyuncular: Mahmud Meşrute, Haydar Nikayin, Ziya Tahiri, M. Rıza Ebulhaseni
B e n i k i k u r b a n l ı ğ ı n o ğ l u y u m. Hz. Muhammed (S.A.A)
O n u n B a b a s ı (Abdülmuttalibin Kurbanı)
Mekkenin büyük önderi Abdülmuttalib, saklı hazineleri ve zemzemi rüyâsında görerek ortaya çıkarmak gibi büyük ilâhi ikramların tanığıdır. Ancak kendisine muhalefet edenlerin karşısında on iki yaşındaki bir tek oğluyla yalnızdır. Rabbine yakarıp, kendisine on oğul verirse bunlardan birini kurban edeceğini vaad eder. Kabul olan duâsında verdiği bu söz yıllar sonra yine rüyâsında hatırlatılır. Bütün oğulları bu duâya borçlu oldukları canlarını vermekte tereddüt etmeyeceklerini söyleseler de çekilen kura tüm Mekkeyi yasa boğar. A h l â k ı, c ö m e r t l i ğ i ve g ü z e l l i ğ i ile babasının düşmanlarınca bile sevilip takdîr edilen, Mekkenin Ayı olarak meşhûr olmuş, Abdülmuttalipin de en sevdiği A b d u l l a h tır kurbanlık.
18:09
|
Vahab b. Cenah-i Kelbi Şehit oluşu - Kerbela - Turkish
Vahab b. Cenah-i Kelbi meydana gitti, yiğitçe savaştı ve cihadında bir hayli faaliyet gösterdi, sonra kendisiyle birlikte Kerbela\\\'da bulunan anne ve ailesinin yanına dönüp dedi:...
Vahab b. Cenah-i Kelbi meydana gitti, yiğitçe savaştı ve cihadında bir hayli faaliyet gösterdi, sonra kendisiyle birlikte Kerbela\\\'da bulunan anne ve ailesinin yanına dönüp dedi: \\\"Canım anam benden razı oldun mu?\\\" Anası \\\"Hüseyin\\\'in (a) yolunda öldürülmedikçe senden razı olmayacağım\\\" dedi. Zevcesi ise \\\"Seni Allah\\\'a ant veriyorum, beni kendi müsibetine mübtela etme ve kalbimi incitme\\\" dedi. Anası dedi: \\\"Canım oğlum, onun sözüne kulak asma, dön ve Peygamberinin kızının oğlu yolunda savaş ki kıyamet günü ceddinin şefaatinden faydalanasın.\\\" Vahab meydana dönüp savaştı ve nitekim iki eli de bedeninden koparıldı. Vahab\\\'ın eşi eline bir çadır direği alarak onun yanına geldi ve \\\"Babam, anam sana feda olsun, Athar Ehl-i Beyt ve Resulullah\\\'ın (s) muhterem haremi uğrunda savaş\\\" dedi. Vahab onu kadınların çadırına geri götürmek için geldiğinde eşi,
Vahab\\\'ın eteğine sarılarak \\\"Ölmedikçe geri dönmem\\\" dedi. Hüseyin (a) buyurdu: \\\"Ehl-i Beyt\\\'ime yardım ettiğiniz için Allah sizi hayırla mükafatlandırsın. Kadınların yanına dön.\\\" Vahab\\\'ın eşi geri döndü, ama Vahab şehadete kavuşuncaya dek savaştı.
More...
Description:
Vahab b. Cenah-i Kelbi meydana gitti, yiğitçe savaştı ve cihadında bir hayli faaliyet gösterdi, sonra kendisiyle birlikte Kerbela\\\'da bulunan anne ve ailesinin yanına dönüp dedi: \\\"Canım anam benden razı oldun mu?\\\" Anası \\\"Hüseyin\\\'in (a) yolunda öldürülmedikçe senden razı olmayacağım\\\" dedi. Zevcesi ise \\\"Seni Allah\\\'a ant veriyorum, beni kendi müsibetine mübtela etme ve kalbimi incitme\\\" dedi. Anası dedi: \\\"Canım oğlum, onun sözüne kulak asma, dön ve Peygamberinin kızının oğlu yolunda savaş ki kıyamet günü ceddinin şefaatinden faydalanasın.\\\" Vahab meydana dönüp savaştı ve nitekim iki eli de bedeninden koparıldı. Vahab\\\'ın eşi eline bir çadır direği alarak onun yanına geldi ve \\\"Babam, anam sana feda olsun, Athar Ehl-i Beyt ve Resulullah\\\'ın (s) muhterem haremi uğrunda savaş\\\" dedi. Vahab onu kadınların çadırına geri götürmek için geldiğinde eşi,
Vahab\\\'ın eteğine sarılarak \\\"Ölmedikçe geri dönmem\\\" dedi. Hüseyin (a) buyurdu: \\\"Ehl-i Beyt\\\'ime yardım ettiğiniz için Allah sizi hayırla mükafatlandırsın. Kadınların yanına dön.\\\" Vahab\\\'ın eşi geri döndü, ama Vahab şehadete kavuşuncaya dek savaştı.
64:45
|
CEVŞEN-İ KEBİR DUASI - Arabic Sub Turkish
Ehl-i Beyt (a.s) vasıtasıyla nakledilen bu değerli duânın özellikle Ramazan ayında bilhassa Kadir gecelerinde okunması tavsiye edilmiştir. Gerçi bu dua her zaman için okunabilir....
Ehl-i Beyt (a.s) vasıtasıyla nakledilen bu değerli duânın özellikle Ramazan ayında bilhassa Kadir gecelerinde okunması tavsiye edilmiştir. Gerçi bu dua her zaman için okunabilir. Biz bu duayı Merhum şeyh Abbas Kummî\\\'nin Mefâtih-ü Cinan adlı eserinden nakletmekteyiz. Merhum Kummî kitâbında bu duâ hakkında şu izahı vermiştir.
Beled-ûl Emin ve Misbâh-ı Kef\\\'emi\\\'nin nakline göre bu duâyı Hz. Seyyid-us Sâcidin İmam Zeynelabidin (a.s) babalarından, onlar da Resu-i Ekrem\\\'den (s.a.a) nakletmişlerdir. Resul-i Ekrem (s.a.a) savaşların birinde vücudunu rahatsız eden ağır bir zırh giymişti. O sırada Cebrâil (a.s) nâzil olarak Resulullah\\\'a (s.a.a) şöyle arzetti:
Ey Muhammed Rabb\\\'inin sana selamı var. O zırhını çıkarıp bu duayı okumanı buyuruyor. Bu duâ senin ve ümmetin için güven vesilesidir.\\\" Sonra duanın fazileti hakkında bir takım açıklamada bulunuyor ki onların hepsini açıklamanın yeri değildir. Ez cümle şöyle buyuruyor.
Kim bu duayı kefenine yazarsa Allah onu (cehennem) ateşiyle azap etmekten hayâ eder. Kim bu duayı Ramazan ayının başında halis niyetle okursa Allah Teala ona Kadir gecesini nasip eder ve onun için yetmiş bin melek yaratır ki Hak Teâlâ\\\'yı takdis ve tespih ederler; bütün bunların sevâbı bu duâyı okuyana yazılır.\\\" Yine şöyle buyuruyor: \\\"Kim bu duâyı Ramazân ayında üç defa okursa, Hak Teâlâ cesedini cehennem âteşine haram kılar; cenneti ona vâdeder; onu günahlardan koruyacak iki melek görevlendirir ve hayatı boyunca Allah\\\'ın emânında olur. Rivâyetin sonunda İmam Hüseyin\\\'ın (a.s) şöyle buyurduğu nakledilmiştir: \\\"Babam Emir-ü Mu\\\'minin Ali (a.s) bana bu duayı hıfzetmemi, o\\\'nun kefenine yazmamı, onu âileme öğretmemi ve onları duayı okumaya teşvik etmemi vasiyet etti. Bu duâda ism-i A\\\'zam da olmak üzere bin isim vardır.\\\"
More...
Description:
Ehl-i Beyt (a.s) vasıtasıyla nakledilen bu değerli duânın özellikle Ramazan ayında bilhassa Kadir gecelerinde okunması tavsiye edilmiştir. Gerçi bu dua her zaman için okunabilir. Biz bu duayı Merhum şeyh Abbas Kummî\\\'nin Mefâtih-ü Cinan adlı eserinden nakletmekteyiz. Merhum Kummî kitâbında bu duâ hakkında şu izahı vermiştir.
Beled-ûl Emin ve Misbâh-ı Kef\\\'emi\\\'nin nakline göre bu duâyı Hz. Seyyid-us Sâcidin İmam Zeynelabidin (a.s) babalarından, onlar da Resu-i Ekrem\\\'den (s.a.a) nakletmişlerdir. Resul-i Ekrem (s.a.a) savaşların birinde vücudunu rahatsız eden ağır bir zırh giymişti. O sırada Cebrâil (a.s) nâzil olarak Resulullah\\\'a (s.a.a) şöyle arzetti:
Ey Muhammed Rabb\\\'inin sana selamı var. O zırhını çıkarıp bu duayı okumanı buyuruyor. Bu duâ senin ve ümmetin için güven vesilesidir.\\\" Sonra duanın fazileti hakkında bir takım açıklamada bulunuyor ki onların hepsini açıklamanın yeri değildir. Ez cümle şöyle buyuruyor.
Kim bu duayı kefenine yazarsa Allah onu (cehennem) ateşiyle azap etmekten hayâ eder. Kim bu duayı Ramazan ayının başında halis niyetle okursa Allah Teala ona Kadir gecesini nasip eder ve onun için yetmiş bin melek yaratır ki Hak Teâlâ\\\'yı takdis ve tespih ederler; bütün bunların sevâbı bu duâyı okuyana yazılır.\\\" Yine şöyle buyuruyor: \\\"Kim bu duâyı Ramazân ayında üç defa okursa, Hak Teâlâ cesedini cehennem âteşine haram kılar; cenneti ona vâdeder; onu günahlardan koruyacak iki melek görevlendirir ve hayatı boyunca Allah\\\'ın emânında olur. Rivâyetin sonunda İmam Hüseyin\\\'ın (a.s) şöyle buyurduğu nakledilmiştir: \\\"Babam Emir-ü Mu\\\'minin Ali (a.s) bana bu duayı hıfzetmemi, o\\\'nun kefenine yazmamı, onu âileme öğretmemi ve onları duayı okumaya teşvik etmemi vasiyet etti. Bu duâda ism-i A\\\'zam da olmak üzere bin isim vardır.\\\"
2:50
|
Vəhdəti qoruyun! - Ayətullah Xamenei - Farsi Sub Azeri
Böyük İmamımız (r) müsəlmanlar arasındakı vəhdətin carçısı idi. O, Məsumlara (ə) bağlı olduğunu iddia edənlərdən etiqadı ilə, iradəsi ilə, eşqi ilə...
Böyük İmamımız (r) müsəlmanlar arasındakı vəhdətin carçısı idi. O, Məsumlara (ə) bağlı olduğunu iddia edənlərdən etiqadı ilə, iradəsi ilə, eşqi ilə vilayətə daha çox bağlı idi.
Əgər görsəniz ki, sizin cəmiyyətinizdə və aranızda bunun əksinə əməl edənlər varsa həmin şəxsləri özünüzdən kənarlaşdırın və öz etirazınızı onlara bildirin. Bunlar zərər verirlər, zərbə vururlar. Vəhdəti qoruyun!
Biz (vəhdət məsələsinə) İslam gözüylə baxırıq. İslami baxış qardaşlıq, birlik, bağlılıq və səmimiyyətdir. Kim bu baxışla müxalif olub başqa yol seçərsə, İslam siyasi nizamının əleyhinə zidd hərəkət etmiş olar.
Seyyid Ali Xamenei - Vəhdəti qoruyun!
Özünə Şiə deyən bir kimsə Əhli-sünnətin müqəddəslərinə xəyanət edərsə, o da düşmənin muzdurudur. Baxmayaraq ki, nə etdiyini bilmir.
O Şiələr ki, məlumatsızlıq, qəflət və bəzən də qərəz üzündən bu səhvə yol verirlər. Biz şiələrin arasından bəzilərini tanıyırıq ki, onların problemləri tək nadanlıq deyil, onlar sünnilərin müqəddəslərinə söyərək, sünni və şiə arasında ixtilaf salmağa vəzifələndiriliblər. Mən qeyd edim ki, hər iki tərəfin bu rəftarı şərii baxımından haramdır və qanuna ziddir!
Seyid Əli Xamanei (h)
More...
Description:
Böyük İmamımız (r) müsəlmanlar arasındakı vəhdətin carçısı idi. O, Məsumlara (ə) bağlı olduğunu iddia edənlərdən etiqadı ilə, iradəsi ilə, eşqi ilə vilayətə daha çox bağlı idi.
Əgər görsəniz ki, sizin cəmiyyətinizdə və aranızda bunun əksinə əməl edənlər varsa həmin şəxsləri özünüzdən kənarlaşdırın və öz etirazınızı onlara bildirin. Bunlar zərər verirlər, zərbə vururlar. Vəhdəti qoruyun!
Biz (vəhdət məsələsinə) İslam gözüylə baxırıq. İslami baxış qardaşlıq, birlik, bağlılıq və səmimiyyətdir. Kim bu baxışla müxalif olub başqa yol seçərsə, İslam siyasi nizamının əleyhinə zidd hərəkət etmiş olar.
Seyyid Ali Xamenei - Vəhdəti qoruyun!
Özünə Şiə deyən bir kimsə Əhli-sünnətin müqəddəslərinə xəyanət edərsə, o da düşmənin muzdurudur. Baxmayaraq ki, nə etdiyini bilmir.
O Şiələr ki, məlumatsızlıq, qəflət və bəzən də qərəz üzündən bu səhvə yol verirlər. Biz şiələrin arasından bəzilərini tanıyırıq ki, onların problemləri tək nadanlıq deyil, onlar sünnilərin müqəddəslərinə söyərək, sünni və şiə arasında ixtilaf salmağa vəzifələndiriliblər. Mən qeyd edim ki, hər iki tərəfin bu rəftarı şərii baxımından haramdır və qanuna ziddir!
Seyid Əli Xamanei (h)
0:51
|