9:30
|
3:41
|
Düşmən təbliğatının təsiri - Ayətullah Misbah Yəzdi - Farsi Sub Azeri
Biz tarixdə şahidi olmuşuq ki, gün kimi aydın məsələlər, əks-təbliğat nəticəsində təhrif olunur və unudulur. Məgər eşitməmisiniz ki, Əlini (ə) mehrabda şəhid...
Biz tarixdə şahidi olmuşuq ki, gün kimi aydın məsələlər, əks-təbliğat nəticəsində təhrif olunur və unudulur. Məgər eşitməmisiniz ki, Əlini (ə) mehrabda şəhid edəndə, Şam camaatı deyirdi ki, “məgər Əli namaz qılırdı?” Təbliğatın təsiri belədir...
More...
Description:
Biz tarixdə şahidi olmuşuq ki, gün kimi aydın məsələlər, əks-təbliğat nəticəsində təhrif olunur və unudulur. Məgər eşitməmisiniz ki, Əlini (ə) mehrabda şəhid edəndə, Şam camaatı deyirdi ki, “məgər Əli namaz qılırdı?” Təbliğatın təsiri belədir...
3:24
|
Selahattin Özgündüz,Velayeti Fakih hakkında çıkan tartışmalara son noktayı koydu! - Turkish
Özgündüz: Benim Liderlik Kaygım Yok
Sizler Rehber adına mı konuşuyorsunuz? Rehber bir kelime desin, ki kendisine arzetmişim, o devam etmemi buyurmuştur, desin ki otur yerinde,...
Özgündüz: Benim Liderlik Kaygım Yok
Sizler Rehber adına mı konuşuyorsunuz? Rehber bir kelime desin, ki kendisine arzetmişim, o devam etmemi buyurmuştur, desin ki otur yerinde, oturacağım yerimde, bu kadar açık ve net diyorum.
Bu hakir kardeşiniz Necef\'ul Eşref\'te 16-18 yaşında yeni yetme genç bir talebe iken bile, bugünkü hareketin temelini atmış, hesaplarını yapmıştı. Buna şahitlerim var.
Bunu, Allah ruhunu şad etsin Ayetullah Hoi ile danıştım getireceği risklere binaen \"öyleyse olmasın\" buyurdular. Sonra İslam Cumhuriyetinin müessisi İmam Humeyni\'nin huzuruna gittim, projelerimi O\'nunla değerlendirdim. O yüzdeyüz destekledi, teyid etti. Ve buradan yine söylüyorum, İmam Humeyni\'yi Türkiye Cumhuriyeti\'nde benden daha iyi tanıyan ikinci bir şahıs yoktur. Enderusine, üç odasına ender giden insanlardan birisiydim ben. Yakından tanıyıp, tanıdığım için sevdiğim hakikaten örnek bir muttakiydi. Ruhu şad olsun.
More...
Description:
Özgündüz: Benim Liderlik Kaygım Yok
Sizler Rehber adına mı konuşuyorsunuz? Rehber bir kelime desin, ki kendisine arzetmişim, o devam etmemi buyurmuştur, desin ki otur yerinde, oturacağım yerimde, bu kadar açık ve net diyorum.
Bu hakir kardeşiniz Necef\'ul Eşref\'te 16-18 yaşında yeni yetme genç bir talebe iken bile, bugünkü hareketin temelini atmış, hesaplarını yapmıştı. Buna şahitlerim var.
Bunu, Allah ruhunu şad etsin Ayetullah Hoi ile danıştım getireceği risklere binaen \"öyleyse olmasın\" buyurdular. Sonra İslam Cumhuriyetinin müessisi İmam Humeyni\'nin huzuruna gittim, projelerimi O\'nunla değerlendirdim. O yüzdeyüz destekledi, teyid etti. Ve buradan yine söylüyorum, İmam Humeyni\'yi Türkiye Cumhuriyeti\'nde benden daha iyi tanıyan ikinci bir şahıs yoktur. Enderusine, üç odasına ender giden insanlardan birisiydim ben. Yakından tanıyıp, tanıdığım için sevdiğim hakikaten örnek bir muttakiydi. Ruhu şad olsun.
2:42
|
Ayetullah Müctehidi Tehranî♦️Zulüm🔥 - Farsi sub Trukish
Ayetullah Müctehidi Tehranî
♦️Zulüm🔥
İmam Sadık (a.s.) buyuruyorlar ki: \\\"Günahların bölümleri vardır.\\\"(işlediğimiz günahların).
Bazı...
Ayetullah Müctehidi Tehranî
♦️Zulüm🔥
İmam Sadık (a.s.) buyuruyorlar ki: \\\"Günahların bölümleri vardır.\\\"(işlediğimiz günahların).
Bazı günahlar var ki; nimetleri değiştiriyor, nimetleri senden alıyorlar ya da onları değiştiriyorlar. Ve o nedir?
Nimeti değiştiren günahlar zulümdür, diye yazılmıştır.
Kumeyl duasında da var:
\\\"اَللّهُمَّ اغْفِرْ لِي الذُّنُوبَ الَّتي تُغَيِّرُ النِّعَمَ\\\"
Evet bu rivayette diyor: O günah ki nimeti değiştiriyor (onları bağışla Allah\\\'ım).
İyi bir oğlun vardı ama şimdi yolunu şaşırdı, neden?
Çünkü sen günah işledin, bu nimet değişti.
Daha düne kadar harika bir çocuktu ama şimdi sigara içiyor, eroin kullanıyor. Neden?
Çünkü sen günah işledin. Eğer sen günah işlemeseydin o nimet değişmeyecekti.
İyi, ahlaklı bir bayandı ama bugün birden kötü ahlaklı oldu.
Ben gelini, damadı olan birini tanıyorum; eşini boşadı. Gelini damadı vardı, 50 yıl birlikte yaşadılar. Eşi kötü ahlaklı oldu. Bilmiyorum ne oldu da aralarında anlaşmazlık oldu.
O halde bazı günahlar vardır ki nimetleri değiştiriyor. Ve o neydi? Söyleyin; zulümdü.
Zulüm nedir? Moturuna gaz vererek komşuna eziyet ediyorsun. Birisi gece evin arkasında motoruna gaz veriyor ve ben uyanıyorum, bu zulümdür.
Birisi bir yere misafirlerliğe gidiyor ve orada sigara içen kişinin sigarasının dumanı zulümdür.
Ben gitmiyorum rahatım, onlar gidiyorlar.
O sigara içenin sigarasının dumanından eşin çocuğun da etkileniyorsa bu da zulümdür.
Biz çok fazla zulüm yapıyoruz. Ve sonra diyoruz ki neden böyle oldu?! Zulmettin ve Allah nimeti elinden aldı veya nimeti değiştirdi. Zulümü her zaman bıçağı alıp birinin karnını delik deşik etmek olarak düşünüyoruz, sanıyoruz ki zulüm budur.
Sigara içtiğinizde eğer dumanı başkasını rahatsız ederse buda zulümdür. Bağırırsanız zulümdür. Motora gaz verirseniz zulümdür. Arabanızı sokağın başına park ettiniz ve başka bir araç dönüp sokağın diğer tarafına gitmek istiyor ama gidemiyor.
Hastası var hastaneye yetiştirmek istiyor; aracını öyle bir yerde park etmiş ki başka bir araç sokağın diğer tarafına geçmek istiyor ama geçemiyor, bu zulümdür.
O kadar zulüm var ki, keşke vaiz bunları söyleseydi de bin tane yol gösterseydi. Arabanı sokağın başına park etme, milletin evinin arkasına park etme, evin garajın önüne park etme, bazen caminin garajının çıkışına hem araç park ediyorlar, müderris girip çıkmak istiyor ve sıkıntı yaşıyor, zulüm çoktur. Ondan sonra diyorlar neden benim oğlum kötü oldu, neden benim eşim kötü ahlaklı oldu, neden komşum kötü oldu. O halde nimetleri değiştiren günahlar nedir anladınız mı?! Zulümdür. Kumeyl duasında da gece gündüz okuyoruz;
\\\"اَللّهُمَّ اغْفِرْ لِي الذُّنُوبَ الَّتي تُغَيِّرُ النِّعَمَ\\\",
(Allah\\\'ım nimetleri değiştiren günahlarımı bağışla)
Şimdi nimetleri değiştiren günahlar belli oldu. Nedir? Zulümdür.
More...
Description:
Ayetullah Müctehidi Tehranî
♦️Zulüm🔥
İmam Sadık (a.s.) buyuruyorlar ki: \\\"Günahların bölümleri vardır.\\\"(işlediğimiz günahların).
Bazı günahlar var ki; nimetleri değiştiriyor, nimetleri senden alıyorlar ya da onları değiştiriyorlar. Ve o nedir?
Nimeti değiştiren günahlar zulümdür, diye yazılmıştır.
Kumeyl duasında da var:
\\\"اَللّهُمَّ اغْفِرْ لِي الذُّنُوبَ الَّتي تُغَيِّرُ النِّعَمَ\\\"
Evet bu rivayette diyor: O günah ki nimeti değiştiriyor (onları bağışla Allah\\\'ım).
İyi bir oğlun vardı ama şimdi yolunu şaşırdı, neden?
Çünkü sen günah işledin, bu nimet değişti.
Daha düne kadar harika bir çocuktu ama şimdi sigara içiyor, eroin kullanıyor. Neden?
Çünkü sen günah işledin. Eğer sen günah işlemeseydin o nimet değişmeyecekti.
İyi, ahlaklı bir bayandı ama bugün birden kötü ahlaklı oldu.
Ben gelini, damadı olan birini tanıyorum; eşini boşadı. Gelini damadı vardı, 50 yıl birlikte yaşadılar. Eşi kötü ahlaklı oldu. Bilmiyorum ne oldu da aralarında anlaşmazlık oldu.
O halde bazı günahlar vardır ki nimetleri değiştiriyor. Ve o neydi? Söyleyin; zulümdü.
Zulüm nedir? Moturuna gaz vererek komşuna eziyet ediyorsun. Birisi gece evin arkasında motoruna gaz veriyor ve ben uyanıyorum, bu zulümdür.
Birisi bir yere misafirlerliğe gidiyor ve orada sigara içen kişinin sigarasının dumanı zulümdür.
Ben gitmiyorum rahatım, onlar gidiyorlar.
O sigara içenin sigarasının dumanından eşin çocuğun da etkileniyorsa bu da zulümdür.
Biz çok fazla zulüm yapıyoruz. Ve sonra diyoruz ki neden böyle oldu?! Zulmettin ve Allah nimeti elinden aldı veya nimeti değiştirdi. Zulümü her zaman bıçağı alıp birinin karnını delik deşik etmek olarak düşünüyoruz, sanıyoruz ki zulüm budur.
Sigara içtiğinizde eğer dumanı başkasını rahatsız ederse buda zulümdür. Bağırırsanız zulümdür. Motora gaz verirseniz zulümdür. Arabanızı sokağın başına park ettiniz ve başka bir araç dönüp sokağın diğer tarafına gitmek istiyor ama gidemiyor.
Hastası var hastaneye yetiştirmek istiyor; aracını öyle bir yerde park etmiş ki başka bir araç sokağın diğer tarafına geçmek istiyor ama geçemiyor, bu zulümdür.
O kadar zulüm var ki, keşke vaiz bunları söyleseydi de bin tane yol gösterseydi. Arabanı sokağın başına park etme, milletin evinin arkasına park etme, evin garajın önüne park etme, bazen caminin garajının çıkışına hem araç park ediyorlar, müderris girip çıkmak istiyor ve sıkıntı yaşıyor, zulüm çoktur. Ondan sonra diyorlar neden benim oğlum kötü oldu, neden benim eşim kötü ahlaklı oldu, neden komşum kötü oldu. O halde nimetleri değiştiren günahlar nedir anladınız mı?! Zulümdür. Kumeyl duasında da gece gündüz okuyoruz;
\\\"اَللّهُمَّ اغْفِرْ لِي الذُّنُوبَ الَّتي تُغَيِّرُ النِّعَمَ\\\",
(Allah\\\'ım nimetleri değiştiren günahlarımı bağışla)
Şimdi nimetleri değiştiren günahlar belli oldu. Nedir? Zulümdür.
2:39
|
İmam Humeynî (rh. a.) ile Paris\'te Noel - Farsi Sub Turkish
Irak\'tan sınırdışı edildikten sonra Fransa\'ya sürgüne gönderilen İmam Humeynî, başkent Paris\'in yakınındaki Neauphle -- le -- Château kasabasına yerleşir.
O sırada İran\'da...
Irak\'tan sınırdışı edildikten sonra Fransa\'ya sürgüne gönderilen İmam Humeynî, başkent Paris\'in yakınındaki Neauphle -- le -- Château kasabasına yerleşir.
O sırada İran\'da kitleler milyonlar halinde Şâhlık rejimine karşı ayaklanmış, başta başkent Tahran olmak üzere İran\'ın tüm şehirlerinde büyük katılımlı gösteriler düzenlenmektedir. Devrim hareketinin lideri İmam Humeynî\'nin mecburî iskana tabi tutulduğu Paris yakınlarındaki Neauphle -- le -- Château kasabası ise, İmam\'a gelen ziyaretçiler, dünyanın dört bir yanından meraklılar ve gazeteciler ile televizyonculardan dolayı oldukça kalabalık ve gürültülüdür.
İmam Humeyni ile ilgili olarak, komşusu olan Louis adındaki Fransız bir genç bakın neler anlatmaktadır:
\"Bir gün babam eve geldiğinde öfkeli bir vaziyette ceketini çıkardı ve koltuğa yaslanarak şöyle dedi: \'Bu yıl şansım hiç de iyi gitmedi. Bir yandan firmanın iflası ve öte yandan kasabamızın kalabalık hali.\'
Annem de bunun üzerine, \'Merak etmeyin, Ayetullâh Humeyni\'nin birkaç güne kadar İran\'a döneceği söyleniyor. Şâh devrildi devrilecek. O zaman buralar sakinleşir\' dedi.
Annemle babamın bu konuşmalarından sonra, komşumuz olan o ruhanî adamı daha çok merak ettim, İran\'ın dînî liderini görmeye karar verdim. Dışarı çıkıp O\'nun oturduğu evin yanına gittim. Gazetecilerle birlikte bahçe kapısının açılmasını bekledim. Sonra açıldı ve onlarla birlikte ben de içeri girdim.
Yaşlı bir dîn adamı, ağırbaşlı ve sakin halde oturmuş, konuşuyordu. Heybeti, kendini Allâh yoluna adamış büyük insanları andırıyordu. Bir saatlik sürenin nasıl geçtiğini anlayamadım.
Büyük bir hayret içinde eve döndüm ve babama, \'Hz. Mesih gibi birini görmek ister misin?\' diye sordum ve \'Eğer sen de İmam Humeynî\'yi görecek olsan, benim taşıdığım duygunun aynısını taşırsın\' dedim.
Babam beni ciddîye almadı; alaylı bir gülümsemeyle, \'Ne fark eder? O da nihayetinde diğer papazlar gibidir işte\' dedi. Fakat sonunda babamı ikna ettim ve ertesi gün ikimiz birlikte Ayetullâh Humeynî\'yi ziyarete gittik.
O\'nun zaman konusundaki titizliği ilginçti ve dikkatlerimizden kaçmamıştı. Tam zamanında geldi. Herkes O\'na saygı göstermek için ayağa kalktı ve O da konuşmaya başladı. Biraz sonra babamın yüzüne baktım; can-ı gönülden dinliyordu. Gözleri parlıyordu babamın ve artık öfkeli değildi.
Birkaç gün sonra Hz. İsa\'nın doğum günüydü. Hepimiz evde ailece birarada oturmuş, Noel\'i kutluyorduk. Aniden kapı çalındı. Babam kapıya doğru gitti ve ben de peşinden gittim. Kapıda elinde bir demet çiçek ile bir kutu tatlı taşıyan biri duruyordu. Selam verdikten sonra çiçek ve tatlıyı babama uzattı ve \'Bunlar, Ayetullâh Humeynî\'den küçük bir hediye. Hz. İsa (as)\'nın doğum yıldönümü münasebetinden dolayı tebrîklerini iletmek istediler ve kasabada bulunuşundan dolayı sizleri rahatsız edebileceğini düşündüğü için, sizlerden özür dilemek istediler\' dedi.
Babam şaşkınlıktan sapsarı olmuştu; hiç konuşmadan odasına çekildi. Sanki içinde birşey kırılmış gibiydi, gözleri yaşla doldu. Babam bu denli şefkat ve sevgiye şaşırmıştı.
Bir gün önceki sinirli ve rûhsuz adam, babam, duygu yüklü bir insan olmuş ve çocuk gibi ağlıyordu.\"
O günlerde İmam Humeynî\'nin yanında bulunan Müslümanlar ise şunları anlatmaktadırlar:
\"İmam Paris\'te iken Hz. İsa (as)\'nın doğum gününde bizlere şöyle buyurdu: \'Komşular bu gelgitten ve kalabalıktan rahatsız oldular; en iyisi onlara birer hediye alıp gönderin ve benden taraf da özür dileyin.\'
Arkadaşlar birkaç kutu çikolata alıp geldiler. İmam ne aldıklarını sordu, onlar da kutuları gösterdiler. İmam dedi ki, \'Avrupalılar gülü çok severler. Bu yüzden birkaç tane gül gönderin.\'
Noel gecesi Paris\'teki bütün komşulara gül ve hediye dağıttık. Ertesi sabah sokağımız gazeteciler ve halkla dolmuştu. Ben arkadaşlarımdan birine neler olduğunu sordum, \'Gazeteciler dün gece gönderilen güller ve hediyeler hakkında ropörtaj yapmak için gelmişler\' dedi.
İmam\'la röportaj yaptılar ve İmam, Hz. İsa (as) hakkında bazı noktalara değindi. Gazeteciler ve orada bulunan halk o kadar etkilenmişti ki İmam\'ın anlattıklarından.
İmam\'ın bu davranışının (Noel gecesi bütün komşulara gül ve hediye dağıtmasının) teblîğ yönü bundan önceki ropörtajlarla kıyaslanamayacak kadar çoktu. Diyebilirim ki, Avrupalılar\'a İslam\'ın mesajını anlatabilme yönünde İmam\'ın en etkileyici ropörtajı bu ropörtaj olmuştu.\"
More...
Description:
Irak\'tan sınırdışı edildikten sonra Fransa\'ya sürgüne gönderilen İmam Humeynî, başkent Paris\'in yakınındaki Neauphle -- le -- Château kasabasına yerleşir.
O sırada İran\'da kitleler milyonlar halinde Şâhlık rejimine karşı ayaklanmış, başta başkent Tahran olmak üzere İran\'ın tüm şehirlerinde büyük katılımlı gösteriler düzenlenmektedir. Devrim hareketinin lideri İmam Humeynî\'nin mecburî iskana tabi tutulduğu Paris yakınlarındaki Neauphle -- le -- Château kasabası ise, İmam\'a gelen ziyaretçiler, dünyanın dört bir yanından meraklılar ve gazeteciler ile televizyonculardan dolayı oldukça kalabalık ve gürültülüdür.
İmam Humeyni ile ilgili olarak, komşusu olan Louis adındaki Fransız bir genç bakın neler anlatmaktadır:
\"Bir gün babam eve geldiğinde öfkeli bir vaziyette ceketini çıkardı ve koltuğa yaslanarak şöyle dedi: \'Bu yıl şansım hiç de iyi gitmedi. Bir yandan firmanın iflası ve öte yandan kasabamızın kalabalık hali.\'
Annem de bunun üzerine, \'Merak etmeyin, Ayetullâh Humeyni\'nin birkaç güne kadar İran\'a döneceği söyleniyor. Şâh devrildi devrilecek. O zaman buralar sakinleşir\' dedi.
Annemle babamın bu konuşmalarından sonra, komşumuz olan o ruhanî adamı daha çok merak ettim, İran\'ın dînî liderini görmeye karar verdim. Dışarı çıkıp O\'nun oturduğu evin yanına gittim. Gazetecilerle birlikte bahçe kapısının açılmasını bekledim. Sonra açıldı ve onlarla birlikte ben de içeri girdim.
Yaşlı bir dîn adamı, ağırbaşlı ve sakin halde oturmuş, konuşuyordu. Heybeti, kendini Allâh yoluna adamış büyük insanları andırıyordu. Bir saatlik sürenin nasıl geçtiğini anlayamadım.
Büyük bir hayret içinde eve döndüm ve babama, \'Hz. Mesih gibi birini görmek ister misin?\' diye sordum ve \'Eğer sen de İmam Humeynî\'yi görecek olsan, benim taşıdığım duygunun aynısını taşırsın\' dedim.
Babam beni ciddîye almadı; alaylı bir gülümsemeyle, \'Ne fark eder? O da nihayetinde diğer papazlar gibidir işte\' dedi. Fakat sonunda babamı ikna ettim ve ertesi gün ikimiz birlikte Ayetullâh Humeynî\'yi ziyarete gittik.
O\'nun zaman konusundaki titizliği ilginçti ve dikkatlerimizden kaçmamıştı. Tam zamanında geldi. Herkes O\'na saygı göstermek için ayağa kalktı ve O da konuşmaya başladı. Biraz sonra babamın yüzüne baktım; can-ı gönülden dinliyordu. Gözleri parlıyordu babamın ve artık öfkeli değildi.
Birkaç gün sonra Hz. İsa\'nın doğum günüydü. Hepimiz evde ailece birarada oturmuş, Noel\'i kutluyorduk. Aniden kapı çalındı. Babam kapıya doğru gitti ve ben de peşinden gittim. Kapıda elinde bir demet çiçek ile bir kutu tatlı taşıyan biri duruyordu. Selam verdikten sonra çiçek ve tatlıyı babama uzattı ve \'Bunlar, Ayetullâh Humeynî\'den küçük bir hediye. Hz. İsa (as)\'nın doğum yıldönümü münasebetinden dolayı tebrîklerini iletmek istediler ve kasabada bulunuşundan dolayı sizleri rahatsız edebileceğini düşündüğü için, sizlerden özür dilemek istediler\' dedi.
Babam şaşkınlıktan sapsarı olmuştu; hiç konuşmadan odasına çekildi. Sanki içinde birşey kırılmış gibiydi, gözleri yaşla doldu. Babam bu denli şefkat ve sevgiye şaşırmıştı.
Bir gün önceki sinirli ve rûhsuz adam, babam, duygu yüklü bir insan olmuş ve çocuk gibi ağlıyordu.\"
O günlerde İmam Humeynî\'nin yanında bulunan Müslümanlar ise şunları anlatmaktadırlar:
\"İmam Paris\'te iken Hz. İsa (as)\'nın doğum gününde bizlere şöyle buyurdu: \'Komşular bu gelgitten ve kalabalıktan rahatsız oldular; en iyisi onlara birer hediye alıp gönderin ve benden taraf da özür dileyin.\'
Arkadaşlar birkaç kutu çikolata alıp geldiler. İmam ne aldıklarını sordu, onlar da kutuları gösterdiler. İmam dedi ki, \'Avrupalılar gülü çok severler. Bu yüzden birkaç tane gül gönderin.\'
Noel gecesi Paris\'teki bütün komşulara gül ve hediye dağıttık. Ertesi sabah sokağımız gazeteciler ve halkla dolmuştu. Ben arkadaşlarımdan birine neler olduğunu sordum, \'Gazeteciler dün gece gönderilen güller ve hediyeler hakkında ropörtaj yapmak için gelmişler\' dedi.
İmam\'la röportaj yaptılar ve İmam, Hz. İsa (as) hakkında bazı noktalara değindi. Gazeteciler ve orada bulunan halk o kadar etkilenmişti ki İmam\'ın anlattıklarından.
İmam\'ın bu davranışının (Noel gecesi bütün komşulara gül ve hediye dağıtmasının) teblîğ yönü bundan önceki ropörtajlarla kıyaslanamayacak kadar çoktu. Diyebilirim ki, Avrupalılar\'a İslam\'ın mesajını anlatabilme yönünde İmam\'ın en etkileyici ropörtajı bu ropörtaj olmuştu.\"
2:50
|
Vəhdəti qoruyun! - Ayətullah Xamenei - Farsi Sub Azeri
Böyük İmamımız (r) müsəlmanlar arasındakı vəhdətin carçısı idi. O, Məsumlara (ə) bağlı olduğunu iddia edənlərdən etiqadı ilə, iradəsi ilə, eşqi ilə...
Böyük İmamımız (r) müsəlmanlar arasındakı vəhdətin carçısı idi. O, Məsumlara (ə) bağlı olduğunu iddia edənlərdən etiqadı ilə, iradəsi ilə, eşqi ilə vilayətə daha çox bağlı idi.
Əgər görsəniz ki, sizin cəmiyyətinizdə və aranızda bunun əksinə əməl edənlər varsa həmin şəxsləri özünüzdən kənarlaşdırın və öz etirazınızı onlara bildirin. Bunlar zərər verirlər, zərbə vururlar. Vəhdəti qoruyun!
Biz (vəhdət məsələsinə) İslam gözüylə baxırıq. İslami baxış qardaşlıq, birlik, bağlılıq və səmimiyyətdir. Kim bu baxışla müxalif olub başqa yol seçərsə, İslam siyasi nizamının əleyhinə zidd hərəkət etmiş olar.
Seyyid Ali Xamenei - Vəhdəti qoruyun!
Özünə Şiə deyən bir kimsə Əhli-sünnətin müqəddəslərinə xəyanət edərsə, o da düşmənin muzdurudur. Baxmayaraq ki, nə etdiyini bilmir.
O Şiələr ki, məlumatsızlıq, qəflət və bəzən də qərəz üzündən bu səhvə yol verirlər. Biz şiələrin arasından bəzilərini tanıyırıq ki, onların problemləri tək nadanlıq deyil, onlar sünnilərin müqəddəslərinə söyərək, sünni və şiə arasında ixtilaf salmağa vəzifələndiriliblər. Mən qeyd edim ki, hər iki tərəfin bu rəftarı şərii baxımından haramdır və qanuna ziddir!
Seyid Əli Xamanei (h)
More...
Description:
Böyük İmamımız (r) müsəlmanlar arasındakı vəhdətin carçısı idi. O, Məsumlara (ə) bağlı olduğunu iddia edənlərdən etiqadı ilə, iradəsi ilə, eşqi ilə vilayətə daha çox bağlı idi.
Əgər görsəniz ki, sizin cəmiyyətinizdə və aranızda bunun əksinə əməl edənlər varsa həmin şəxsləri özünüzdən kənarlaşdırın və öz etirazınızı onlara bildirin. Bunlar zərər verirlər, zərbə vururlar. Vəhdəti qoruyun!
Biz (vəhdət məsələsinə) İslam gözüylə baxırıq. İslami baxış qardaşlıq, birlik, bağlılıq və səmimiyyətdir. Kim bu baxışla müxalif olub başqa yol seçərsə, İslam siyasi nizamının əleyhinə zidd hərəkət etmiş olar.
Seyyid Ali Xamenei - Vəhdəti qoruyun!
Özünə Şiə deyən bir kimsə Əhli-sünnətin müqəddəslərinə xəyanət edərsə, o da düşmənin muzdurudur. Baxmayaraq ki, nə etdiyini bilmir.
O Şiələr ki, məlumatsızlıq, qəflət və bəzən də qərəz üzündən bu səhvə yol verirlər. Biz şiələrin arasından bəzilərini tanıyırıq ki, onların problemləri tək nadanlıq deyil, onlar sünnilərin müqəddəslərinə söyərək, sünni və şiə arasında ixtilaf salmağa vəzifələndiriliblər. Mən qeyd edim ki, hər iki tərəfin bu rəftarı şərii baxımından haramdır və qanuna ziddir!
Seyid Əli Xamanei (h)
11:33
|
[AZERBAIJANI] Vali Amr Muslimeen Ayatullah Ali Khamenei - HAJJ Message 2011
Ayetullah Uzma Seyyid Ali Hamaney\'in Hicri 1432 (2011) Yılı Hac Mesajı
Bismillahirrahmanirrahim
Hamd alemlerin Rabbine aittir. Allah\'ın salatı ve salamı yaratıkların efendisi...
Ayetullah Uzma Seyyid Ali Hamaney\'in Hicri 1432 (2011) Yılı Hac Mesajı
Bismillahirrahmanirrahim
Hamd alemlerin Rabbine aittir. Allah\'ın salatı ve salamı yaratıkların efendisi Muhammed Mustafa\'ya, onun pak Ehl-i Beyt\'ine ve seçkin ashabına olsun.
Hac baharı ilahi ihtişam, manevi güzellik ve sefasıyla ulaşmıştır. Müminlerin iştiyaklı gönülleri tevhit ve vahdet Ka\'besinin etrafına dönmekte; Mekke, Mina, Müzdelife ve Arafat \"İnsanların arasında Haccı ilan et…\" nidasına icabet ederek Gafur ve Kerim olan Allah\'ın misafirliği ile şereflenen mutlu insanların bir araya geldikleri menziller ve ilahi ayetlerin nurunun yayıldığı ve her kese güvenlik şemsiyesinin gerildiği hidayet odağı mübarek evler durumuna gelmişlerdir.
Kalbinizi zikir ve huşunun safa ve zemzeminde yıkayın. İç gözünüzü Hak Teala\'nın apaçık alametlerini görmek için açın, gerçek kulluğun nişanesi olan ihlas ve teslime yönelin. Teslimiyet ile İsmail\'ini kurbanlığa götüren o büyük babanın anısını defalarca gönlünüzde canlandırın ve bu yolla Yüce Allah\'ın, kendi muhabbetini kazanmak için önünüze açtığı yolu algılayın ve bu yolda adım atmayı imana dayanan azim ve niyete dönüştürün.
İbrahim\'in makamı o apaçık nişanelerden biridir. İbrahim\'in makamı bir yandan ihlas ve fedakarlık makamı, diğer yandan nefsani isteklere ve dönemin Nemrud\'une karşı çıkış makamıdır.
Bu iki unsur biz İslam ümmetinin kurtuluş yoludur. Bizden her birimizin İslam yolunda şecaat, azim ve kararlılığı, Hz. Adem\'den Hatem\'e kadar ilahi mesajlarının taşıyıcılarının insanlığa sundukları ve takipçilerine dünya ve ahiret mutluluğunu vaat ettikleri çağrılarına icabet ve onlara uymak sayılır.
Bu büyük hac toplantısında hacı adayları İslam dünyasının en önemli konu ve sorun-larıyla ilgilenmeleri gerekir. Günümüzde bu meselelerin başında bazı önemli İslam ülkelerinde cereyan eden İslami kıyam ve inkılaplar gelir. Geçen yılın hac merasimleri esnasında ve bu yıl İslam ümmetinin takdirini değiştirebilecek, maddi ve manevi ilerleme, izzete dayalı aydın bir geleceği müjdeleyen gelişmeler ve olaylar vuku buldu. Mısır\'da, Tunus\'ta ve Libya\'da diktatörlerin ve bağımlı tağutların egemenliklerine son verilmiş ve diğer bazı ülkelerde de halkın kıyamı zalimlerin saraylarını yıkılmak eşiğine getirmiştir.
Ümmetimizin tarihinde açılan bu yeni faslın ortaya çıkardığı gerçekler bize hayat bahşeden derslerdir. Bu gerçekler, müslü-man milletlerin bütün muhasebelerinde dikkate alınmalıdır. Bunları şöyle sıralaya-biliriz:
Birincisi, günümüzde on yıllar boyunca yabancıların siyasi tasallutu altında yaşamış milletlerin içinden öz güvenle tehlike meydanına atılan, egemen güçlerle karşı koymaya çalışan ve var olan durumu değiştirmeye çalışan yeni bir genç nesil ortaya çıkmıştır.
İkincisi, laik yöneticilerin çaba ve tahakkümüne rağmen ve onların bu ülkelerdeki dine karşı açık ve gizli çabalarına rağmen İslam muhteşem ve apaçık bir güçle sahnededir, gönüllerin hidayetçisi olarak söz ve amelde milyonluk kitlelerin toplantılarına canlılık ve hayat veren bir pınar durumundadır. Ma\'zeneler, tekbirler ve İslami sloganlar bunu ifade eden gerçeklerdir. Tunus\'ta gerçekleşen son seçimler de bu iddiayı kanıtlayan kesin bir delildir. Hiç şüphesiz diğer ülkelerde de serbest seçimler gerçekleşecek olursa Tunus\'ta gerçekleşen sonuçtan farklı bir sonuç ortaya çıkmaz.
Üçüncüsü, bu yıldaki olaylar herkese gösterdi ki Aziz ve Kadir Allah milletlerin iradesinde öyle bir güç vermiştir ki hiçbir güç ona karşı koyacak bir güce sahip değildir.
Dördüncüsü, müstekbir devletler ve onların başında Amerika onlarca yıl boyunca türlü türlü siyası ve güvenlik oyunlarına başvurarak bölge ülkelerini kendi emirlerine boyun eğdirmiş, kendi zanlarınca iktisadı, kültürel ve siyasi sultaları için engelsiz bir ortam oluşturmuşlardı. Şimdi bu devletler milletlerin nefretlerinin hedefi durumundadırlar. Kesinlikle bilmemiz gere-kir ki bu inkılaplardan meydana gelen nizamlar asla önceki zillet dolu denklemlere boyun eğmeyecektir. Bu bölgenin siyasi coğrafyası milletlerin eliyle ve onların izzeti ve tam bir bağımsızlığı yönünde seyredecektir.
Beşincisi, Batı\'nın münafık ve aldatıcı yapısı, bu ülkelerin halkları nezdinde artık iyice bilinmektedir. Mısır\'da, Tunus\'ta ve Libya\'da, Amerika ve Avrupa ellerinden geldiği kadar kendi maşalarını korumak için çalışmışlardır. Ancak milletlerin iradesi onların isteklerine üstün geldiğinde halkın yüzüne aldatıcı gülücükler sunmaya başladılar.
Son bir yılda gerçekleşen olaylarda meydana gelen ilahi açık alametler bu saydıklarımızdan daha fazladır. Tefekkür ehli için bu alametleri görmek zor değildir.
Ancak bütün bunlara rağmen bugün İslam ümmeti ve özellikle kıyam eden milletler iki temel unsura muhtaçtırlar.
1- Direnişi sürdürmek ve azimlerin gevşemesini önlemek:
Yüce Allah\'ın Kur\'an\'da Peygamber\'ine emri şöyledir: \"Artık sen ve seninle beraber bulunan ve tövbe etmiş olanlarla birlikte, nasıl emredildiyse öylece dos-doğru hareket et.\" (Hud: 112)
Yine Hz. Musa\'nın dilinden şöyle diyor:
\"Musa kavmine, \"Allah\'tan yardım dileyin ve sabredin. Kuşkusuz yeryüzü Allah\'ındır; onu kullarından dilediğine miras bırakır ve (güzel) son takvalı-larındır.\" dedi.\" (A\'raf: 128)
Kıyam etmiş milletler için bu dönemde takvanın somut örneği kendi mübarek hareketlerini sürdürmeleridir. Kendilerine iyi sonuç vaat edilen takvalıların taşımaları gereken en önemli takva unsuru da bundan ibarettir.
2- Uluslararası hilelere ve bu hareketlerden darbe alan güçlere karşı uyanıklık:
Düşmanlar boş durmazlar; bütün siyasi, güvenlik ve mali güçleriyle bu ülkelerde elden çıkan güç ve nüfuzlarını yeniden elde etmek için çalışırlar. Onların ellerindeki vesile aldatma ve tehditten ibarettir. Tecrübe göstermiştir ki elit kesim arasında onlara araç ve vesile olacak kimseler bulunurlar, bunlarda olan korku, ihtiras ve gaflet bilerek veya bilmeyerek düşmana hizmet etmelerine yol açar. Gençler, din alimleri ve aydınlar bu tür sapmaları dikkatle gözetlemelidirler.
En önemli tehlike bu ülkelerin yeni siyasi yapılarında küfür ve istikbar cephesinin müdahale etmesi ve etkili olmasıdır. Onlar bütün çabalarıyla yeni kurulan nizamların İslami ve halkçı bir yapıya sahip olmaması için çalışacaklardır. Bu ülkelerdeki samimi kimseler ve ülkelerinin izzet, onur ve ilerlemesine önem veren her kes yeni kurulacak nizamların tam manada İslami ve halkçı bir içeriğe sahip olması yolunda çaba göstermek durumundadırlar. Bu arada hazırlanacak anayasaların önemli bir konumu vardır. Milli birliliği korumanın yanı sıra, mezhebi, kabilevi ve dil farklılıklarını resmiyete tanımak gelecek-teki zaferlerin şartıdır.
Mısır\'da, Tunus\'ta ve Libya\'da kıyam eden şecaatli halk, diğer uyanık ve mücadeleci milletler bilmelidirler ki onların Amerika\'nın ve diğer müstekbirlerin zulüm ve oyunlarından kurtulmaları dünyadaki güç dengesinin onların lehine değişmesine bağlıdır. Müslümanlar, sorunlarını ciddi bir anlamda emperyalistlere rağmen çözebil-meleri için kendilerini dünyadaki bir güç olacak düzeye ulaştırmalıdırlar. Bu da sadece İslam ülkelerinin gönül birliği ve işbirliği ile mümkün olabilir. Bu İmam Humeyni\'nin unutulmaz vasiyetidir. Amerika ve Nato habis ve diktatör Kazzafi\'yi bahane ederek aylarca Libya halkının başına ateş yağdırdılar. Kaddafi Libya milletinin şecaatli kıyamından önce onların yakın dostlarından sayılır onu bağırlarına basıyor ve onun aracılığı ile Libya\'nın servetini yağmalıyorlardı. Onu aldatmak için elini sıkıyor veya öpüyorlardı…
Halkın kıyamından sonra onu bahane ederek Libya\'nın bütün altyapısını tahrip ettiler. Hangi ülke halkın Nato tarafından katledilmesine ve Libya\'nın tahribine engel olabilirdi? Kan içen ve vahşi Batılı güçlerin diş ve pençeleri kırılmadıkça sürekli İslam ülkeleri için bu tür tehlikeler söz konusu olacaktır. Bundan kurtuluş ancak İslam dünyasının güç bloğu oluşmayla mümkün olur.
Bugün Batı, Amerika ve Siyonizm her zamankinden daha çok zayıflamışlardır. İktisadi sorunlar, Afganistan ve Irak\'ta birbirini izleyen yenilgiler, Amerika ve diğer Batı ülkelerinde her gün geçtikçe genişleyen köklü itirazlar, Filistin ve Lübnan halklarının fedakarca mücadeleleri, Yemen, Bahreyn ve Amerika\'nın nüfuzu altında olan ülkelerin halklarının kahra-manca kıyamları, İslam ümmetine ve özellikle yeni İnkılap etmiş ülkelere büyük müjdeleri içermektedir. İslam dünyasındaki mümin kardeş ve bacılar özellikle Mısır, Tunus ve Libya\'daki halklar, uluslararası İslam gücünü kurmak için bu fırsattan en güzel şekilde yararlanmalıdırlar. Aydın kesim ve bu hareketlerin öncüleri Yüce Allah\'a tevekkül etmeli; Onun yardım vadine güvenmelidirler ve İslam ümmeti için açılan bu yeni sayfayı kendi kalıcı çabalarıyla Allah\'ın rızasını kazanmak için bir vesile kılmalıdırlar.
Allah\'ın selamı salih kullarına olsun.
Seyyid Ali Hüseyni Hamaney
29 Zilkade 1432
More...
Description:
Ayetullah Uzma Seyyid Ali Hamaney\'in Hicri 1432 (2011) Yılı Hac Mesajı
Bismillahirrahmanirrahim
Hamd alemlerin Rabbine aittir. Allah\'ın salatı ve salamı yaratıkların efendisi Muhammed Mustafa\'ya, onun pak Ehl-i Beyt\'ine ve seçkin ashabına olsun.
Hac baharı ilahi ihtişam, manevi güzellik ve sefasıyla ulaşmıştır. Müminlerin iştiyaklı gönülleri tevhit ve vahdet Ka\'besinin etrafına dönmekte; Mekke, Mina, Müzdelife ve Arafat \"İnsanların arasında Haccı ilan et…\" nidasına icabet ederek Gafur ve Kerim olan Allah\'ın misafirliği ile şereflenen mutlu insanların bir araya geldikleri menziller ve ilahi ayetlerin nurunun yayıldığı ve her kese güvenlik şemsiyesinin gerildiği hidayet odağı mübarek evler durumuna gelmişlerdir.
Kalbinizi zikir ve huşunun safa ve zemzeminde yıkayın. İç gözünüzü Hak Teala\'nın apaçık alametlerini görmek için açın, gerçek kulluğun nişanesi olan ihlas ve teslime yönelin. Teslimiyet ile İsmail\'ini kurbanlığa götüren o büyük babanın anısını defalarca gönlünüzde canlandırın ve bu yolla Yüce Allah\'ın, kendi muhabbetini kazanmak için önünüze açtığı yolu algılayın ve bu yolda adım atmayı imana dayanan azim ve niyete dönüştürün.
İbrahim\'in makamı o apaçık nişanelerden biridir. İbrahim\'in makamı bir yandan ihlas ve fedakarlık makamı, diğer yandan nefsani isteklere ve dönemin Nemrud\'une karşı çıkış makamıdır.
Bu iki unsur biz İslam ümmetinin kurtuluş yoludur. Bizden her birimizin İslam yolunda şecaat, azim ve kararlılığı, Hz. Adem\'den Hatem\'e kadar ilahi mesajlarının taşıyıcılarının insanlığa sundukları ve takipçilerine dünya ve ahiret mutluluğunu vaat ettikleri çağrılarına icabet ve onlara uymak sayılır.
Bu büyük hac toplantısında hacı adayları İslam dünyasının en önemli konu ve sorun-larıyla ilgilenmeleri gerekir. Günümüzde bu meselelerin başında bazı önemli İslam ülkelerinde cereyan eden İslami kıyam ve inkılaplar gelir. Geçen yılın hac merasimleri esnasında ve bu yıl İslam ümmetinin takdirini değiştirebilecek, maddi ve manevi ilerleme, izzete dayalı aydın bir geleceği müjdeleyen gelişmeler ve olaylar vuku buldu. Mısır\'da, Tunus\'ta ve Libya\'da diktatörlerin ve bağımlı tağutların egemenliklerine son verilmiş ve diğer bazı ülkelerde de halkın kıyamı zalimlerin saraylarını yıkılmak eşiğine getirmiştir.
Ümmetimizin tarihinde açılan bu yeni faslın ortaya çıkardığı gerçekler bize hayat bahşeden derslerdir. Bu gerçekler, müslü-man milletlerin bütün muhasebelerinde dikkate alınmalıdır. Bunları şöyle sıralaya-biliriz:
Birincisi, günümüzde on yıllar boyunca yabancıların siyasi tasallutu altında yaşamış milletlerin içinden öz güvenle tehlike meydanına atılan, egemen güçlerle karşı koymaya çalışan ve var olan durumu değiştirmeye çalışan yeni bir genç nesil ortaya çıkmıştır.
İkincisi, laik yöneticilerin çaba ve tahakkümüne rağmen ve onların bu ülkelerdeki dine karşı açık ve gizli çabalarına rağmen İslam muhteşem ve apaçık bir güçle sahnededir, gönüllerin hidayetçisi olarak söz ve amelde milyonluk kitlelerin toplantılarına canlılık ve hayat veren bir pınar durumundadır. Ma\'zeneler, tekbirler ve İslami sloganlar bunu ifade eden gerçeklerdir. Tunus\'ta gerçekleşen son seçimler de bu iddiayı kanıtlayan kesin bir delildir. Hiç şüphesiz diğer ülkelerde de serbest seçimler gerçekleşecek olursa Tunus\'ta gerçekleşen sonuçtan farklı bir sonuç ortaya çıkmaz.
Üçüncüsü, bu yıldaki olaylar herkese gösterdi ki Aziz ve Kadir Allah milletlerin iradesinde öyle bir güç vermiştir ki hiçbir güç ona karşı koyacak bir güce sahip değildir.
Dördüncüsü, müstekbir devletler ve onların başında Amerika onlarca yıl boyunca türlü türlü siyası ve güvenlik oyunlarına başvurarak bölge ülkelerini kendi emirlerine boyun eğdirmiş, kendi zanlarınca iktisadı, kültürel ve siyasi sultaları için engelsiz bir ortam oluşturmuşlardı. Şimdi bu devletler milletlerin nefretlerinin hedefi durumundadırlar. Kesinlikle bilmemiz gere-kir ki bu inkılaplardan meydana gelen nizamlar asla önceki zillet dolu denklemlere boyun eğmeyecektir. Bu bölgenin siyasi coğrafyası milletlerin eliyle ve onların izzeti ve tam bir bağımsızlığı yönünde seyredecektir.
Beşincisi, Batı\'nın münafık ve aldatıcı yapısı, bu ülkelerin halkları nezdinde artık iyice bilinmektedir. Mısır\'da, Tunus\'ta ve Libya\'da, Amerika ve Avrupa ellerinden geldiği kadar kendi maşalarını korumak için çalışmışlardır. Ancak milletlerin iradesi onların isteklerine üstün geldiğinde halkın yüzüne aldatıcı gülücükler sunmaya başladılar.
Son bir yılda gerçekleşen olaylarda meydana gelen ilahi açık alametler bu saydıklarımızdan daha fazladır. Tefekkür ehli için bu alametleri görmek zor değildir.
Ancak bütün bunlara rağmen bugün İslam ümmeti ve özellikle kıyam eden milletler iki temel unsura muhtaçtırlar.
1- Direnişi sürdürmek ve azimlerin gevşemesini önlemek:
Yüce Allah\'ın Kur\'an\'da Peygamber\'ine emri şöyledir: \"Artık sen ve seninle beraber bulunan ve tövbe etmiş olanlarla birlikte, nasıl emredildiyse öylece dos-doğru hareket et.\" (Hud: 112)
Yine Hz. Musa\'nın dilinden şöyle diyor:
\"Musa kavmine, \"Allah\'tan yardım dileyin ve sabredin. Kuşkusuz yeryüzü Allah\'ındır; onu kullarından dilediğine miras bırakır ve (güzel) son takvalı-larındır.\" dedi.\" (A\'raf: 128)
Kıyam etmiş milletler için bu dönemde takvanın somut örneği kendi mübarek hareketlerini sürdürmeleridir. Kendilerine iyi sonuç vaat edilen takvalıların taşımaları gereken en önemli takva unsuru da bundan ibarettir.
2- Uluslararası hilelere ve bu hareketlerden darbe alan güçlere karşı uyanıklık:
Düşmanlar boş durmazlar; bütün siyasi, güvenlik ve mali güçleriyle bu ülkelerde elden çıkan güç ve nüfuzlarını yeniden elde etmek için çalışırlar. Onların ellerindeki vesile aldatma ve tehditten ibarettir. Tecrübe göstermiştir ki elit kesim arasında onlara araç ve vesile olacak kimseler bulunurlar, bunlarda olan korku, ihtiras ve gaflet bilerek veya bilmeyerek düşmana hizmet etmelerine yol açar. Gençler, din alimleri ve aydınlar bu tür sapmaları dikkatle gözetlemelidirler.
En önemli tehlike bu ülkelerin yeni siyasi yapılarında küfür ve istikbar cephesinin müdahale etmesi ve etkili olmasıdır. Onlar bütün çabalarıyla yeni kurulan nizamların İslami ve halkçı bir yapıya sahip olmaması için çalışacaklardır. Bu ülkelerdeki samimi kimseler ve ülkelerinin izzet, onur ve ilerlemesine önem veren her kes yeni kurulacak nizamların tam manada İslami ve halkçı bir içeriğe sahip olması yolunda çaba göstermek durumundadırlar. Bu arada hazırlanacak anayasaların önemli bir konumu vardır. Milli birliliği korumanın yanı sıra, mezhebi, kabilevi ve dil farklılıklarını resmiyete tanımak gelecek-teki zaferlerin şartıdır.
Mısır\'da, Tunus\'ta ve Libya\'da kıyam eden şecaatli halk, diğer uyanık ve mücadeleci milletler bilmelidirler ki onların Amerika\'nın ve diğer müstekbirlerin zulüm ve oyunlarından kurtulmaları dünyadaki güç dengesinin onların lehine değişmesine bağlıdır. Müslümanlar, sorunlarını ciddi bir anlamda emperyalistlere rağmen çözebil-meleri için kendilerini dünyadaki bir güç olacak düzeye ulaştırmalıdırlar. Bu da sadece İslam ülkelerinin gönül birliği ve işbirliği ile mümkün olabilir. Bu İmam Humeyni\'nin unutulmaz vasiyetidir. Amerika ve Nato habis ve diktatör Kazzafi\'yi bahane ederek aylarca Libya halkının başına ateş yağdırdılar. Kaddafi Libya milletinin şecaatli kıyamından önce onların yakın dostlarından sayılır onu bağırlarına basıyor ve onun aracılığı ile Libya\'nın servetini yağmalıyorlardı. Onu aldatmak için elini sıkıyor veya öpüyorlardı…
Halkın kıyamından sonra onu bahane ederek Libya\'nın bütün altyapısını tahrip ettiler. Hangi ülke halkın Nato tarafından katledilmesine ve Libya\'nın tahribine engel olabilirdi? Kan içen ve vahşi Batılı güçlerin diş ve pençeleri kırılmadıkça sürekli İslam ülkeleri için bu tür tehlikeler söz konusu olacaktır. Bundan kurtuluş ancak İslam dünyasının güç bloğu oluşmayla mümkün olur.
Bugün Batı, Amerika ve Siyonizm her zamankinden daha çok zayıflamışlardır. İktisadi sorunlar, Afganistan ve Irak\'ta birbirini izleyen yenilgiler, Amerika ve diğer Batı ülkelerinde her gün geçtikçe genişleyen köklü itirazlar, Filistin ve Lübnan halklarının fedakarca mücadeleleri, Yemen, Bahreyn ve Amerika\'nın nüfuzu altında olan ülkelerin halklarının kahra-manca kıyamları, İslam ümmetine ve özellikle yeni İnkılap etmiş ülkelere büyük müjdeleri içermektedir. İslam dünyasındaki mümin kardeş ve bacılar özellikle Mısır, Tunus ve Libya\'daki halklar, uluslararası İslam gücünü kurmak için bu fırsattan en güzel şekilde yararlanmalıdırlar. Aydın kesim ve bu hareketlerin öncüleri Yüce Allah\'a tevekkül etmeli; Onun yardım vadine güvenmelidirler ve İslam ümmeti için açılan bu yeni sayfayı kendi kalıcı çabalarıyla Allah\'ın rızasını kazanmak için bir vesile kılmalıdırlar.
Allah\'ın selamı salih kullarına olsun.
Seyyid Ali Hüseyni Hamaney
29 Zilkade 1432
3:58
|
[Latmiya] Seyyid Taleh Boradigahi - Boyanıb qana namaz uste Huseyn (Official Video) Azari
Latmiya Azari
Seyyid Taleh Boradigahi - Boyanıb qana namaz uste Huseyn
Appele Music :http://wedia.link/kD47Z
Spotify : http://wedia.link/fOHc7
Deezer : http://wedia.link/9gykX
Fizy :...
Latmiya Azari
Seyyid Taleh Boradigahi - Boyanıb qana namaz uste Huseyn
Appele Music :http://wedia.link/kD47Z
Spotify : http://wedia.link/fOHc7
Deezer : http://wedia.link/9gykX
Fizy : http://wedia.link/0aETd
Söz : Ustad Kəlami
Mus : Seyyid Taleh
Boyanıb qana namaz üstə Hüseyn
Can verir razu niyaz üstə Hüseyn
Qan vuzusi - abirusi - Qəd əqəmtəssəla
Qətligahi - Səcdəgahi - Türbəti Kərbəla
Cəngə məşğulidi sultani Hicaz
Bu tamamə gəlib ol məhrəmi raz
Dedi : olmuş Ağacan vaxtı namaz
Ona səs verdi niyaz üstə Hüseyn
Dedi : Allah səni məcur eləsin
Əhli təkbir ilə məhşur elesin
Döndü ta qətligəhi tur eləsin
Fəxr edib Musiyə raz üstə Hüseyn
Boyanıb qana namaz üstə Hüseyn
Qamətin bağladı təkbirə imam
O namaza dedi ərş əhli salam
Dövrədən atdılar ox, sındı qiyam
Yıxılıb suzu güdaz üstə Hüseyn
Ey Xudavəndi əzizo əzəli
Səcdə eylir sənə dilbəndi Əli
Qalxizam dərgəhinə qanlı əli
Sənə şakirdi namaz üstə Hüseyn
Can verir razu niyaz üstə Hüseyn
Qan vuzusi - abirusi - Qəd əqəmtəssəla
Qətligahi - Səcdəgahi - Türbəti Kərbəla
Fatimə oğlunu yormaz yaralar
Görsə qanlı üzünü gül saralar
Qatili başı bədəndən aralar
Öpər ol tiği boğaz üstə Hüseyn
Ey Xuda, Fatimənin oğludu bu
Can verir teşnə axır çöllərə su
Naz edər xəncərə xəşgidə gəlu
Ağladır ərşi bu naz üstə Hüseyn
Boyanıb qana namaz üstə Hüseyn
Allah - Allah
Allah - Allah
La ilahə illallah
Rəsmi kanalımıza abunə olun 👇
http://wedia.link/UPbm1
Facebook 👇
http://wedia.link/4pLbA
instagram 👇
http://wedia.link/p3N5X
Tiktok 👇
http://wedia.link/C7OzV
Twitter 👇
http://wedia.link/ZuDU3
(tam adı: Asadov Tale Mirhadi oğlu) - Azərbaycanlı ilahiyyatçı - din xadimi; Əhlibeyt (a,s) Məddahı, mərsiyyəxan.
”Azərbaycan İlahi nəğmələr qrupu” -nun rəhbəri.
Asadov Taleh Mirhadi oglu 1988-ci il avqust ayının 2-si, Masallı rayonunun Boradigah qəsəbəsində dünyaya göz açıb. Dindar ailədə böyüyən Tale, uşaqlıqdan dini elmlərə, mərsiyyəyə maraq göstərib. Ailəsi ilə Rusiyada yaşadığına görə təqribən 8-9 yaşında ikən məhərrəm ayında məsciddə mərsiyyə oxuyarmış. Orta məktəbin yarısını Rusiyada, yarısını isə Masallı rayonu Boradigah qəsəbəsində yerləşən Nizami Gəncəvi adına 1 saylı orta məktəbdə oxuyub. Atasından dini təhsil alan Tale 16-yaşında ikən Bakıya köçür və orada İslam universitetinə daxil olur. Gənc yaşlarında artıq tanınmağa başlayır və fəaliyyətini islami toy məclislərində davam etdirir. Ailədə 3 qardaşdırlar. İki qardaşınada ustadlıq edən Tale onları da Əhlibeyt Meddahı yetişdirir. Seyyid Fariq ve Seyyid Peyman Talenin dogma qardaşlarıdır və hər ikisi Əhlibeyt Məddahıdırlar.
Kanaldakı Videolar \"WediaCorp Azərbaycan\" Şirkəti Tərəfindən Müəllif Hüququ ilə Qorunur.
Hörmətlə: \"WediaCorp Azərbaycan\" Sizlərin dəyərini qazanan və sizlərə dəyər verən №1 şirkət!
#seyyidtaleh #huseyn #boyanibqana
More...
Description:
Latmiya Azari
Seyyid Taleh Boradigahi - Boyanıb qana namaz uste Huseyn
Appele Music :http://wedia.link/kD47Z
Spotify : http://wedia.link/fOHc7
Deezer : http://wedia.link/9gykX
Fizy : http://wedia.link/0aETd
Söz : Ustad Kəlami
Mus : Seyyid Taleh
Boyanıb qana namaz üstə Hüseyn
Can verir razu niyaz üstə Hüseyn
Qan vuzusi - abirusi - Qəd əqəmtəssəla
Qətligahi - Səcdəgahi - Türbəti Kərbəla
Cəngə məşğulidi sultani Hicaz
Bu tamamə gəlib ol məhrəmi raz
Dedi : olmuş Ağacan vaxtı namaz
Ona səs verdi niyaz üstə Hüseyn
Dedi : Allah səni məcur eləsin
Əhli təkbir ilə məhşur elesin
Döndü ta qətligəhi tur eləsin
Fəxr edib Musiyə raz üstə Hüseyn
Boyanıb qana namaz üstə Hüseyn
Qamətin bağladı təkbirə imam
O namaza dedi ərş əhli salam
Dövrədən atdılar ox, sındı qiyam
Yıxılıb suzu güdaz üstə Hüseyn
Ey Xudavəndi əzizo əzəli
Səcdə eylir sənə dilbəndi Əli
Qalxizam dərgəhinə qanlı əli
Sənə şakirdi namaz üstə Hüseyn
Can verir razu niyaz üstə Hüseyn
Qan vuzusi - abirusi - Qəd əqəmtəssəla
Qətligahi - Səcdəgahi - Türbəti Kərbəla
Fatimə oğlunu yormaz yaralar
Görsə qanlı üzünü gül saralar
Qatili başı bədəndən aralar
Öpər ol tiği boğaz üstə Hüseyn
Ey Xuda, Fatimənin oğludu bu
Can verir teşnə axır çöllərə su
Naz edər xəncərə xəşgidə gəlu
Ağladır ərşi bu naz üstə Hüseyn
Boyanıb qana namaz üstə Hüseyn
Allah - Allah
Allah - Allah
La ilahə illallah
Rəsmi kanalımıza abunə olun 👇
http://wedia.link/UPbm1
Facebook 👇
http://wedia.link/4pLbA
instagram 👇
http://wedia.link/p3N5X
Tiktok 👇
http://wedia.link/C7OzV
Twitter 👇
http://wedia.link/ZuDU3
(tam adı: Asadov Tale Mirhadi oğlu) - Azərbaycanlı ilahiyyatçı - din xadimi; Əhlibeyt (a,s) Məddahı, mərsiyyəxan.
”Azərbaycan İlahi nəğmələr qrupu” -nun rəhbəri.
Asadov Taleh Mirhadi oglu 1988-ci il avqust ayının 2-si, Masallı rayonunun Boradigah qəsəbəsində dünyaya göz açıb. Dindar ailədə böyüyən Tale, uşaqlıqdan dini elmlərə, mərsiyyəyə maraq göstərib. Ailəsi ilə Rusiyada yaşadığına görə təqribən 8-9 yaşında ikən məhərrəm ayında məsciddə mərsiyyə oxuyarmış. Orta məktəbin yarısını Rusiyada, yarısını isə Masallı rayonu Boradigah qəsəbəsində yerləşən Nizami Gəncəvi adına 1 saylı orta məktəbdə oxuyub. Atasından dini təhsil alan Tale 16-yaşında ikən Bakıya köçür və orada İslam universitetinə daxil olur. Gənc yaşlarında artıq tanınmağa başlayır və fəaliyyətini islami toy məclislərində davam etdirir. Ailədə 3 qardaşdırlar. İki qardaşınada ustadlıq edən Tale onları da Əhlibeyt Meddahı yetişdirir. Seyyid Fariq ve Seyyid Peyman Talenin dogma qardaşlarıdır və hər ikisi Əhlibeyt Məddahıdırlar.
Kanaldakı Videolar \"WediaCorp Azərbaycan\" Şirkəti Tərəfindən Müəllif Hüququ ilə Qorunur.
Hörmətlə: \"WediaCorp Azərbaycan\" Sizlərin dəyərini qazanan və sizlərə dəyər verən №1 şirkət!
#seyyidtaleh #huseyn #boyanibqana