20:48
|
[MC 2015] [06] Poetry Salam - Maryam Hussain & Ibrahim Shaheed - English
Muslim Congress
11th Annual Conference - Islamic Awakening
[06] Poetry Salam by: Maryam Hussain & Ibrahim Shaheed
Date: 8th Aug 2015
Venue: Atlanta, GA.
Muslim Congress
11th Annual Conference - Islamic Awakening
[06] Poetry Salam by: Maryam Hussain & Ibrahim Shaheed
Date: 8th Aug 2015
Venue: Atlanta, GA.
23:35
|
18:10
|
[MC 2015] [03] Poetry Salam - Yusuf Abdulmateen - Muhammad Naqvi - English
Muslim Congress
11th Annual Conference - Islamic Awakening
[03] Poetry Salam by: Yusuf Abdulmateen & Muhammad Naqvi
Date: 8th Aug 2015
Venue: Atlanta, GA.
Muslim Congress
11th Annual Conference - Islamic Awakening
[03] Poetry Salam by: Yusuf Abdulmateen & Muhammad Naqvi
Date: 8th Aug 2015
Venue: Atlanta, GA.
20:32
|
2:36
|
2:00
|
6:24
|
3:26
|
Qərb nəzəriyyələrinin sonu - Ayətullah Xamenei - Farsi Sub Azeri
Qərblilər qan tökməklə və savaşla ayaqda qaldılar.. Və onlar üçün xoş aqibət yoxdur..Keçən hər zaman onların zərərinə və İslamın xeyrinə olacaqdır..
PS: Altyazı...
Qərblilər qan tökməklə və savaşla ayaqda qaldılar.. Və onlar üçün xoş aqibət yoxdur..Keçən hər zaman onların zərərinə və İslamın xeyrinə olacaqdır..
PS: Altyazı tərcümədə 2.29-da \"layiqli rəhbər\" sözü \"sekulyar meyarlar\" deyə oxumanız yaxşı olar. Öncədən təşəkkürlər.
Seyyid Əli Xamenei - Qərb nəzəriyyələrinin sonu
More...
Description:
Qərblilər qan tökməklə və savaşla ayaqda qaldılar.. Və onlar üçün xoş aqibət yoxdur..Keçən hər zaman onların zərərinə və İslamın xeyrinə olacaqdır..
PS: Altyazı tərcümədə 2.29-da \"layiqli rəhbər\" sözü \"sekulyar meyarlar\" deyə oxumanız yaxşı olar. Öncədən təşəkkürlər.
Seyyid Əli Xamenei - Qərb nəzəriyyələrinin sonu
1:42
|
7:01
|
2:39
|
İmam Humeynî (rh. a.) ile Paris\'te Noel - Farsi Sub Turkish
Irak\'tan sınırdışı edildikten sonra Fransa\'ya sürgüne gönderilen İmam Humeynî, başkent Paris\'in yakınındaki Neauphle -- le -- Château kasabasına yerleşir.
O sırada İran\'da...
Irak\'tan sınırdışı edildikten sonra Fransa\'ya sürgüne gönderilen İmam Humeynî, başkent Paris\'in yakınındaki Neauphle -- le -- Château kasabasına yerleşir.
O sırada İran\'da kitleler milyonlar halinde Şâhlık rejimine karşı ayaklanmış, başta başkent Tahran olmak üzere İran\'ın tüm şehirlerinde büyük katılımlı gösteriler düzenlenmektedir. Devrim hareketinin lideri İmam Humeynî\'nin mecburî iskana tabi tutulduğu Paris yakınlarındaki Neauphle -- le -- Château kasabası ise, İmam\'a gelen ziyaretçiler, dünyanın dört bir yanından meraklılar ve gazeteciler ile televizyonculardan dolayı oldukça kalabalık ve gürültülüdür.
İmam Humeyni ile ilgili olarak, komşusu olan Louis adındaki Fransız bir genç bakın neler anlatmaktadır:
\"Bir gün babam eve geldiğinde öfkeli bir vaziyette ceketini çıkardı ve koltuğa yaslanarak şöyle dedi: \'Bu yıl şansım hiç de iyi gitmedi. Bir yandan firmanın iflası ve öte yandan kasabamızın kalabalık hali.\'
Annem de bunun üzerine, \'Merak etmeyin, Ayetullâh Humeyni\'nin birkaç güne kadar İran\'a döneceği söyleniyor. Şâh devrildi devrilecek. O zaman buralar sakinleşir\' dedi.
Annemle babamın bu konuşmalarından sonra, komşumuz olan o ruhanî adamı daha çok merak ettim, İran\'ın dînî liderini görmeye karar verdim. Dışarı çıkıp O\'nun oturduğu evin yanına gittim. Gazetecilerle birlikte bahçe kapısının açılmasını bekledim. Sonra açıldı ve onlarla birlikte ben de içeri girdim.
Yaşlı bir dîn adamı, ağırbaşlı ve sakin halde oturmuş, konuşuyordu. Heybeti, kendini Allâh yoluna adamış büyük insanları andırıyordu. Bir saatlik sürenin nasıl geçtiğini anlayamadım.
Büyük bir hayret içinde eve döndüm ve babama, \'Hz. Mesih gibi birini görmek ister misin?\' diye sordum ve \'Eğer sen de İmam Humeynî\'yi görecek olsan, benim taşıdığım duygunun aynısını taşırsın\' dedim.
Babam beni ciddîye almadı; alaylı bir gülümsemeyle, \'Ne fark eder? O da nihayetinde diğer papazlar gibidir işte\' dedi. Fakat sonunda babamı ikna ettim ve ertesi gün ikimiz birlikte Ayetullâh Humeynî\'yi ziyarete gittik.
O\'nun zaman konusundaki titizliği ilginçti ve dikkatlerimizden kaçmamıştı. Tam zamanında geldi. Herkes O\'na saygı göstermek için ayağa kalktı ve O da konuşmaya başladı. Biraz sonra babamın yüzüne baktım; can-ı gönülden dinliyordu. Gözleri parlıyordu babamın ve artık öfkeli değildi.
Birkaç gün sonra Hz. İsa\'nın doğum günüydü. Hepimiz evde ailece birarada oturmuş, Noel\'i kutluyorduk. Aniden kapı çalındı. Babam kapıya doğru gitti ve ben de peşinden gittim. Kapıda elinde bir demet çiçek ile bir kutu tatlı taşıyan biri duruyordu. Selam verdikten sonra çiçek ve tatlıyı babama uzattı ve \'Bunlar, Ayetullâh Humeynî\'den küçük bir hediye. Hz. İsa (as)\'nın doğum yıldönümü münasebetinden dolayı tebrîklerini iletmek istediler ve kasabada bulunuşundan dolayı sizleri rahatsız edebileceğini düşündüğü için, sizlerden özür dilemek istediler\' dedi.
Babam şaşkınlıktan sapsarı olmuştu; hiç konuşmadan odasına çekildi. Sanki içinde birşey kırılmış gibiydi, gözleri yaşla doldu. Babam bu denli şefkat ve sevgiye şaşırmıştı.
Bir gün önceki sinirli ve rûhsuz adam, babam, duygu yüklü bir insan olmuş ve çocuk gibi ağlıyordu.\"
O günlerde İmam Humeynî\'nin yanında bulunan Müslümanlar ise şunları anlatmaktadırlar:
\"İmam Paris\'te iken Hz. İsa (as)\'nın doğum gününde bizlere şöyle buyurdu: \'Komşular bu gelgitten ve kalabalıktan rahatsız oldular; en iyisi onlara birer hediye alıp gönderin ve benden taraf da özür dileyin.\'
Arkadaşlar birkaç kutu çikolata alıp geldiler. İmam ne aldıklarını sordu, onlar da kutuları gösterdiler. İmam dedi ki, \'Avrupalılar gülü çok severler. Bu yüzden birkaç tane gül gönderin.\'
Noel gecesi Paris\'teki bütün komşulara gül ve hediye dağıttık. Ertesi sabah sokağımız gazeteciler ve halkla dolmuştu. Ben arkadaşlarımdan birine neler olduğunu sordum, \'Gazeteciler dün gece gönderilen güller ve hediyeler hakkında ropörtaj yapmak için gelmişler\' dedi.
İmam\'la röportaj yaptılar ve İmam, Hz. İsa (as) hakkında bazı noktalara değindi. Gazeteciler ve orada bulunan halk o kadar etkilenmişti ki İmam\'ın anlattıklarından.
İmam\'ın bu davranışının (Noel gecesi bütün komşulara gül ve hediye dağıtmasının) teblîğ yönü bundan önceki ropörtajlarla kıyaslanamayacak kadar çoktu. Diyebilirim ki, Avrupalılar\'a İslam\'ın mesajını anlatabilme yönünde İmam\'ın en etkileyici ropörtajı bu ropörtaj olmuştu.\"
More...
Description:
Irak\'tan sınırdışı edildikten sonra Fransa\'ya sürgüne gönderilen İmam Humeynî, başkent Paris\'in yakınındaki Neauphle -- le -- Château kasabasına yerleşir.
O sırada İran\'da kitleler milyonlar halinde Şâhlık rejimine karşı ayaklanmış, başta başkent Tahran olmak üzere İran\'ın tüm şehirlerinde büyük katılımlı gösteriler düzenlenmektedir. Devrim hareketinin lideri İmam Humeynî\'nin mecburî iskana tabi tutulduğu Paris yakınlarındaki Neauphle -- le -- Château kasabası ise, İmam\'a gelen ziyaretçiler, dünyanın dört bir yanından meraklılar ve gazeteciler ile televizyonculardan dolayı oldukça kalabalık ve gürültülüdür.
İmam Humeyni ile ilgili olarak, komşusu olan Louis adındaki Fransız bir genç bakın neler anlatmaktadır:
\"Bir gün babam eve geldiğinde öfkeli bir vaziyette ceketini çıkardı ve koltuğa yaslanarak şöyle dedi: \'Bu yıl şansım hiç de iyi gitmedi. Bir yandan firmanın iflası ve öte yandan kasabamızın kalabalık hali.\'
Annem de bunun üzerine, \'Merak etmeyin, Ayetullâh Humeyni\'nin birkaç güne kadar İran\'a döneceği söyleniyor. Şâh devrildi devrilecek. O zaman buralar sakinleşir\' dedi.
Annemle babamın bu konuşmalarından sonra, komşumuz olan o ruhanî adamı daha çok merak ettim, İran\'ın dînî liderini görmeye karar verdim. Dışarı çıkıp O\'nun oturduğu evin yanına gittim. Gazetecilerle birlikte bahçe kapısının açılmasını bekledim. Sonra açıldı ve onlarla birlikte ben de içeri girdim.
Yaşlı bir dîn adamı, ağırbaşlı ve sakin halde oturmuş, konuşuyordu. Heybeti, kendini Allâh yoluna adamış büyük insanları andırıyordu. Bir saatlik sürenin nasıl geçtiğini anlayamadım.
Büyük bir hayret içinde eve döndüm ve babama, \'Hz. Mesih gibi birini görmek ister misin?\' diye sordum ve \'Eğer sen de İmam Humeynî\'yi görecek olsan, benim taşıdığım duygunun aynısını taşırsın\' dedim.
Babam beni ciddîye almadı; alaylı bir gülümsemeyle, \'Ne fark eder? O da nihayetinde diğer papazlar gibidir işte\' dedi. Fakat sonunda babamı ikna ettim ve ertesi gün ikimiz birlikte Ayetullâh Humeynî\'yi ziyarete gittik.
O\'nun zaman konusundaki titizliği ilginçti ve dikkatlerimizden kaçmamıştı. Tam zamanında geldi. Herkes O\'na saygı göstermek için ayağa kalktı ve O da konuşmaya başladı. Biraz sonra babamın yüzüne baktım; can-ı gönülden dinliyordu. Gözleri parlıyordu babamın ve artık öfkeli değildi.
Birkaç gün sonra Hz. İsa\'nın doğum günüydü. Hepimiz evde ailece birarada oturmuş, Noel\'i kutluyorduk. Aniden kapı çalındı. Babam kapıya doğru gitti ve ben de peşinden gittim. Kapıda elinde bir demet çiçek ile bir kutu tatlı taşıyan biri duruyordu. Selam verdikten sonra çiçek ve tatlıyı babama uzattı ve \'Bunlar, Ayetullâh Humeynî\'den küçük bir hediye. Hz. İsa (as)\'nın doğum yıldönümü münasebetinden dolayı tebrîklerini iletmek istediler ve kasabada bulunuşundan dolayı sizleri rahatsız edebileceğini düşündüğü için, sizlerden özür dilemek istediler\' dedi.
Babam şaşkınlıktan sapsarı olmuştu; hiç konuşmadan odasına çekildi. Sanki içinde birşey kırılmış gibiydi, gözleri yaşla doldu. Babam bu denli şefkat ve sevgiye şaşırmıştı.
Bir gün önceki sinirli ve rûhsuz adam, babam, duygu yüklü bir insan olmuş ve çocuk gibi ağlıyordu.\"
O günlerde İmam Humeynî\'nin yanında bulunan Müslümanlar ise şunları anlatmaktadırlar:
\"İmam Paris\'te iken Hz. İsa (as)\'nın doğum gününde bizlere şöyle buyurdu: \'Komşular bu gelgitten ve kalabalıktan rahatsız oldular; en iyisi onlara birer hediye alıp gönderin ve benden taraf da özür dileyin.\'
Arkadaşlar birkaç kutu çikolata alıp geldiler. İmam ne aldıklarını sordu, onlar da kutuları gösterdiler. İmam dedi ki, \'Avrupalılar gülü çok severler. Bu yüzden birkaç tane gül gönderin.\'
Noel gecesi Paris\'teki bütün komşulara gül ve hediye dağıttık. Ertesi sabah sokağımız gazeteciler ve halkla dolmuştu. Ben arkadaşlarımdan birine neler olduğunu sordum, \'Gazeteciler dün gece gönderilen güller ve hediyeler hakkında ropörtaj yapmak için gelmişler\' dedi.
İmam\'la röportaj yaptılar ve İmam, Hz. İsa (as) hakkında bazı noktalara değindi. Gazeteciler ve orada bulunan halk o kadar etkilenmişti ki İmam\'ın anlattıklarından.
İmam\'ın bu davranışının (Noel gecesi bütün komşulara gül ve hediye dağıtmasının) teblîğ yönü bundan önceki ropörtajlarla kıyaslanamayacak kadar çoktu. Diyebilirim ki, Avrupalılar\'a İslam\'ın mesajını anlatabilme yönünde İmam\'ın en etkileyici ropörtajı bu ropörtaj olmuştu.\"
3:08
|
6:36
|
3:24
|
Selahattin Özgündüz,Velayeti Fakih hakkında çıkan tartışmalara son noktayı koydu! - Turkish
Özgündüz: Benim Liderlik Kaygım Yok
Sizler Rehber adına mı konuşuyorsunuz? Rehber bir kelime desin, ki kendisine arzetmişim, o devam etmemi buyurmuştur, desin ki otur yerinde,...
Özgündüz: Benim Liderlik Kaygım Yok
Sizler Rehber adına mı konuşuyorsunuz? Rehber bir kelime desin, ki kendisine arzetmişim, o devam etmemi buyurmuştur, desin ki otur yerinde, oturacağım yerimde, bu kadar açık ve net diyorum.
Bu hakir kardeşiniz Necef\'ul Eşref\'te 16-18 yaşında yeni yetme genç bir talebe iken bile, bugünkü hareketin temelini atmış, hesaplarını yapmıştı. Buna şahitlerim var.
Bunu, Allah ruhunu şad etsin Ayetullah Hoi ile danıştım getireceği risklere binaen \"öyleyse olmasın\" buyurdular. Sonra İslam Cumhuriyetinin müessisi İmam Humeyni\'nin huzuruna gittim, projelerimi O\'nunla değerlendirdim. O yüzdeyüz destekledi, teyid etti. Ve buradan yine söylüyorum, İmam Humeyni\'yi Türkiye Cumhuriyeti\'nde benden daha iyi tanıyan ikinci bir şahıs yoktur. Enderusine, üç odasına ender giden insanlardan birisiydim ben. Yakından tanıyıp, tanıdığım için sevdiğim hakikaten örnek bir muttakiydi. Ruhu şad olsun.
More...
Description:
Özgündüz: Benim Liderlik Kaygım Yok
Sizler Rehber adına mı konuşuyorsunuz? Rehber bir kelime desin, ki kendisine arzetmişim, o devam etmemi buyurmuştur, desin ki otur yerinde, oturacağım yerimde, bu kadar açık ve net diyorum.
Bu hakir kardeşiniz Necef\'ul Eşref\'te 16-18 yaşında yeni yetme genç bir talebe iken bile, bugünkü hareketin temelini atmış, hesaplarını yapmıştı. Buna şahitlerim var.
Bunu, Allah ruhunu şad etsin Ayetullah Hoi ile danıştım getireceği risklere binaen \"öyleyse olmasın\" buyurdular. Sonra İslam Cumhuriyetinin müessisi İmam Humeyni\'nin huzuruna gittim, projelerimi O\'nunla değerlendirdim. O yüzdeyüz destekledi, teyid etti. Ve buradan yine söylüyorum, İmam Humeyni\'yi Türkiye Cumhuriyeti\'nde benden daha iyi tanıyan ikinci bir şahıs yoktur. Enderusine, üç odasına ender giden insanlardan birisiydim ben. Yakından tanıyıp, tanıdığım için sevdiğim hakikaten örnek bir muttakiydi. Ruhu şad olsun.
11:08
|
2:17
|
2:14
|
6:33
|
2:18
|
7:12
|
7:12
|
1:16
|
4:21
|
1:27
|
13:41
|
5:13
|
0:49
|
2:58
|