0:52
|
0:48
|
[114] Surah al Nas - Maytham Al Tammar - Arabic
سورة الناس كاملة - القارئ الحاج ميثم التمار
Surah 114 al Nas recited by hajj maytham al tammar
سورة الناس كاملة - القارئ الحاج ميثم التمار
Surah 114 al Nas recited by hajj maytham al tammar
1:25
|
1:31
|
1:04
|
38:49
|
35:40
|
8:15
|
5:17
|
3:51
|
Şehid Hasan Ahmed Nasır - Turkish
2006 Temmuz savaşında şehid olan Hizbullah savaşçısı Şehid Hasan Ahmed Nasır, şehadetinden önce vasiyetini okuyor.
2006 Temmuz savaşında şehid olan Hizbullah savaşçısı Şehid Hasan Ahmed Nasır, şehadetinden önce vasiyetini okuyor.
Holy Quran - Surah an Nas & 114 - Arabic sub English sub Urdu
This is a Meccan & last surah of the holy Quran. Surah an-Nas and Surah al-Falaq are together called Al-Mu\'awwidhatayn. Imam Jaâfar as-Sadiq (as) has said that whoever recites this...
This is a Meccan & last surah of the holy Quran. Surah an-Nas and Surah al-Falaq are together called Al-Mu\'awwidhatayn. Imam Jaâfar as-Sadiq (as) has said that whoever recites this surah in his house every night, will be kept safe from Jinnaat and the evil designs of Shaitan (la).
If this surah is put around the neck of a child as a talisman, the child will be protected from Jinnaat. Reciting al-Mu\'awwidhatayn before sleeping is a means of safety and if recited on any paining part of the body, the pain will be relieved. (by will of ALLAH swt)
More...
Description:
This is a Meccan & last surah of the holy Quran. Surah an-Nas and Surah al-Falaq are together called Al-Mu\'awwidhatayn. Imam Jaâfar as-Sadiq (as) has said that whoever recites this surah in his house every night, will be kept safe from Jinnaat and the evil designs of Shaitan (la).
If this surah is put around the neck of a child as a talisman, the child will be protected from Jinnaat. Reciting al-Mu\'awwidhatayn before sleeping is a means of safety and if recited on any paining part of the body, the pain will be relieved. (by will of ALLAH swt)
1:09
|
Sourate Nas 114 - Arabe Francais
La Sourate 114 du Saint-Coran en Arabe et Francais avec de belles illustrations. Ideal pour une utilisation dans les Madessas.
La Sourate 114 du Saint-Coran en Arabe et Francais avec de belles illustrations. Ideal pour une utilisation dans les Madessas.
Video Tags:
Shaytan,
conseil,
mal,
protection,
djin,
homme,
souffle,
nas,
Coran,
Qouran,
sourate,
verset,
shia974
2:29
|
2:52
|
Video Tags:
Cartoon,
Animation,
Animated,
islamic,
cartoon,
muslim,
children,
islamic,
video,
islamic,
video,
for,
children,
moral,
moral,
video,
smile,
sadaqah,
charity,
islamic,
education,
hindi,
urdu,
funny,
kids,
animation,
cartoon,
Cute,
parents,
hadith,
Kids,
(film),
Education,
islamic,
cartoon,
urdu,
Laughing,
Islamic,
Videos,
for,
children
2:49
|
1:42
|
Learn & Practice Quranic Surahs - Al-Nas - Arabic sub Urdu
In an effort to facilitate the learning of Quran, we are presenting the Surahs from 30th para. With a hope that viewers will learn and practice the pronounciation (tajweed) with the meaning...
In an effort to facilitate the learning of Quran, we are presenting the Surahs from 30th para. With a hope that viewers will learn and practice the pronounciation (tajweed) with the meaning of each verse.
More...
Description:
In an effort to facilitate the learning of Quran, we are presenting the Surahs from 30th para. With a hope that viewers will learn and practice the pronounciation (tajweed) with the meaning of each verse.
49:08
|
[FILM] أشرف الناس Ashraf an-Naas - Arabic
في قرية “زبقين” الجنوبية تعيش عائلة هي نموذج من شعب بأكمله إحتضن المقاومة وكان شريك له في النصر في كل معركة...
في قرية “زبقين” الجنوبية تعيش عائلة هي نموذج من شعب بأكمله إحتضن المقاومة وكان شريك له في النصر في كل معركة فاستحق بجدارة توصيف “اشرف الناس”
More...
Description:
في قرية “زبقين” الجنوبية تعيش عائلة هي نموذج من شعب بأكمله إحتضن المقاومة وكان شريك له في النصر في كل معركة فاستحق بجدارة توصيف “اشرف الناس”
1:21
|
Imam Huseyin\'in (a.s) Meshur Arafat Duasi\'ndan kisimlar - Turkish
Ey Allah\'ım! Kendi varlığında Sana muhtaç olan bir şeyle nasıl Senin varlığına delil getirebiliriz?! Hiç Senden başkasının, Senin için olmayan bir açıklığı ve zuhuru olabilir...
Ey Allah\'ım! Kendi varlığında Sana muhtaç olan bir şeyle nasıl Senin varlığına delil getirebiliriz?! Hiç Senden başkasının, Senin için olmayan bir açıklığı ve zuhuru olabilir mi ki, o Sana açıklık getirebilsin!
More...
Description:
Ey Allah\'ım! Kendi varlığında Sana muhtaç olan bir şeyle nasıl Senin varlığına delil getirebiliriz?! Hiç Senden başkasının, Senin için olmayan bir açıklığı ve zuhuru olabilir mi ki, o Sana açıklık getirebilsin!
11:33
|
[AZERBAIJANI] Vali Amr Muslimeen Ayatullah Ali Khamenei - HAJJ Message 2011
Ayetullah Uzma Seyyid Ali Hamaney\'in Hicri 1432 (2011) Yılı Hac Mesajı
Bismillahirrahmanirrahim
Hamd alemlerin Rabbine aittir. Allah\'ın salatı ve salamı yaratıkların efendisi...
Ayetullah Uzma Seyyid Ali Hamaney\'in Hicri 1432 (2011) Yılı Hac Mesajı
Bismillahirrahmanirrahim
Hamd alemlerin Rabbine aittir. Allah\'ın salatı ve salamı yaratıkların efendisi Muhammed Mustafa\'ya, onun pak Ehl-i Beyt\'ine ve seçkin ashabına olsun.
Hac baharı ilahi ihtişam, manevi güzellik ve sefasıyla ulaşmıştır. Müminlerin iştiyaklı gönülleri tevhit ve vahdet Ka\'besinin etrafına dönmekte; Mekke, Mina, Müzdelife ve Arafat \"İnsanların arasında Haccı ilan et…\" nidasına icabet ederek Gafur ve Kerim olan Allah\'ın misafirliği ile şereflenen mutlu insanların bir araya geldikleri menziller ve ilahi ayetlerin nurunun yayıldığı ve her kese güvenlik şemsiyesinin gerildiği hidayet odağı mübarek evler durumuna gelmişlerdir.
Kalbinizi zikir ve huşunun safa ve zemzeminde yıkayın. İç gözünüzü Hak Teala\'nın apaçık alametlerini görmek için açın, gerçek kulluğun nişanesi olan ihlas ve teslime yönelin. Teslimiyet ile İsmail\'ini kurbanlığa götüren o büyük babanın anısını defalarca gönlünüzde canlandırın ve bu yolla Yüce Allah\'ın, kendi muhabbetini kazanmak için önünüze açtığı yolu algılayın ve bu yolda adım atmayı imana dayanan azim ve niyete dönüştürün.
İbrahim\'in makamı o apaçık nişanelerden biridir. İbrahim\'in makamı bir yandan ihlas ve fedakarlık makamı, diğer yandan nefsani isteklere ve dönemin Nemrud\'une karşı çıkış makamıdır.
Bu iki unsur biz İslam ümmetinin kurtuluş yoludur. Bizden her birimizin İslam yolunda şecaat, azim ve kararlılığı, Hz. Adem\'den Hatem\'e kadar ilahi mesajlarının taşıyıcılarının insanlığa sundukları ve takipçilerine dünya ve ahiret mutluluğunu vaat ettikleri çağrılarına icabet ve onlara uymak sayılır.
Bu büyük hac toplantısında hacı adayları İslam dünyasının en önemli konu ve sorun-larıyla ilgilenmeleri gerekir. Günümüzde bu meselelerin başında bazı önemli İslam ülkelerinde cereyan eden İslami kıyam ve inkılaplar gelir. Geçen yılın hac merasimleri esnasında ve bu yıl İslam ümmetinin takdirini değiştirebilecek, maddi ve manevi ilerleme, izzete dayalı aydın bir geleceği müjdeleyen gelişmeler ve olaylar vuku buldu. Mısır\'da, Tunus\'ta ve Libya\'da diktatörlerin ve bağımlı tağutların egemenliklerine son verilmiş ve diğer bazı ülkelerde de halkın kıyamı zalimlerin saraylarını yıkılmak eşiğine getirmiştir.
Ümmetimizin tarihinde açılan bu yeni faslın ortaya çıkardığı gerçekler bize hayat bahşeden derslerdir. Bu gerçekler, müslü-man milletlerin bütün muhasebelerinde dikkate alınmalıdır. Bunları şöyle sıralaya-biliriz:
Birincisi, günümüzde on yıllar boyunca yabancıların siyasi tasallutu altında yaşamış milletlerin içinden öz güvenle tehlike meydanına atılan, egemen güçlerle karşı koymaya çalışan ve var olan durumu değiştirmeye çalışan yeni bir genç nesil ortaya çıkmıştır.
İkincisi, laik yöneticilerin çaba ve tahakkümüne rağmen ve onların bu ülkelerdeki dine karşı açık ve gizli çabalarına rağmen İslam muhteşem ve apaçık bir güçle sahnededir, gönüllerin hidayetçisi olarak söz ve amelde milyonluk kitlelerin toplantılarına canlılık ve hayat veren bir pınar durumundadır. Ma\'zeneler, tekbirler ve İslami sloganlar bunu ifade eden gerçeklerdir. Tunus\'ta gerçekleşen son seçimler de bu iddiayı kanıtlayan kesin bir delildir. Hiç şüphesiz diğer ülkelerde de serbest seçimler gerçekleşecek olursa Tunus\'ta gerçekleşen sonuçtan farklı bir sonuç ortaya çıkmaz.
Üçüncüsü, bu yıldaki olaylar herkese gösterdi ki Aziz ve Kadir Allah milletlerin iradesinde öyle bir güç vermiştir ki hiçbir güç ona karşı koyacak bir güce sahip değildir.
Dördüncüsü, müstekbir devletler ve onların başında Amerika onlarca yıl boyunca türlü türlü siyası ve güvenlik oyunlarına başvurarak bölge ülkelerini kendi emirlerine boyun eğdirmiş, kendi zanlarınca iktisadı, kültürel ve siyasi sultaları için engelsiz bir ortam oluşturmuşlardı. Şimdi bu devletler milletlerin nefretlerinin hedefi durumundadırlar. Kesinlikle bilmemiz gere-kir ki bu inkılaplardan meydana gelen nizamlar asla önceki zillet dolu denklemlere boyun eğmeyecektir. Bu bölgenin siyasi coğrafyası milletlerin eliyle ve onların izzeti ve tam bir bağımsızlığı yönünde seyredecektir.
Beşincisi, Batı\'nın münafık ve aldatıcı yapısı, bu ülkelerin halkları nezdinde artık iyice bilinmektedir. Mısır\'da, Tunus\'ta ve Libya\'da, Amerika ve Avrupa ellerinden geldiği kadar kendi maşalarını korumak için çalışmışlardır. Ancak milletlerin iradesi onların isteklerine üstün geldiğinde halkın yüzüne aldatıcı gülücükler sunmaya başladılar.
Son bir yılda gerçekleşen olaylarda meydana gelen ilahi açık alametler bu saydıklarımızdan daha fazladır. Tefekkür ehli için bu alametleri görmek zor değildir.
Ancak bütün bunlara rağmen bugün İslam ümmeti ve özellikle kıyam eden milletler iki temel unsura muhtaçtırlar.
1- Direnişi sürdürmek ve azimlerin gevşemesini önlemek:
Yüce Allah\'ın Kur\'an\'da Peygamber\'ine emri şöyledir: \"Artık sen ve seninle beraber bulunan ve tövbe etmiş olanlarla birlikte, nasıl emredildiyse öylece dos-doğru hareket et.\" (Hud: 112)
Yine Hz. Musa\'nın dilinden şöyle diyor:
\"Musa kavmine, \"Allah\'tan yardım dileyin ve sabredin. Kuşkusuz yeryüzü Allah\'ındır; onu kullarından dilediğine miras bırakır ve (güzel) son takvalı-larındır.\" dedi.\" (A\'raf: 128)
Kıyam etmiş milletler için bu dönemde takvanın somut örneği kendi mübarek hareketlerini sürdürmeleridir. Kendilerine iyi sonuç vaat edilen takvalıların taşımaları gereken en önemli takva unsuru da bundan ibarettir.
2- Uluslararası hilelere ve bu hareketlerden darbe alan güçlere karşı uyanıklık:
Düşmanlar boş durmazlar; bütün siyasi, güvenlik ve mali güçleriyle bu ülkelerde elden çıkan güç ve nüfuzlarını yeniden elde etmek için çalışırlar. Onların ellerindeki vesile aldatma ve tehditten ibarettir. Tecrübe göstermiştir ki elit kesim arasında onlara araç ve vesile olacak kimseler bulunurlar, bunlarda olan korku, ihtiras ve gaflet bilerek veya bilmeyerek düşmana hizmet etmelerine yol açar. Gençler, din alimleri ve aydınlar bu tür sapmaları dikkatle gözetlemelidirler.
En önemli tehlike bu ülkelerin yeni siyasi yapılarında küfür ve istikbar cephesinin müdahale etmesi ve etkili olmasıdır. Onlar bütün çabalarıyla yeni kurulan nizamların İslami ve halkçı bir yapıya sahip olmaması için çalışacaklardır. Bu ülkelerdeki samimi kimseler ve ülkelerinin izzet, onur ve ilerlemesine önem veren her kes yeni kurulacak nizamların tam manada İslami ve halkçı bir içeriğe sahip olması yolunda çaba göstermek durumundadırlar. Bu arada hazırlanacak anayasaların önemli bir konumu vardır. Milli birliliği korumanın yanı sıra, mezhebi, kabilevi ve dil farklılıklarını resmiyete tanımak gelecek-teki zaferlerin şartıdır.
Mısır\'da, Tunus\'ta ve Libya\'da kıyam eden şecaatli halk, diğer uyanık ve mücadeleci milletler bilmelidirler ki onların Amerika\'nın ve diğer müstekbirlerin zulüm ve oyunlarından kurtulmaları dünyadaki güç dengesinin onların lehine değişmesine bağlıdır. Müslümanlar, sorunlarını ciddi bir anlamda emperyalistlere rağmen çözebil-meleri için kendilerini dünyadaki bir güç olacak düzeye ulaştırmalıdırlar. Bu da sadece İslam ülkelerinin gönül birliği ve işbirliği ile mümkün olabilir. Bu İmam Humeyni\'nin unutulmaz vasiyetidir. Amerika ve Nato habis ve diktatör Kazzafi\'yi bahane ederek aylarca Libya halkının başına ateş yağdırdılar. Kaddafi Libya milletinin şecaatli kıyamından önce onların yakın dostlarından sayılır onu bağırlarına basıyor ve onun aracılığı ile Libya\'nın servetini yağmalıyorlardı. Onu aldatmak için elini sıkıyor veya öpüyorlardı…
Halkın kıyamından sonra onu bahane ederek Libya\'nın bütün altyapısını tahrip ettiler. Hangi ülke halkın Nato tarafından katledilmesine ve Libya\'nın tahribine engel olabilirdi? Kan içen ve vahşi Batılı güçlerin diş ve pençeleri kırılmadıkça sürekli İslam ülkeleri için bu tür tehlikeler söz konusu olacaktır. Bundan kurtuluş ancak İslam dünyasının güç bloğu oluşmayla mümkün olur.
Bugün Batı, Amerika ve Siyonizm her zamankinden daha çok zayıflamışlardır. İktisadi sorunlar, Afganistan ve Irak\'ta birbirini izleyen yenilgiler, Amerika ve diğer Batı ülkelerinde her gün geçtikçe genişleyen köklü itirazlar, Filistin ve Lübnan halklarının fedakarca mücadeleleri, Yemen, Bahreyn ve Amerika\'nın nüfuzu altında olan ülkelerin halklarının kahra-manca kıyamları, İslam ümmetine ve özellikle yeni İnkılap etmiş ülkelere büyük müjdeleri içermektedir. İslam dünyasındaki mümin kardeş ve bacılar özellikle Mısır, Tunus ve Libya\'daki halklar, uluslararası İslam gücünü kurmak için bu fırsattan en güzel şekilde yararlanmalıdırlar. Aydın kesim ve bu hareketlerin öncüleri Yüce Allah\'a tevekkül etmeli; Onun yardım vadine güvenmelidirler ve İslam ümmeti için açılan bu yeni sayfayı kendi kalıcı çabalarıyla Allah\'ın rızasını kazanmak için bir vesile kılmalıdırlar.
Allah\'ın selamı salih kullarına olsun.
Seyyid Ali Hüseyni Hamaney
29 Zilkade 1432
More...
Description:
Ayetullah Uzma Seyyid Ali Hamaney\'in Hicri 1432 (2011) Yılı Hac Mesajı
Bismillahirrahmanirrahim
Hamd alemlerin Rabbine aittir. Allah\'ın salatı ve salamı yaratıkların efendisi Muhammed Mustafa\'ya, onun pak Ehl-i Beyt\'ine ve seçkin ashabına olsun.
Hac baharı ilahi ihtişam, manevi güzellik ve sefasıyla ulaşmıştır. Müminlerin iştiyaklı gönülleri tevhit ve vahdet Ka\'besinin etrafına dönmekte; Mekke, Mina, Müzdelife ve Arafat \"İnsanların arasında Haccı ilan et…\" nidasına icabet ederek Gafur ve Kerim olan Allah\'ın misafirliği ile şereflenen mutlu insanların bir araya geldikleri menziller ve ilahi ayetlerin nurunun yayıldığı ve her kese güvenlik şemsiyesinin gerildiği hidayet odağı mübarek evler durumuna gelmişlerdir.
Kalbinizi zikir ve huşunun safa ve zemzeminde yıkayın. İç gözünüzü Hak Teala\'nın apaçık alametlerini görmek için açın, gerçek kulluğun nişanesi olan ihlas ve teslime yönelin. Teslimiyet ile İsmail\'ini kurbanlığa götüren o büyük babanın anısını defalarca gönlünüzde canlandırın ve bu yolla Yüce Allah\'ın, kendi muhabbetini kazanmak için önünüze açtığı yolu algılayın ve bu yolda adım atmayı imana dayanan azim ve niyete dönüştürün.
İbrahim\'in makamı o apaçık nişanelerden biridir. İbrahim\'in makamı bir yandan ihlas ve fedakarlık makamı, diğer yandan nefsani isteklere ve dönemin Nemrud\'une karşı çıkış makamıdır.
Bu iki unsur biz İslam ümmetinin kurtuluş yoludur. Bizden her birimizin İslam yolunda şecaat, azim ve kararlılığı, Hz. Adem\'den Hatem\'e kadar ilahi mesajlarının taşıyıcılarının insanlığa sundukları ve takipçilerine dünya ve ahiret mutluluğunu vaat ettikleri çağrılarına icabet ve onlara uymak sayılır.
Bu büyük hac toplantısında hacı adayları İslam dünyasının en önemli konu ve sorun-larıyla ilgilenmeleri gerekir. Günümüzde bu meselelerin başında bazı önemli İslam ülkelerinde cereyan eden İslami kıyam ve inkılaplar gelir. Geçen yılın hac merasimleri esnasında ve bu yıl İslam ümmetinin takdirini değiştirebilecek, maddi ve manevi ilerleme, izzete dayalı aydın bir geleceği müjdeleyen gelişmeler ve olaylar vuku buldu. Mısır\'da, Tunus\'ta ve Libya\'da diktatörlerin ve bağımlı tağutların egemenliklerine son verilmiş ve diğer bazı ülkelerde de halkın kıyamı zalimlerin saraylarını yıkılmak eşiğine getirmiştir.
Ümmetimizin tarihinde açılan bu yeni faslın ortaya çıkardığı gerçekler bize hayat bahşeden derslerdir. Bu gerçekler, müslü-man milletlerin bütün muhasebelerinde dikkate alınmalıdır. Bunları şöyle sıralaya-biliriz:
Birincisi, günümüzde on yıllar boyunca yabancıların siyasi tasallutu altında yaşamış milletlerin içinden öz güvenle tehlike meydanına atılan, egemen güçlerle karşı koymaya çalışan ve var olan durumu değiştirmeye çalışan yeni bir genç nesil ortaya çıkmıştır.
İkincisi, laik yöneticilerin çaba ve tahakkümüne rağmen ve onların bu ülkelerdeki dine karşı açık ve gizli çabalarına rağmen İslam muhteşem ve apaçık bir güçle sahnededir, gönüllerin hidayetçisi olarak söz ve amelde milyonluk kitlelerin toplantılarına canlılık ve hayat veren bir pınar durumundadır. Ma\'zeneler, tekbirler ve İslami sloganlar bunu ifade eden gerçeklerdir. Tunus\'ta gerçekleşen son seçimler de bu iddiayı kanıtlayan kesin bir delildir. Hiç şüphesiz diğer ülkelerde de serbest seçimler gerçekleşecek olursa Tunus\'ta gerçekleşen sonuçtan farklı bir sonuç ortaya çıkmaz.
Üçüncüsü, bu yıldaki olaylar herkese gösterdi ki Aziz ve Kadir Allah milletlerin iradesinde öyle bir güç vermiştir ki hiçbir güç ona karşı koyacak bir güce sahip değildir.
Dördüncüsü, müstekbir devletler ve onların başında Amerika onlarca yıl boyunca türlü türlü siyası ve güvenlik oyunlarına başvurarak bölge ülkelerini kendi emirlerine boyun eğdirmiş, kendi zanlarınca iktisadı, kültürel ve siyasi sultaları için engelsiz bir ortam oluşturmuşlardı. Şimdi bu devletler milletlerin nefretlerinin hedefi durumundadırlar. Kesinlikle bilmemiz gere-kir ki bu inkılaplardan meydana gelen nizamlar asla önceki zillet dolu denklemlere boyun eğmeyecektir. Bu bölgenin siyasi coğrafyası milletlerin eliyle ve onların izzeti ve tam bir bağımsızlığı yönünde seyredecektir.
Beşincisi, Batı\'nın münafık ve aldatıcı yapısı, bu ülkelerin halkları nezdinde artık iyice bilinmektedir. Mısır\'da, Tunus\'ta ve Libya\'da, Amerika ve Avrupa ellerinden geldiği kadar kendi maşalarını korumak için çalışmışlardır. Ancak milletlerin iradesi onların isteklerine üstün geldiğinde halkın yüzüne aldatıcı gülücükler sunmaya başladılar.
Son bir yılda gerçekleşen olaylarda meydana gelen ilahi açık alametler bu saydıklarımızdan daha fazladır. Tefekkür ehli için bu alametleri görmek zor değildir.
Ancak bütün bunlara rağmen bugün İslam ümmeti ve özellikle kıyam eden milletler iki temel unsura muhtaçtırlar.
1- Direnişi sürdürmek ve azimlerin gevşemesini önlemek:
Yüce Allah\'ın Kur\'an\'da Peygamber\'ine emri şöyledir: \"Artık sen ve seninle beraber bulunan ve tövbe etmiş olanlarla birlikte, nasıl emredildiyse öylece dos-doğru hareket et.\" (Hud: 112)
Yine Hz. Musa\'nın dilinden şöyle diyor:
\"Musa kavmine, \"Allah\'tan yardım dileyin ve sabredin. Kuşkusuz yeryüzü Allah\'ındır; onu kullarından dilediğine miras bırakır ve (güzel) son takvalı-larındır.\" dedi.\" (A\'raf: 128)
Kıyam etmiş milletler için bu dönemde takvanın somut örneği kendi mübarek hareketlerini sürdürmeleridir. Kendilerine iyi sonuç vaat edilen takvalıların taşımaları gereken en önemli takva unsuru da bundan ibarettir.
2- Uluslararası hilelere ve bu hareketlerden darbe alan güçlere karşı uyanıklık:
Düşmanlar boş durmazlar; bütün siyasi, güvenlik ve mali güçleriyle bu ülkelerde elden çıkan güç ve nüfuzlarını yeniden elde etmek için çalışırlar. Onların ellerindeki vesile aldatma ve tehditten ibarettir. Tecrübe göstermiştir ki elit kesim arasında onlara araç ve vesile olacak kimseler bulunurlar, bunlarda olan korku, ihtiras ve gaflet bilerek veya bilmeyerek düşmana hizmet etmelerine yol açar. Gençler, din alimleri ve aydınlar bu tür sapmaları dikkatle gözetlemelidirler.
En önemli tehlike bu ülkelerin yeni siyasi yapılarında küfür ve istikbar cephesinin müdahale etmesi ve etkili olmasıdır. Onlar bütün çabalarıyla yeni kurulan nizamların İslami ve halkçı bir yapıya sahip olmaması için çalışacaklardır. Bu ülkelerdeki samimi kimseler ve ülkelerinin izzet, onur ve ilerlemesine önem veren her kes yeni kurulacak nizamların tam manada İslami ve halkçı bir içeriğe sahip olması yolunda çaba göstermek durumundadırlar. Bu arada hazırlanacak anayasaların önemli bir konumu vardır. Milli birliliği korumanın yanı sıra, mezhebi, kabilevi ve dil farklılıklarını resmiyete tanımak gelecek-teki zaferlerin şartıdır.
Mısır\'da, Tunus\'ta ve Libya\'da kıyam eden şecaatli halk, diğer uyanık ve mücadeleci milletler bilmelidirler ki onların Amerika\'nın ve diğer müstekbirlerin zulüm ve oyunlarından kurtulmaları dünyadaki güç dengesinin onların lehine değişmesine bağlıdır. Müslümanlar, sorunlarını ciddi bir anlamda emperyalistlere rağmen çözebil-meleri için kendilerini dünyadaki bir güç olacak düzeye ulaştırmalıdırlar. Bu da sadece İslam ülkelerinin gönül birliği ve işbirliği ile mümkün olabilir. Bu İmam Humeyni\'nin unutulmaz vasiyetidir. Amerika ve Nato habis ve diktatör Kazzafi\'yi bahane ederek aylarca Libya halkının başına ateş yağdırdılar. Kaddafi Libya milletinin şecaatli kıyamından önce onların yakın dostlarından sayılır onu bağırlarına basıyor ve onun aracılığı ile Libya\'nın servetini yağmalıyorlardı. Onu aldatmak için elini sıkıyor veya öpüyorlardı…
Halkın kıyamından sonra onu bahane ederek Libya\'nın bütün altyapısını tahrip ettiler. Hangi ülke halkın Nato tarafından katledilmesine ve Libya\'nın tahribine engel olabilirdi? Kan içen ve vahşi Batılı güçlerin diş ve pençeleri kırılmadıkça sürekli İslam ülkeleri için bu tür tehlikeler söz konusu olacaktır. Bundan kurtuluş ancak İslam dünyasının güç bloğu oluşmayla mümkün olur.
Bugün Batı, Amerika ve Siyonizm her zamankinden daha çok zayıflamışlardır. İktisadi sorunlar, Afganistan ve Irak\'ta birbirini izleyen yenilgiler, Amerika ve diğer Batı ülkelerinde her gün geçtikçe genişleyen köklü itirazlar, Filistin ve Lübnan halklarının fedakarca mücadeleleri, Yemen, Bahreyn ve Amerika\'nın nüfuzu altında olan ülkelerin halklarının kahra-manca kıyamları, İslam ümmetine ve özellikle yeni İnkılap etmiş ülkelere büyük müjdeleri içermektedir. İslam dünyasındaki mümin kardeş ve bacılar özellikle Mısır, Tunus ve Libya\'daki halklar, uluslararası İslam gücünü kurmak için bu fırsattan en güzel şekilde yararlanmalıdırlar. Aydın kesim ve bu hareketlerin öncüleri Yüce Allah\'a tevekkül etmeli; Onun yardım vadine güvenmelidirler ve İslam ümmeti için açılan bu yeni sayfayı kendi kalıcı çabalarıyla Allah\'ın rızasını kazanmak için bir vesile kılmalıdırlar.
Allah\'ın selamı salih kullarına olsun.
Seyyid Ali Hüseyni Hamaney
29 Zilkade 1432
56:49
|
64:45
|
[Turkish] Dua Joshan Kabir - Cevşen-i Kebir Duası - Arabic Sub Turkish
Cevşen duası Ehlibeyt İmamları tarafından islam dünyasına yayılmıştır. İmam Zeynelabidin (a.s) Babalarından oda Hz Resul-i Ekrem (s.a.a) Efendimizden Nakleder bu...
Cevşen duası Ehlibeyt İmamları tarafından islam dünyasına yayılmıştır. İmam Zeynelabidin (a.s) Babalarından oda Hz Resul-i Ekrem (s.a.a) Efendimizden Nakleder bu duayı. Bu duanın bir çok fazileti vardır \" Cevşen-i Kebir Bilgilendirme\" adlı videoda bu faziletlerden bahseder.Ben bu duanın güzel bir yönünü bildirmek isterim, o da duayı okuduğumuzda yada videodan dinleyip takip ettiğimizde bize dua etmeyi öğretiyor.Allah\'a nasıl dua etmemiz gerektiğini öğretiyor. Allah\'ın isimleri ve sıfatları var, bu isim ve sıfatlarla hangi hacetimizin giderilmesi gerektiğini Rabbimizden isteyebiliriz.Her kapının bir anahtarı var ve duanın icabetinin yoluda doğru bir şekilde istememizle olur, Allah\'ın sıfatlarından duamıza göre doğru olanı seçip onunla yalvarmamızla dua icabet bulur inşaallah. Rabbim cümlemizi akli, ruhi ve huzu, huşu ile ibadet ve dua edebilenlerden eylesin.
More...
Description:
Cevşen duası Ehlibeyt İmamları tarafından islam dünyasına yayılmıştır. İmam Zeynelabidin (a.s) Babalarından oda Hz Resul-i Ekrem (s.a.a) Efendimizden Nakleder bu duayı. Bu duanın bir çok fazileti vardır \" Cevşen-i Kebir Bilgilendirme\" adlı videoda bu faziletlerden bahseder.Ben bu duanın güzel bir yönünü bildirmek isterim, o da duayı okuduğumuzda yada videodan dinleyip takip ettiğimizde bize dua etmeyi öğretiyor.Allah\'a nasıl dua etmemiz gerektiğini öğretiyor. Allah\'ın isimleri ve sıfatları var, bu isim ve sıfatlarla hangi hacetimizin giderilmesi gerektiğini Rabbimizden isteyebiliriz.Her kapının bir anahtarı var ve duanın icabetinin yoluda doğru bir şekilde istememizle olur, Allah\'ın sıfatlarından duamıza göre doğru olanı seçip onunla yalvarmamızla dua icabet bulur inşaallah. Rabbim cümlemizi akli, ruhi ve huzu, huşu ile ibadet ve dua edebilenlerden eylesin.
0:20
|
10:20
|
Quran recitation by Ali Kazmi Irani - Arabic - All languages
recitation of quran tilawat
خادم أهل بيت رسول الله عليهم السلام الطفل المبدع عــلــي كـاظــمــي
وهو نموذج واحد من آلاف...
recitation of quran tilawat
خادم أهل بيت رسول الله عليهم السلام الطفل المبدع عــلــي كـاظــمــي
وهو نموذج واحد من آلاف الأطفال المجيدين لتلاوة القرآن في الجمهورية الإسلامية المباركة
التي تولي اهتماما كبيرا جدا بالقرآن الكريم , نتمنى من وسائل الإعلام تسليط الضوء على هذه الفعاليات المباركة في إيران الإسلامية
More...
Description:
recitation of quran tilawat
خادم أهل بيت رسول الله عليهم السلام الطفل المبدع عــلــي كـاظــمــي
وهو نموذج واحد من آلاف الأطفال المجيدين لتلاوة القرآن في الجمهورية الإسلامية المباركة
التي تولي اهتماما كبيرا جدا بالقرآن الكريم , نتمنى من وسائل الإعلام تسليط الضوء على هذه الفعاليات المباركة في إيران الإسلامية
2:39
|
İmam Humeynî (rh. a.) ile Paris\'te Noel - Farsi Sub Turkish
Irak\'tan sınırdışı edildikten sonra Fransa\'ya sürgüne gönderilen İmam Humeynî, başkent Paris\'in yakınındaki Neauphle -- le -- Château kasabasına yerleşir.
O sırada İran\'da...
Irak\'tan sınırdışı edildikten sonra Fransa\'ya sürgüne gönderilen İmam Humeynî, başkent Paris\'in yakınındaki Neauphle -- le -- Château kasabasına yerleşir.
O sırada İran\'da kitleler milyonlar halinde Şâhlık rejimine karşı ayaklanmış, başta başkent Tahran olmak üzere İran\'ın tüm şehirlerinde büyük katılımlı gösteriler düzenlenmektedir. Devrim hareketinin lideri İmam Humeynî\'nin mecburî iskana tabi tutulduğu Paris yakınlarındaki Neauphle -- le -- Château kasabası ise, İmam\'a gelen ziyaretçiler, dünyanın dört bir yanından meraklılar ve gazeteciler ile televizyonculardan dolayı oldukça kalabalık ve gürültülüdür.
İmam Humeyni ile ilgili olarak, komşusu olan Louis adındaki Fransız bir genç bakın neler anlatmaktadır:
\"Bir gün babam eve geldiğinde öfkeli bir vaziyette ceketini çıkardı ve koltuğa yaslanarak şöyle dedi: \'Bu yıl şansım hiç de iyi gitmedi. Bir yandan firmanın iflası ve öte yandan kasabamızın kalabalık hali.\'
Annem de bunun üzerine, \'Merak etmeyin, Ayetullâh Humeyni\'nin birkaç güne kadar İran\'a döneceği söyleniyor. Şâh devrildi devrilecek. O zaman buralar sakinleşir\' dedi.
Annemle babamın bu konuşmalarından sonra, komşumuz olan o ruhanî adamı daha çok merak ettim, İran\'ın dînî liderini görmeye karar verdim. Dışarı çıkıp O\'nun oturduğu evin yanına gittim. Gazetecilerle birlikte bahçe kapısının açılmasını bekledim. Sonra açıldı ve onlarla birlikte ben de içeri girdim.
Yaşlı bir dîn adamı, ağırbaşlı ve sakin halde oturmuş, konuşuyordu. Heybeti, kendini Allâh yoluna adamış büyük insanları andırıyordu. Bir saatlik sürenin nasıl geçtiğini anlayamadım.
Büyük bir hayret içinde eve döndüm ve babama, \'Hz. Mesih gibi birini görmek ister misin?\' diye sordum ve \'Eğer sen de İmam Humeynî\'yi görecek olsan, benim taşıdığım duygunun aynısını taşırsın\' dedim.
Babam beni ciddîye almadı; alaylı bir gülümsemeyle, \'Ne fark eder? O da nihayetinde diğer papazlar gibidir işte\' dedi. Fakat sonunda babamı ikna ettim ve ertesi gün ikimiz birlikte Ayetullâh Humeynî\'yi ziyarete gittik.
O\'nun zaman konusundaki titizliği ilginçti ve dikkatlerimizden kaçmamıştı. Tam zamanında geldi. Herkes O\'na saygı göstermek için ayağa kalktı ve O da konuşmaya başladı. Biraz sonra babamın yüzüne baktım; can-ı gönülden dinliyordu. Gözleri parlıyordu babamın ve artık öfkeli değildi.
Birkaç gün sonra Hz. İsa\'nın doğum günüydü. Hepimiz evde ailece birarada oturmuş, Noel\'i kutluyorduk. Aniden kapı çalındı. Babam kapıya doğru gitti ve ben de peşinden gittim. Kapıda elinde bir demet çiçek ile bir kutu tatlı taşıyan biri duruyordu. Selam verdikten sonra çiçek ve tatlıyı babama uzattı ve \'Bunlar, Ayetullâh Humeynî\'den küçük bir hediye. Hz. İsa (as)\'nın doğum yıldönümü münasebetinden dolayı tebrîklerini iletmek istediler ve kasabada bulunuşundan dolayı sizleri rahatsız edebileceğini düşündüğü için, sizlerden özür dilemek istediler\' dedi.
Babam şaşkınlıktan sapsarı olmuştu; hiç konuşmadan odasına çekildi. Sanki içinde birşey kırılmış gibiydi, gözleri yaşla doldu. Babam bu denli şefkat ve sevgiye şaşırmıştı.
Bir gün önceki sinirli ve rûhsuz adam, babam, duygu yüklü bir insan olmuş ve çocuk gibi ağlıyordu.\"
O günlerde İmam Humeynî\'nin yanında bulunan Müslümanlar ise şunları anlatmaktadırlar:
\"İmam Paris\'te iken Hz. İsa (as)\'nın doğum gününde bizlere şöyle buyurdu: \'Komşular bu gelgitten ve kalabalıktan rahatsız oldular; en iyisi onlara birer hediye alıp gönderin ve benden taraf da özür dileyin.\'
Arkadaşlar birkaç kutu çikolata alıp geldiler. İmam ne aldıklarını sordu, onlar da kutuları gösterdiler. İmam dedi ki, \'Avrupalılar gülü çok severler. Bu yüzden birkaç tane gül gönderin.\'
Noel gecesi Paris\'teki bütün komşulara gül ve hediye dağıttık. Ertesi sabah sokağımız gazeteciler ve halkla dolmuştu. Ben arkadaşlarımdan birine neler olduğunu sordum, \'Gazeteciler dün gece gönderilen güller ve hediyeler hakkında ropörtaj yapmak için gelmişler\' dedi.
İmam\'la röportaj yaptılar ve İmam, Hz. İsa (as) hakkında bazı noktalara değindi. Gazeteciler ve orada bulunan halk o kadar etkilenmişti ki İmam\'ın anlattıklarından.
İmam\'ın bu davranışının (Noel gecesi bütün komşulara gül ve hediye dağıtmasının) teblîğ yönü bundan önceki ropörtajlarla kıyaslanamayacak kadar çoktu. Diyebilirim ki, Avrupalılar\'a İslam\'ın mesajını anlatabilme yönünde İmam\'ın en etkileyici ropörtajı bu ropörtaj olmuştu.\"
More...
Description:
Irak\'tan sınırdışı edildikten sonra Fransa\'ya sürgüne gönderilen İmam Humeynî, başkent Paris\'in yakınındaki Neauphle -- le -- Château kasabasına yerleşir.
O sırada İran\'da kitleler milyonlar halinde Şâhlık rejimine karşı ayaklanmış, başta başkent Tahran olmak üzere İran\'ın tüm şehirlerinde büyük katılımlı gösteriler düzenlenmektedir. Devrim hareketinin lideri İmam Humeynî\'nin mecburî iskana tabi tutulduğu Paris yakınlarındaki Neauphle -- le -- Château kasabası ise, İmam\'a gelen ziyaretçiler, dünyanın dört bir yanından meraklılar ve gazeteciler ile televizyonculardan dolayı oldukça kalabalık ve gürültülüdür.
İmam Humeyni ile ilgili olarak, komşusu olan Louis adındaki Fransız bir genç bakın neler anlatmaktadır:
\"Bir gün babam eve geldiğinde öfkeli bir vaziyette ceketini çıkardı ve koltuğa yaslanarak şöyle dedi: \'Bu yıl şansım hiç de iyi gitmedi. Bir yandan firmanın iflası ve öte yandan kasabamızın kalabalık hali.\'
Annem de bunun üzerine, \'Merak etmeyin, Ayetullâh Humeyni\'nin birkaç güne kadar İran\'a döneceği söyleniyor. Şâh devrildi devrilecek. O zaman buralar sakinleşir\' dedi.
Annemle babamın bu konuşmalarından sonra, komşumuz olan o ruhanî adamı daha çok merak ettim, İran\'ın dînî liderini görmeye karar verdim. Dışarı çıkıp O\'nun oturduğu evin yanına gittim. Gazetecilerle birlikte bahçe kapısının açılmasını bekledim. Sonra açıldı ve onlarla birlikte ben de içeri girdim.
Yaşlı bir dîn adamı, ağırbaşlı ve sakin halde oturmuş, konuşuyordu. Heybeti, kendini Allâh yoluna adamış büyük insanları andırıyordu. Bir saatlik sürenin nasıl geçtiğini anlayamadım.
Büyük bir hayret içinde eve döndüm ve babama, \'Hz. Mesih gibi birini görmek ister misin?\' diye sordum ve \'Eğer sen de İmam Humeynî\'yi görecek olsan, benim taşıdığım duygunun aynısını taşırsın\' dedim.
Babam beni ciddîye almadı; alaylı bir gülümsemeyle, \'Ne fark eder? O da nihayetinde diğer papazlar gibidir işte\' dedi. Fakat sonunda babamı ikna ettim ve ertesi gün ikimiz birlikte Ayetullâh Humeynî\'yi ziyarete gittik.
O\'nun zaman konusundaki titizliği ilginçti ve dikkatlerimizden kaçmamıştı. Tam zamanında geldi. Herkes O\'na saygı göstermek için ayağa kalktı ve O da konuşmaya başladı. Biraz sonra babamın yüzüne baktım; can-ı gönülden dinliyordu. Gözleri parlıyordu babamın ve artık öfkeli değildi.
Birkaç gün sonra Hz. İsa\'nın doğum günüydü. Hepimiz evde ailece birarada oturmuş, Noel\'i kutluyorduk. Aniden kapı çalındı. Babam kapıya doğru gitti ve ben de peşinden gittim. Kapıda elinde bir demet çiçek ile bir kutu tatlı taşıyan biri duruyordu. Selam verdikten sonra çiçek ve tatlıyı babama uzattı ve \'Bunlar, Ayetullâh Humeynî\'den küçük bir hediye. Hz. İsa (as)\'nın doğum yıldönümü münasebetinden dolayı tebrîklerini iletmek istediler ve kasabada bulunuşundan dolayı sizleri rahatsız edebileceğini düşündüğü için, sizlerden özür dilemek istediler\' dedi.
Babam şaşkınlıktan sapsarı olmuştu; hiç konuşmadan odasına çekildi. Sanki içinde birşey kırılmış gibiydi, gözleri yaşla doldu. Babam bu denli şefkat ve sevgiye şaşırmıştı.
Bir gün önceki sinirli ve rûhsuz adam, babam, duygu yüklü bir insan olmuş ve çocuk gibi ağlıyordu.\"
O günlerde İmam Humeynî\'nin yanında bulunan Müslümanlar ise şunları anlatmaktadırlar:
\"İmam Paris\'te iken Hz. İsa (as)\'nın doğum gününde bizlere şöyle buyurdu: \'Komşular bu gelgitten ve kalabalıktan rahatsız oldular; en iyisi onlara birer hediye alıp gönderin ve benden taraf da özür dileyin.\'
Arkadaşlar birkaç kutu çikolata alıp geldiler. İmam ne aldıklarını sordu, onlar da kutuları gösterdiler. İmam dedi ki, \'Avrupalılar gülü çok severler. Bu yüzden birkaç tane gül gönderin.\'
Noel gecesi Paris\'teki bütün komşulara gül ve hediye dağıttık. Ertesi sabah sokağımız gazeteciler ve halkla dolmuştu. Ben arkadaşlarımdan birine neler olduğunu sordum, \'Gazeteciler dün gece gönderilen güller ve hediyeler hakkında ropörtaj yapmak için gelmişler\' dedi.
İmam\'la röportaj yaptılar ve İmam, Hz. İsa (as) hakkında bazı noktalara değindi. Gazeteciler ve orada bulunan halk o kadar etkilenmişti ki İmam\'ın anlattıklarından.
İmam\'ın bu davranışının (Noel gecesi bütün komşulara gül ve hediye dağıtmasının) teblîğ yönü bundan önceki ropörtajlarla kıyaslanamayacak kadar çoktu. Diyebilirim ki, Avrupalılar\'a İslam\'ın mesajını anlatabilme yönünde İmam\'ın en etkileyici ropörtajı bu ropörtaj olmuştu.\"
4:06
|
47:39
|
2:30
|
Günahların Etkileri (Haram lokma - Gıybet) 🔶 Hüccet\'ül İslam Mesud Ali - Farsi sub Turkish
Hüccet\'ül İslam Mesud Ali 🔶 Günahların Etkileri (Haram lokma - Gıybet)
Biz günahların etkileri nelerdir diye bilmiyoruz. İnsanı ne kadar çaresiz bıraktığını...
Hüccet\'ül İslam Mesud Ali 🔶 Günahların Etkileri (Haram lokma - Gıybet)
Biz günahların etkileri nelerdir diye bilmiyoruz. İnsanı ne kadar çaresiz bıraktığını gerçekten bilmiyoruz. Eğer günahların etkilerini bilseydik günahlarla başka türlü mücadele ederdik. Bilmiyoruz.
Allah Ağa Muhaddiszade\'ye rahmet etsin. Ağa Muhaddiszade bu son zamanlara kadar hayattaydı. Mefatihul Cinan kitabının yazarı merhum Şeyh Abbas Muhaddisi Kummi\'nin oğludur ki kendisi de çok takvalıydı. Çok takvalı biriydi. Ağa Muhaddiszade\'nin kendisi babasından şöyle naklediyor; babam dedi ki bir keresinde mümin birisi beni bir yere davet etti, davetini kabul etmeden önce gelir-giderinin nasıl olduğunu bilmiyordum.
Evlerine gittim ve bir yemek yedim. Ve sonradan anladım ki bu kişi alışverişinin bazı yerlerinde helal harama çok dikkat etmiyor. Muhaddisi Kummi diyormuş ki ben o evden çıktıktan sonra 40 gece ya geceleri seher vaktinde uyanamadım sabah namazı için değil, seher vakitleri için.
Ya eğer uyandıysamsada namaz için halim olmuyordu. 40 gün boyunca halim böyleydi.
Bir kişi ki latif olursa kendini çok çabuk belli eder. Bembeyaz bir gömlek lekeyi daha çabuk belli eder. Beyaz kalpte kendini çabuk belli eder. Biz bilmiyoruz ki günahın etkileri insanı ne kadar geriletiyor, ne kadar düşürüyor, ne kadar alçaltıyor.
Birisi anlatıyor, bir keresinde bir gıybet yaptım. Bir kişinin gıybetini yaptım ki şayet gıybetle birlikte o kişiye itfirada oldu.
Gece rüyamda birkaç hamalın gelip bizim evdeki eşyaları alıp o kişinin evine götürdüklerini gördüm. Diyor; rüya gördüm birkaç tane hamalın gelip bizim evdeki eşyaları onun evine götürdüklerini gördüm.
Diyor ki, uykudan uyandım şaşırdım kendi kendime dedim ki evimizin eşyalarını neden götürüyorlardı ki.
Bir yere gittim ve bir rüya tabircisine rüyamı sordum.
Rüya tabircisi demiş ki, sen o kişi hakkında bir cefa etmişsin iyiliklerini o tarafa doğru götürüyorlar, iyiliklerini o tarafa doğru götürüyorlar.
Diyordu, o kişinin yanına gittim helallik istedim ve yüzünden öptüm. Birkaç gece sonra tekrar rüya görmüş ve birkaç tane hamalın eşyalarını o kişinin evinden alıp kendi evine geri getiriyorlarmış.
Günahların etkileri acayip ve ilginçtir.
More...
Description:
Hüccet\'ül İslam Mesud Ali 🔶 Günahların Etkileri (Haram lokma - Gıybet)
Biz günahların etkileri nelerdir diye bilmiyoruz. İnsanı ne kadar çaresiz bıraktığını gerçekten bilmiyoruz. Eğer günahların etkilerini bilseydik günahlarla başka türlü mücadele ederdik. Bilmiyoruz.
Allah Ağa Muhaddiszade\'ye rahmet etsin. Ağa Muhaddiszade bu son zamanlara kadar hayattaydı. Mefatihul Cinan kitabının yazarı merhum Şeyh Abbas Muhaddisi Kummi\'nin oğludur ki kendisi de çok takvalıydı. Çok takvalı biriydi. Ağa Muhaddiszade\'nin kendisi babasından şöyle naklediyor; babam dedi ki bir keresinde mümin birisi beni bir yere davet etti, davetini kabul etmeden önce gelir-giderinin nasıl olduğunu bilmiyordum.
Evlerine gittim ve bir yemek yedim. Ve sonradan anladım ki bu kişi alışverişinin bazı yerlerinde helal harama çok dikkat etmiyor. Muhaddisi Kummi diyormuş ki ben o evden çıktıktan sonra 40 gece ya geceleri seher vaktinde uyanamadım sabah namazı için değil, seher vakitleri için.
Ya eğer uyandıysamsada namaz için halim olmuyordu. 40 gün boyunca halim böyleydi.
Bir kişi ki latif olursa kendini çok çabuk belli eder. Bembeyaz bir gömlek lekeyi daha çabuk belli eder. Beyaz kalpte kendini çabuk belli eder. Biz bilmiyoruz ki günahın etkileri insanı ne kadar geriletiyor, ne kadar düşürüyor, ne kadar alçaltıyor.
Birisi anlatıyor, bir keresinde bir gıybet yaptım. Bir kişinin gıybetini yaptım ki şayet gıybetle birlikte o kişiye itfirada oldu.
Gece rüyamda birkaç hamalın gelip bizim evdeki eşyaları alıp o kişinin evine götürdüklerini gördüm. Diyor; rüya gördüm birkaç tane hamalın gelip bizim evdeki eşyaları onun evine götürdüklerini gördüm.
Diyor ki, uykudan uyandım şaşırdım kendi kendime dedim ki evimizin eşyalarını neden götürüyorlardı ki.
Bir yere gittim ve bir rüya tabircisine rüyamı sordum.
Rüya tabircisi demiş ki, sen o kişi hakkında bir cefa etmişsin iyiliklerini o tarafa doğru götürüyorlar, iyiliklerini o tarafa doğru götürüyorlar.
Diyordu, o kişinin yanına gittim helallik istedim ve yüzünden öptüm. Birkaç gece sonra tekrar rüya görmüş ve birkaç tane hamalın eşyalarını o kişinin evinden alıp kendi evine geri getiriyorlarmış.
Günahların etkileri acayip ve ilginçtir.
44:22
|
[10] Anbiya (as) Ki Tarbiyati Seerat- Hazrat Adam (as) - Insan Dunya Se Pehle - Urdu
Lecture 10 - Hazrat Adam (as) - Insan Dunya Se Pehle
Topics Discussed:
1 - Allah Ne Shaitan Ke Uski Ibadaton Ka Sawab Diya
2 - Shaitan Ke 5 Demands Allah Se
3 - Shaitan Insan Ki...
Lecture 10 - Hazrat Adam (as) - Insan Dunya Se Pehle
Topics Discussed:
1 - Allah Ne Shaitan Ke Uski Ibadaton Ka Sawab Diya
2 - Shaitan Ke 5 Demands Allah Se
3 - Shaitan Insan Ki Rago Mein Khoon Ki Tarha Jaari hai
youtube.com/c/shaykhhaniraza
soundcloud.com/shkhaniraza
facebook.com/shkhaniraza
More...
Description:
Lecture 10 - Hazrat Adam (as) - Insan Dunya Se Pehle
Topics Discussed:
1 - Allah Ne Shaitan Ke Uski Ibadaton Ka Sawab Diya
2 - Shaitan Ke 5 Demands Allah Se
3 - Shaitan Insan Ki Rago Mein Khoon Ki Tarha Jaari hai
youtube.com/c/shaykhhaniraza
soundcloud.com/shkhaniraza
facebook.com/shkhaniraza